Sonunda Jisung ile Minho ayrı bir eve taşınmışlardı. Jisung tabiki biraz sorun etmişti. Ve yine aynı bahanenin arkasına sığınmıştı. Hyunjin ya Felix'e birşey yaparsa. Hyunjin söylemekten yorulmuştu. Ha bu arada Hyunjin ile Jeongin birdaha görüsmemeye karar vermişlerdi. Çünkü Jeongin'in başka bir alfa bulduğunu Hyunjin öğrenmişti. Jisung'un odasıni Felix almıştı.Birde Hyunjin Felix'in gerçek adının Felix olduğunu öğrenmişti. Felic sevmiyordu bu ismi fakat Hyunjin onu sinir etmek için sürekli diğer ismiyle çağırıyordu.
"Felix kalk artık kahvaltı hazır seni bekliyorum. "
"Çok yorgunum ben. Sen yap kahvaltıyı. "
"Felix geleyim mi yanına. "
"Gel."
Hyunjin kapıdan içeriye girip Felix'in yanına gitti. Kafasına kadar çektiği yorganın bir kısmını açıp Felix'in suratına baktı. Felix kızarmışti. Hyunjin elini Felix'in anlına koyup ateşinin olup olmadığına baktı. Pek anlamamıştı çünkü kendi eli soğuktu. Felix'in birşey diyeceğinden çekiniyordu fakat Felix'in sağlığından önemli değildi. Hyunjin Felix'in anlına pembe dudaklarını bastırıp hızla geri çekti. Evet Felix'in ateşi vardı. Hyunjin hemen yorganı Felix'in üzerinden çekmişti
"Hyunjin üşüyorum.. "
"Hastaneye gideceğiz şimdi ama üzerini değiştirmemiz gerek üstündekiler çok kalın daha çok ateşini çıkarırlar. "
"Çıkarmak istemiyorum. "
"Maalesef Felix bugün isteğini yerine getiremeyeceğim. "
Hyunjin derin bir nefes verip Felix'in dolabına yöneldi. Bulabildiği en ince kıyafetleri çıkarıp Felix'e uzattı.
"Giymeyeceğim."
"Felix işleri zorlaştırma lütfen yoksa ben giydirmek zorunda kalacağım. "
"Ben iyiyim. Uyusam geçer. "
"Felix ateşin çok yüksek. "
"Ben hasta olmadım ki. "
"Felix hadi kalk bakalım hemen gidip geleceğiz üşümen de geçecek. "
"Üzerimi değiştirmesem. "
"Felix hadi. "
Felix birşey demeden yatağa iyice gömülmüştü. Hyunjin sabır diler bir şekilde nefes verip ellerinin birini Felix'in iki baldırına diğer elini ise sırtına koydu. Felix birden havalanınca anında gözlerini açıp Hyunjin'e baktı.
"Hyunjin indir beni ben kendim yürürüm. "
Hyunjin birşey demeden Felix'i banyoya taşımaya devam etti. Felix'in gözleri utançtan dolmuştu. Hyunjin banyoya girince Felix'i mermer zemine oturtmuştu. Felix Hyunjin'e yukarıdan bakıyordu. Aslında bu çok hoşuna gitmişti. Fakat hissettiği şey anında uçup gitmişti çünkü Hyunjin elinde kıyafetlerle üzerine yürüyordu.
Hyunjin hiç düşünmeden ellerini Felix'in kıyafetinin uçlarına koyup tek hamlede çıkardı. Felix aşırı derecede utanmıştı. Kafasını kaldırmıyordu. Hyunjin hızla bir tişört giydirdi. Altındaki pijama pek kalın olmadığı için değiştirmemişti. Elleri ile saçlarını düzeltip tekrardan kucağına aldı. Bu sefer Felix'in bacakları Hyunjin'in iki yanına denk geliyordu. Kafası omzuna geldiği için kafasını Hyunjin'in omzuna koydu.Hyunjin aşağıya inip Felix'i kapının yanındaki küçük pufa oturtturdu. Ayakkabılarını giydirip sırtına bulduğu en ince hırkalarindan birini giydirdi. Kendi de giyinip tekrar Felix'e yöneldiğinde Felix onu durdurmuştu.
"Ben.. Kendim yürürüm. ''
Felix titreyen sesine bir küfür etmişti. Yüzünün de kıpkırmızı olduğunu biliyordu. Hyunjin'de bunu anlamış olacak ki gülüp Felix'i onaylamıştı. Felix'in başı ciddi derecede dönüyordu fakat utançtan ölmek de istemiyordu. Hemen kalkıp Hyunjin'in açtığı kapıdan çıktı. Donuyordu.Hatta titriyordu. Hyunjin kapıyı kilitleyip hızla arabaya doğru ilerledi. Arabayı çalıştırıp Felix'in beklediği yere geldi.İçeriden kapıyı açıp Felix'in binmesini bekledi. Felix hızla binmişti belki ısırırım düşüncesi ile fakat arabanın içi daha da soğuktu.
"Hyunjin.. Çok soğuk. "
"Birkaç saate geçecek."
"Jisung'un haberi olmasın olur mu. "
"Peki söylemem. "
Yarım saat sonra hastaneye vardıklarında Hyunjin hemen arabadan inmişti. Felix'in olduğu tarafa geçip kapısını açtı. Felix gözlerini kapatmış uyuyordu. Ne ara uykuya daldığını ikiside bilmiyordu. Hyunjin Felix'i tekrardan kucağına alıp arabayı kilitledi. Felix hafiften gözlerini aralayıp kafasını kaldırmaya çalıştı fakat becerememişti. Ses etmeyip içeriye girmeyi bekledi. Hissettiği o koku ile hastaneye girdiklerini anlamıştı. Hyunjin mecburen Felix'i indirmek zorunda kalmıştı. İkisi de halinden gayet memnundu.
°
Felix kapıdan gelen ses ile birlikte üzerindeki örtüyü hafiften indirmişti. Hyunjin kapıyı açmaya gitmişti ve büyük ihtimalle gelen kişi Jisung'du. Ve tabikide Felix doğru tahmin etmişti. Jisung hızla içeriye girip Felix'in yanına geldi.
"Minho ben sana dedim taşınmayalim diye bak taşındığımız ilk hafta hasta oldu çocuk kesin abim birşeyler yaptı."
"Jisung ben birşey yapmadım Felix'e. "
"Sus abi. "
Jisung Felix'i kontrol edip yanına oturdu.
"Daha iyi misin Yongbok-ah. "
"Evet.. Hyunjin sayesinde daha iyiyim. "
"Bugün burada kalalım biz. "
"Gerek yok Jisung.. Hyunjin bana iyi bakıyor. "
"Ben sana iyi bakamaz mıyım yani. "
"Tabikide hayır. Hani sevgilinle vakit falan geçirmek istersin diye dedim. "
Diyerek ona göz kırptım. Jisung gülüp burnumu sıktı. Hyunjin bizi gülerek izlerken Jisung'un abisinin üzerine yastık atmasıyla yüz ifadesi değişmişti. Jisung gülerken Hyunjin ayağıya kalkıp kardeşini kucağına aldı. Jisung abisine bağırarak kendisini yere indirmesini söylüyordu. Hyunjin gülüp kardeşini bıraktı.
"Abi senin yüzünden saçım dağıldı ya."
°
Bölüm sonuuuu...
Şunlar da olsun artık Jisung aldı başını gidiyor. İkinci çocuğu yapacaklar yakında bunlar hala Hyung deme bana ile uğraşsınlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belleza | Hyunlix
Fantasy[Omegaverse] Minik bir omega olan Yongbok kendisini ormanın ortasında kızgınlıktayken bulur. mpreg