Odama hızla girdikten sonra kapıyı kilitleyip
"Canıma deysin, iyi oldu!" diye bağırdım. Kapımı yumruklayan Berk
"Aç kapıyı, Nil!" diye bağırmıştı. Kanepede yatarken onu ıslattığım için bana kızgındı, ama canıma deysin yani.
"Açmıycam açmıycam , benim değil mi açmıycam!" Ben şarkı söylerken Berk tekrar
"Nil!" diye bağırmıştı. Kapıyı açtıktan sonra Berk'e sarılıp yanaklarını sıkmaya başladım.
"Oy sen ne şirin şeymişsin böyle! Agu bugu Berk(!)" Berk ellerimi tutup arkamda birleştirdikten sonra sinirle
"Gel sen buraya, pislik!" dedi. Beni sürükleyerek banyoya getirdikten sonra fıskiyeyi açıp beni ıslatmaya başladı. Ben de musluğu açıp avuç avuç ona su atıyordum. Berk durduğunda ben de durup ona baktım. Gözlerini benden alıp duvara çevirdikten sonra
''İkizler isyan ediyo." dedi. Ben anlamazca ona bakarken birden aklıma göğüslerim geldi.
"Sapık!" diye çığlık attıktan sonra göğüslerimi tutarak odama geçtim. Islak kıyafetlerimi çıkartıp yenilerini giydikten sonra o yorgunlukla yatağa uzandım. Birden odaya Berk girdi, yatağımın ucuna oturdu.
"Ştt kuzii, küs müsün?" Ne zaman tıkandığını bilmediğim sesimle
"Sus be, pis dümbelek!" diye bağırdım. Arkama geçip yanıma yattıktan sonra bana sarılıp
"Özür dilerim kuzi, valla bilerek olmadı." dedi. Ona dôndüğümde burun buruna gelmiştik. Parmaklarımı yüzünde gezdirdikten sonra
"Valla kuzenim olmasan yavşıycam lan!" dedim. Gülüp burnumdan öptüğünde bir kez daha kuzen olduğumuza lanet ettim.
Gözlerimi açtığımda karşımda Berk'i gördüm. Zavallım, o da uyumuş. Yataktan kalktıktan sonra annemi aradım;
"Alo anne, nerdesiniz siz ya gitmişsiniz ablam, sen, yengem falan!"
"Düğün davetiyesine bakıyoruz kızım."
"O niye, yoksa düğün mü var?"
"Evet kızım."
"Oh ne sonunda kurtlarımı dökebilicem. Peki kim bunlar, akraba falan mı? Yoksa dayım mı?"
"Hayır Berk ile sen."
"Ne?"
