güzel müzik zevkin varmis

194 17 53
                                    

satoru'nun bakis acisi

sugurunun arabasiyla onun evine gidiyorduk. konusma baslatmaya calisma gibi bi derdim yoktu cünkü arabada arctic monkeys caliyordu.

ikimizinde çok sevdigi bir gruptu. zaten kim arctic monkeys sevmez ki? acikcasi sugurunun yanında oldugum icin cok mutluyum.

hala ondan hoşlanıp hoslanmadigimdan emin degilim ama onun yaninda cok huzurlu hissediyorum.

"ee satoru eve gidince napalim." suguru biraz bana dogru bakti. sonra arabayi sürmeye devam etti.

ama buda böyle sorulmaz ki. aklimdan nefret ediyorum.

"bilmem ki. senin yapmayi sevdigin her hangi birseyi yapalim? kendin hakkında pek konusmuyorsun en azindan yapmayi sevdigin seyleri ögrenirim. beraber yapariz."

söylediklerim öylesine agzimdan cikmisti. sonradan ne kadar utanc verici olduklarini anlayip sustum. gercekten malim ben.

"özür dilerim." sugurunun sözleriyle ona dogru baktim. durgun bir şekilde yola bakiyordu.

"neden özür diledin?"

suguru bana dogru döndü. gözleri gözlerimle bulusunca, gözlerini ilk asagiya sonra tekrar yola cevirdi.

"sana birsey anlatamadigim icin özür diledim iste." dudaklari gerildi.

"ha? aptal misin sen? normalde aptal rolünü ben alirdim. ama suan tam bir aptal gibi konustun sugurucum."

sugurunun gözlerinin içine bakarak konustum ama bu sefer basini cevirip bakmadi.

"suguru, sen kendini anlatmaya hazir hissedinceye kadar seni beklerim. sorun değil. anlayabiliyorum. yani neden anlatamadigini az cok anliyorum. ama sorun degil. sen rahat olup anlatincaya kadar burdayim. bir yere gitmiyorum merak etme." kücük bir sekikde siritarak suguruya baktım.

suguru gözlerini hafiften acmis. sanki birsey onu büyülemis gibi bana bakti.

ama hemen sonra az önceki haline döndü.

"ya cok beklersen satoru. sen sabretmeyi sevmezsin. sıkılırsın." gözlerini yorgunca kapatip actı.

"hayir. seni birakmam. senin icin beklerim." kolunu tuttum. "ben neden sacma bir nedenden seni terk edeyim?" ikna edici oldugunu düsündügüm bir yüz ifadesi takindim yüzüme.

suguru kolunu tuttugumda ilk sasirdi ama sonra bir kaza cikmamasi için arabayi kenara cekti.

sonra direkt bana sarildi. bana sarildi. BANA SARİLDİ LAN

o kadar cok sıktı ki bi an bogulacagimi sandim. ama hemen sonra toparlanip ayni sekilde karsilik verdim.

biraz öyle durduktan sonra suguru ayrildi. "biraz dram filmine kaydik sanki ya. hadi komedi filmimize devam edelim biz."

bunu söyledigi gibi kahkaha atip onu onayladim. suguru arabayi tekrar calistirirken arabanin radyosundan güzel bi sarki aramakla mesguldüm. ama her zamanki gibi hem yakisikli hemde sansli biri oldugum icin hemen harika bir sarki buldum.

ama keske bulmaz olsaydim cünkü 'düsünürüm' caliyordu.

neden hic bilmedigim bir sekilde bu sarkinin giris kismini dinlerken hep gözlerim doluyordu.

o sirada suguru arabayi sürmeye baslamisti.

"bence herkesin duyunca gözlerinin doldugu bir sarki vardir." dedigim anda suguru ne alaka der gibi bana bakti.

"ya ne biliyim aklima geldi bu sarkiyi duyunca bi garip hissediyomda." yerimde kipirdandim.

"anladim. bence haklisin kesinlikle vardir. mesela benimde öyle garip hissettigim sarkilar vardir büyük ihtimalle." suguru bunu söylerken ic cekti.

tam birsey söyleyecektim ki araba durdu. bende tabii hemen indim arabadan.

"eee suguru sizin ev nerde?"

suguru bana dogru bakti. "su siyah renkli olan." suguru elindeki anahtari bana dogru uzatti.

sugurunun elinden anahtarı alıp direkt kapiyi actim. girdigim gibi kapinin önündeki beyaz kediyle bakistik.

"suguru su cakma ben kim lan."

kedinin yanina cömdüm sevmeye basladim. suguru arabadan cantasini alarken bana dogru seslendi. "satoru benim kedim iris o. kendini sevdirmeyi pek sevmez dikkat et tirmalamasin."

kafami hemen suguruya dogru cevirdim. "e abi bu bildigin sevdiriyo kendini." bos elimle, kediyi seven elimi ve elimle oynamaya alisan kediyi isaret ettim.

suguru gördügü gibi cantasini hemen alip arabayi kapatti ve kosarak yanima geldi. "oha lan. iris hayatim senin böyle seylerin vardida biz mi bilmiyoduk?" esyalari koltuga birakip mutfaga gitti.

bende irisi kucagima alip onun pesinden mutfaga girdim.

"napican mutfakta ac degiliz ikimizde." kucagimdaki pofuduk kediyi sevmeye devam ettim. Allahim sanki stres topu cok sirin bisi.

"irisin mamasini koyucam." suguru üstteki dolaptan mama torbasini cikardi.

salona gidip mama kaplarina mamayi döktü. "iris gel hayatım yemek vakti." iris cagrilmasina ragmen daha yeni tanistigi benim kucagimdan inmediginde bende baya sasirdim.

suguru yanima gelip kucagimdan irisi -biraz zorla- aldi. "yemek yemen bitince gelirsin tekrar yanimiza."

kediyi mama kaselerinin yanina birakip odasi oldugunu düsündügüm odaya gidince arkasindan bende iceri girdim.

odasına girdigim an nutkum tutuldu. heryer plak ve kaset doluydu. cidden hazineydi burasi.

"evet madem sevdigim seyleri yapmak istiyorsun sec bakalim bi tane plak." gülerek söyledi.

bende büyülenmis gözlerle plaklari inceledim. o kadar cok vardi ki. ama iclerinden bi tanesini gözüme kestirdim. ve direkt suguruya götürdüm. bunu calalim lütfen der gibi ona baktim.

"bu hangi plakmis bakayim. liquid smooth/mitski." siritarak bana bakti. "güzel bi zevkin varmis. hadi calalim."

plagi özenle pikapa takti. bende sarkinin calmasini beklerken yerdeki armut koltuga kendimi attim.

sarki baslayinca suguruda yataga uzandi. bende hemen aklima gelen tuhaf anilarimi ona anlatmaya basladim.

-

tamam ben en fazla bu kadar düz yazi yazabilirim yeter✊

size karne hediyesi olarak bolum atayim dedim💞💞

nasilsinizz💗

spotify premium alak mi -satosuguHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin