Yüzüme vuran güneşin etkisiyle gözlerimi açtım. Vücüdum iflasın eşiğindeymiş gibi ağırıyordu. Islatmak için dudaklarımı yaladığımda ağzıma gelen tat kan tadından başka bir şey değildi. Gece beni dövdüklerini hayal meyal hatırlıyorum. Ondan öncesini hatırlamak bile istemiyordum. Kollarımın yardımıyla oturur pozisyona geçtim güneşin yeni doğmasına bakarsak daha gün başlamamıştı. Üzerimde hiçbir şey yoktu. Ağlıyordum. Masumluğumu kaybettiğim için, bu lanet olası herşey için ağlıyordum.
"Lanet olsun." Dedim giysilerimi ararken. "Hepinize lanet olsun..."
Etrafımda hiçbir şey yoktu giysi adına. Fakat arkama baktığım sırada çöp konteynırının kenarından sallanan beyaz elbisemi gördüm. Güçlükle ayağa kalkarak kovanın içine eğildim. İç çamaşırlarımı ve elbisemi alarak üzerime giyindim. Başım o kadar ağırıyordu ki evin hangi yönde olduğunu bile şuan hatırlamıyordum.
"Aşağı doğru muydu..? Ağh lanet olsun nerede şu lanet ev !" Bir an çok fazla lanet okuduğumu fark ettim. Şuan derdim bu değildi ama. Şuursuzca bir yöne doğru ilerlemeye başladım. Doğru yöne ilerlemiş olacağım ki Gürleyen Apartmanı yazısı kocaman gözümün önünde duruyordu. Apartmana girip trabzanlardan tutunarak güç bela 2. Kata çıktım. Kapıyı adeta teklemeyerek çalarken dengemi kaybetmemek için duvardan tutunuyordum.Teyzemin o iğrenç sesini duymam fazla uzun sürmedi.
"Patlama anam geldim geldim. Artık kimse sabahın kö... Alev ? Nerdesin gız sen dünden beri? Bu halin ne senin vay başıma gelenleer !"
Elimle tek bir hareket yapıp susturarak içeri girdim. Odama girip kapıyı kapatır kapatmaz geri açıldı.
"Sana diyom bak. Ne bu halin ? Yine sürttün dimi dışarlarda ? Sürtük !"
Yatağın üzerine oturmuş ağlıyordum. Ve sanırım teyzeme patlayacaktım devam ederse. Eliyle omzumu ittirdi.
"Alev ? Niye ağlıyon desene ! Şşş kime diyom ben !?"
Sabrımın son demlerini harcadığına göre artık patlayabilirdim. Aniden ayağı kalkmamla teyzem bir adım geri gitti.
" Ne var biliyor musun ? Senden nefret ediyorum ! Nasıl bu kadar gerizekalı olabilirsin ya ?" Elimi kalbinin üzerine vurarak bağırmaya devam ettim. Gözüm hiçbir şey görmüyordu.
"Hiç mi vicdanın yok senin Allah'ın belası ! Şurada kalp yerine ne var söyler misin ?" Afallamış ve birazda korkmuş bir şekilde yüzüme bakarken kekelemeye başladı.
"B-bak teyzen var karşında. D- doğru düzgün gonuş." Çıldırmış bir şekilde saçlarımı yolarken bir yandan da bağırıyordum.
" Teyzem ha ? Teyzem var karşımda..." Saçlarımı bırakıp yüzümü yüzüne yaklaştırdım. Delirmiş gibi gülmeye başladım.
" Lan ahaha ya sen ne teyzesinden bahsediyorsun be ? Yıllardır bana çöp muamelesi yapan o iğrenç kadından mı ? Yoksa enişteme o kız bu evden gidecek diye bağıran aptaldan mı ?Ya sen ne zaman benim teyzem oldun ki ? " Hıçkırarak ağladığım için artık kelimelerim kesik kesik çıkıyordu.
" Bi- bir kere başımı okşadın mı h-hı ?Bi- bir kerede 'gel yavrum' dedin mi? Ya sen b-bana hiç sevdiğini b-belli ettin mi ?" Gözlerine baktım. Kollarımı bıkkınlıkla iki yana bırakırken gözlerimi kıstım. "Tabi ya... Sen beni hiç sevmedin ki ?"
Yatağa geri oturup kafamı ellerimin arasına aldım. "Tecavüze uğramış olmamda senin için hiçbir şey ifade etmez zaten."
"Ne ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Azâde-Düzenleniyor
Mystery / ThrillerBir psikolog düşünün. Psikopat, intikam ateşiyle yanan, sadist bir psikolog. Kendine gelen hastalarını, bir zamanlar annesine tecavüz eden adamları öldürmek için yetiştiriyor. Üstün zekasıyla hastalarını kendine köle ediyor. Ve zamanı geldiğinde o a...