7:BÖLÜM: MADEM

119 9 0
                                    

     Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
     Oy vermeyi ve yorum yapnayı unutmayalım Ballarım .♥︎

                      7: BÖLÜM: MADEM
    
    Biri eğer gözlerini senden kaçırıyorsa; emin ol ki o gözlerde sana ait bir şeyler vardır.

                                        ***

   Kapıyı açtığımda Mahir'le göz göze gelmiştik. Onun eli havada kalırken gözleri elimde ki terlikteydi.
Şoktan ilk çıkan ben olduğumda
" Nasıl buldun burayı ? " o da elini indirip konuşmaya başlamıştı.
" Benim gizli taktilerim var " kafamı aşağı yukarı sallayıp
" Mahir değil mi?" O da dudak büzerek kafa sallamıştı  " olabilir"
sesini tekrar yükseltip konuşmaya başladı.

"Sen nasıl gidersin ha hangi hakla haber vermeden gittin ?  Herkes seni merak etmek zorunda mı ? " dediğinde
Sinirle konuşacakken cümlesinin devamı beni şaşırttı.

" Bensiz nasıl gidersin . İnsan ikiz biz gidiyoruz sende gel der . " dediginde kendimi tuaf hissetmiştim.
Yeni yeni tanımaya  başladığım herkez de olurdu Ama o basit biri değildi en önemlisi ikizimdi . Beni kendi kendime konuşurken gerçekliğe dönmemi sağlayan Mahir 'le , tüm odağımı verdim .

"Onları boş ver de azıcık meraklansınlar hak ettiler zaten " dediğinde

Şaşkın bir şekilde 
" Kaç yıllık ailen ya hani ?" dediğimde
sorunun devamını getirmeden konuştu.

" Aman boş ver onlar hak etmiyor bizim gibi çocukları " dediğinde ayakkabılarını çoktan çıkartmıştı . Beni ittirerek içeri girdiğinde .
Şaşkınlığımı atlatıp bende kapıyı kapatım .
İçeri girdiğimde  fark ettiğin Mahir'in valiz ve çantayla gelmiş olmasıydı.  Daha fazla sorgulamadan bende salona geçtim.
Mahir , Alaz'ın baş ucuna geçmiş dikiliyordu  . 

Bende yanlarına adımladığıımda
"Çocuğun  başında ne bekliyorsun öyle .
Geç içeriye otur " dediğimde

Arkamı dönüp yürümeye başladım.
Arkamda ki adım sesleri eşliğinde mutfağa girdiğimde dolaba yönelmiştim. 

Sandalye çekildiğinde konuştum
"  Ne içersin?" dediğimde

konuştu " Kahve olur " diye yanıtladı.
Hazırladığım kahveyi kupalara koyduğumda   masaya koydum .

Sandalyeyi çekip bende karşısına oturduğumda masanın altından bir poşet çıkardı.

Masanın üzerine koduğunda gözlerimle sadece onun her hareketini izliyordum .
Poşetinin içine elini daldırıp çerçeveyi çıkardığında benim aldığım çerçeve olduğunu gördüm.
Gözlerim ile onu iyice incelerken .
Bu tavırlarda neydi  şimdi kestiremiyordum .
Mahir ayağa kalktı ve karşımdaki duvara doğru ilerledi.
Elini kaldırıp çerçevenin yerini seçmeye başladığında şaşırarak  baktığımda  konuştu
"Balım çekiç var mı ? " dediğinde yanıtladım. 

" Evet bodrum katında alet
çantasında " dediğimde
Aşağa kata yöneldi.

Onun gelmesini beklerken kahvaltıyı hazırlamaya başladım .
Zaten kahveler soğmuştu.
Gelirken sabahın köründe kahvaltı yapmadığına göre bir şeyler hazırladım.

Son kahvaltılıkları masaya koyduğumda elinde çekiçle Mahir gelmişti.
Mahir duvarın önüne geldiğinde çerçeveyi ayarladığı çiviyi yerine çaktı .

" Tam ait olması gerektiği yerde " dediğinde
Çiviyi çakmaya başladığında salondan seslere uyanan Alaz'ım sersem adımlarla  kapının önündeydi.
Alaz küçük çocuklar gibi Mahir'i bana şikayet etmeye geldiği belliydi.

𝓑𝓪𝓵ı𝓶 /𝓽𝓮𝔁𝓱𝓲𝓷𝓰  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin