6. bölüm - Salıncak

583 21 5
                                    

"Salıncaklar benim huzur bulduğum yer olmuştu hep..."

Yataktan kalkıp odadan çıktım, mutfağa baktığımda Esmayi kahvaltı hazırlarken gördüm ve yanına gittim. "Günaydınn" Esma oldukca neşeliydi, fakat masada dikkatimi çeken birşey vardı.

"Günaydın Esma, kimler gelicek? Masada dört tabak varda." Dedim.

"Aa evet, Hazal ve Arda gelicek. Hazal benim okuldan arkadaşım, tanıştırırım sizide" dedi neşeli bir şekilde kahvaltı hazırlarken.

"Harika!" Dedi iç ses

Üzerime uygun bir şeyler giyip Esmaya yardım ettim. Kapı çaldı. "Geldiler, ben kapıya bakıcam sende şunları tabağa dizermisin?" Başımı salladım ve tezgaha dönüp tabağı dizmeye başladım. Esma Hazal ve Ardayı içeriye davet ettiğinde Arda ilk önce yanıma gelmişti

"Selam, bugün daha iyimisin?" Diye sordu bana. Ona dönüp uzun uzun baktım

"Hoşgeldiniz..." dedim tekrar önüme dönerek

"Anladım" dedi Arda

"Alya bu çocuk çok zeki, seni ses tonundan anlayabiliyor" sanki sadece ses tonumdan değil, attığım her adımda benim hakkımda yeni birşey öğreniyordu ve bana anlayış gösterip yardımcı oluyordu.

"Kahvaltıdan sonra biraz dışarıya çıkalımmı ikimiz?" Diye sorduğunda tekrar baktım ona

"Yanlış anlama, hava almış olursun tek gitmen iyi olmayabilir..." dedi kendini kanıtlamaya çalışarak. Güldüm ve "yanlış anlamadımki, salatalıkların hepsini ayak üstü bitirdin" dedim

"Aaa fark etmemişim" dedi gülerek

"Olur" dedim bir anda

"Ne olur?" Diye sordu anlamsızca

"Kahvaltıdan sonra dışarıya çıkıp hava almak iyi gelebilir" diye tamamladım cümlemi.

"Güzel! Yani, kendini iyi hissedersin bu çok güzel" dedi ve birlikte kahvaltı masasına geçtik. Hazal bana çok garip bakıyordu sanırım benden pek haz etmemişti.

"Ben sizi tanıştırayım, Alya, bu Hazal. Hazal, bu Alya" Hazal'a elimi uzatmıştım, duraksadı ve bana sinirli bir bakış attı.

"Memnun oldum, ben aynı zamanda Arda'nın kız arkadaşıyım." Dedi sinir bozucu bir yüz ifadesiyle.

"Komik kızsın Hazal, bende yeni tanıştım bu arada Hazal ile" dedi Arda. "Ne güzel" dedim ve yerime geçtim. Sanki Arda bana sürekli açıklama yapmaya çalışıyordu, sebebini asla anlamıyordum. Kahvaltı ettikten sonra biz Arda ile birlikte dışarıya çıkıp biraz yürüyüş yaptık ve bi park'a gidip oturduk.

"Salıncakları severmisin?" Diye sordu bana

"Çok zeverim" diyerek cevap verdim

"Neden, yani ben pek sevmezdim o yüzden"

"Salıncaklar benim huzur bulduğum yer olmuştu hep..." dedim

"Alp ile alakalımı?"

"Hayır, geceleri evden kaçıp parka giderdim, salıncağa binip her ileri gittiğimde güzel anılar ve hayaller her geriye gittiğımde kötü anıları aklımdan geçiriyordum" diye cevap verdim

"Güzelmiş" dedi Arda ve ayağa kalkıp bana elini uzattı, anlamsızca baktım

"Kötü anıları geride bırakıp gelecekteki güzel anıları düşünmeye" dedi bana

"Salıncak?!"

"Evet, hadi gel"

Elimi tutup salıncağa götürmüştü beni, salıncağa oturduğumda küçüklüğüm gözümün önüne gelmişti. Arkadaşlarım papatyanın incecik yapraklarını koparıp seviyor, sevmiyor derken ben kötü anı, güzel anı diyip salıncakta sallanıyordum. İleri gittim, güzel anıları, geriye gittim, babamın yaptığı pislikleri aklımdan geçirdim. Oysaki hayat sadece bundan ibaretti, zamanı geriye alıp babamın pisliklerini ortaya çıkaramazdım, ama geçmişime bakıp yaşamayı kendime zehir etmeyi bırakabilirdim. Geçmişime, yaşanmışlara bakıp aklımda bir salıncak yaratmak yerine anı yaşamam hayatımı değiştirecekti. Saf bir kızdım, bu zamana kadar akıllanamadım, fakat birinin beni elimden tutup kaldırması bile benim akıllanmama yardımcı olmuştu. Sonradan bir şey fark ettim

"hayat ileriye bakarak yaşanır, geriye bakarak anlaşılır" benim yaşamaya ihtiyacım vardı, bir kerede bir şeyi anlamazsam aptallık etmiş olmazdım, kendime zarar vermiş olmazdım...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KomşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin