|GÜLLAÇ|

1

12 Mart 2024
Lara minik ve yandan iki örgülü saçlarıyla oynarken sırasında Melis'i bekliyordu. Çünkü video çekeceklerdi ve saçlarını aynı yapmışlardı. İçten içe Melis'in hızlı gelmesini umuyordu. Saçları rahatsız etmeye başlamıştı.
Sonunda Melis geldi. Lara hemen koşup kolunu yakaladı.
"Dur dur oturma video çekeceğiz!'
"Off tamam." Dedi Melis üfleyerek.Ve koridora çıktılar.

Tam video çekerken Güney koridordan geçti. Sınıfın kapısına doğru ilerlerken gülerek;
"Ben de katılayım isterseniz" dedi uzun kumral saçlarını savurarak.
Kızlar da gülerek videoya devam ettiler. Ancak Lara içten içe bu fikri beğenmişti.
"Neden olmasın?" dedi sinsice sırıtarak.
Güney'in yüzünü gergin bir gülümseme kapladı. Tam kapıya yeltenirken iki kızın kollarından tutmasıyla kaderiyle yüzleşti.
                                  ***
Kıvanç servisin okula sonunda varmasıyla homurdandı. Ne olurdu ki azıcık daha erken varsaydı! Dersin başlamasına 10 dakikadan az kalmıştı ve İngilizce ödevini yetiştirmesi lazımdı.
Koşa koşa merdivenleri çıktıktan sonra sınıfa yöneldi. Ancak sınıfın kapısının hemen ilerisindeki üçlüyü görmesiyle duraksadı.
Melis, Lara ve..Güney? Ne yapıyorlardı öyle? Güney'i Lara'nın yanında görmesi moralini bozsa da sınıfa girmesi gerekiyordu.
Biraz daha yaklaşmasıyla telefonu ve Güney'in örgülü saçlarını gördü. Dokunsalar ağlayacakmış gibi duruyordu. Kıvanç'ı farketmesiyle onu kurtarması için kızlara çaktırmadan el kol hareketleri yapmaya başladı. Kıvanç gülmemek için kendini zor tutarak sarı saçlarının üzerine kapüşonunu geçirip sınıfa girdi. Arkasına son bir bakış attı. Güney'in kıvranan hallerini görünce kahkahalar içinde sırasına geçti.
                                      ***
"...What can we say about Kıvanç then?"
Kıvanç adını duymasıyla sıradan başını kaldırdı ve ilgileniyormuş gibi davranmaya çalıştı. Hoca tam olarak ne sormuştu? Sıra arkadaşının kitabına bakmaya çalıştı ama önünde kitap falan yoktu. Önüne dönerek hocaya odaklandı. Hoca ise Kıvanç'a bakmıyordu.
"Arkadaşlar hadi! Atla deve istemiyorum sizden, öğrettiğim kelimelere göre arkadaşınızı tanımlayacaksınız."
Sözü ilk alan Tuncay oldu
"Handsome hocam!"
Sınıfta bir gülüşme koptu.
"Clever hocam"
"Very Hardworkingtir hocam" dedi gülerek Kamil.
Hoca da gülerek Kıvanç'a döndü,
"İngilizce'de çok görmedim ama, çalışkan mısın Kıvanç?"
"Çok çalışkandır hocam!"
Öğretmenin gözleri Selim'e döndü.
"Sence arkadaşın nasıl biri Selim?"
Selim kendisine sorulmasını bekliyormuş gibi sırıttı.
"Hocam öncelikle not handsome Beautiful Beautiful!"
Kahkaha tufanı sınıfı sardı. Kıvanç Selim'e ne diyon oğlum bakışları atarken Selim omuz silkerek karşılık verdi. Güney'in tarafına baktığındaysa Güney'in sırıtışıyla karşılaştı.
"Peki Güney?" diye sordu hoca. Bakışlar Güney'e döndü.
"Hocam Güney'de çok Beautiful!" Dedi Kamil sırıtarak. Güney'in yüzü düştü ve kahkahalar arttı.
Kıvanç da kendisine bakan Güney'e sırıtırken kalabalıktan Lara'nın"Tam benlik!" cümlesini işitti.
O tarafa doğru döndüğünde Lara'nın diğer kızlarla konuştuğunu gördü. Büyük ihtimalle duymaması gereken bir şeydi ve bunu bilmek moralini daha çok bozdu. Önüne döndüğünde beş dakika önceki halinden eser kalmamıştı.
"Tamam arkadaşlar zil çaldı dağılabilirsiniz!" Öğretmenin sesini duymasıyla yarım bıraktığı uykusuna dönmeye karar verdi.