Arkadaşlar 306 kişilik okumaya sahip kitabım ama oy oranı çok az ve yorumu söylemiyorum bile. Emeklerim boşa gidiyor gibi sizden ricam okuduktan sonra oy verip yorum yapmanız bundan sonra eğer devam ederse azalmalar sınır koyacağım belli bir sürelik o sınıra ulaşana kadar bölüm atmayacağım eğer böyle devam ederse lütfen siz de beni anlayın ve GT yapıyorum bilginiz olsun.
Notta şu sözler yazılıydı.
Merhaba Selma, Daha önce kimseye not yazmamıştım bu yüzden dolayı belki saçma bir giriş olmuştur. Öncelikle merak etme odana ben girmedim girmezdim de zaten kadın yardımcılardan birinden rica edeceğim şimdi yazım bittikten sonra. Konuya dönecek olursam ben evde değilim sen bunu okurken arkadaşım acil beni çağırdı ben de seni uyandıramadığım için buradan hızla yazıp gidiyorum şimdi ve sende kahvaltını yapıyorsun namazını falan kılıyorsun kılmadıysan. işine gidiyorsun sonra beni merakta bırakmayıp beni arıyorsun.
Bu okuduğum metin dünyanın en güzel emir veriş şekli olabilir miydi?
hemen hızlıca alelacele odamdan çıktım mutluydum ama arkadaşının neden çağırdığını hem de acele bir şekilde neden çağırdı anlayamamıştım ama bunu ona sonradan soracağım için hiçbir şekilde meraka düşmedim az çok bir kıpırdanma olsa da o konu hakkında.
Merdivenlerden indikten sonra mutfağa vardım mutfakta kahvaltı masasını düzelten Sevda ablayı görünce ona öfkem tekrar tazelenmişti ama sakinliğimi korumaya devam ettim çünkü saçma bir şekilde bu konunun ilerlemesini istemiyordum yoksa daha fazla saçmalaşabilirdi.
"Günaydın Sevda abla kolay gelsin." Yüzünde biraz öfke biraz kırgınlık ve biraz da utançlık vardı çok karışıktı yüzündeki o ifadeler.
"Günaydın kızım geç sen otur. O yanındaki oğlan sen uyanmadan gitti işi mi ne varmış not bıraktırdı kızlara dün arkasından laf ettim amma kızım oğlan da bir terörist saldırı falan diyordu halen daha arkasındayım laflarımın sen bu çocuğa fazla güvenme yarın öbür gün başın belaya girer mazallah."
"Ne belası ne saldırısı ne teröristi abla ne diyorsun ben Serkan'ı aradığımda sorarım ona."
"Tamam kızım sen gene de dikkat et işini falan aksatma hakka falan girersin allahım korusun."
Mutfağa doğru yönelip çayı sofraya koyduktan sonra sofranın başına geçtim sevda abla benimle beraber kahvaltı yapıyordu diğer klan çalışan ablalar ise mutfakta kahvaltısını yapıyordu.
Ben daha fazla gecikmeyerek davama yetişmek için gerekli çantamı ve eşyalarımı alarak evden çıktım. Arabaya doğru ilerlemeye başladım.
...
"Beyefendi kadına resmen saldırmışsınız neyi savunuyorsunuz hala elimizde darp raporu ve ses kayıtları var."
"Ben hiçbir şey yapmadım haksız yere bana suç atamazsınız kadın başına. Hakim hanım bunlar kadın dayanışması ile ortak olup beni hapse attıracaklar inanmayın onlara."
"Sessizlik ! Öncelikle hiç kimseye kadın olduğu için laf ata-"
"Nasıl ya siz de onlardansınız değil mi bir de hakim olacaksınız ya ben başka bir hakim istiyorum belli ki siz de onlardan birisiniz değil mi."
"Kesin sesinizi ! burası resmi bir ortam ayrıca bir kadına bu şekil hakaretlerde bulunamazsınız."
"Karar !" Bir anda hakim hanımdan yükselen ses ile birlikte o alışık olduğum ani sessizlik etrafa yayıldı birden."
"Davalı Sezer Artuş'un Davacı Sıla Artuş'a kasten saldırılmasının kanıtlanması sonucunda Davalı Sezer Artuş'un 2 yıl 5 ay süre ile cezaya çarptırılmıştır ve Davalı Sıla Artuş ile Sezer Artuş Mahkeme kararı ile boşanacaktır."
Bu söz ile birlikte Müvekkilimin bana sarılması bir oldu ben de ona aynı şekilde sarılmaya başladım ama ne yazık ki sarılmamız kısa sürdü çünkü Mahkeme salonunu boşaltmamız gerekiyordu Müvekkilim gibi bir o kadar da ben mutluydum açıkçası çünkü bir kadının hayatını kurtarmaktan daha mutlu bir şey olamazdı benim için bu hayatta resmen adam ona işkence ediyormuş ve ben o kadın işkence görürken sessizce yatağıma sokulup uyuyormuşum bunun kadar berbat bir şey olamaz herhalde çünkü bir sürü kadın sessiz kalmak zorunda iken ben kadınların sesini yükselteceğim derken fark etmeden yatağıma girip uyuyormuşum geziyormuşum eğleniyormuşum bu yüzden dolayı bir kadın olarak bunu fark edemediğim için her ne kadar üzülsem de bir yandan da mutluydum.
"Size ne kadar teşekkür etsem az Avukat hanım beni böyle bir beladan kurtardığınız için ne kadar dua etsem az ben paranızı da en yakın zamanda vereceğim siz hiç merak etmeyin."
"Hayır ne parası bu benim yapmam gereken bir şeydi bu mesleğimi bir kenara bıraksam yine yapmam gereken bir şeydi. evet zaten mesleğim bu ama sizi biliyorum ve görüyorum durumunuzu hiç gerek yok."
"Çok teşekkür ederim Avukat Hanım Allah sizden razı olsun ne muradınız varsa versin inşallah."
Bu söz ile aklıma Serkan geldi acaba ne yaptı benim mesaj yazmamı bekliyor mudur acaba diye merak etmeye başlamıştım ki Müvekkilime cevap vermem gerektiği için tekrardan ona döndüm.
"Amin... Neyse benim şimdi gitmem gerek tekrar umarım mesleğimi kullanmam gerektirecek bir durumda görüşmemek üzere."
"Dediğiniz konu da görüşmemek üzere Avukat Hanım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜÇLÜ HAYAT
Chick-LitHayatı boyunca çalışıp didindikten sonra mesleğini eline aldığında bir adam ile internetten karşılaşır