Yaşamak, hayatta kalmak ne kadar zor olabilirdi ki?
Nefes almak, yemek yemek, bir şeyler içmek, arkadaş edinmek, arkadaşınızla vakit geçirmek, kız arkadaş edinmek ve onunla vakit geçirebilmek vs. vs.
Onun için zordu.
Onun yaşaması, hayatta kalması için hiç bir zaafının olmaması gerekiyordu. Kendine vakit ayırması, arkadaş edinmesi, kız arkadaşının olması onun için imkansızdı. Peşinde onu öldürmek için can atan düşmanlarının, onu yakalamak için çabalayan polislerin eline bir koz vermemek için tüm zaaflarından ve masum duygularından kurtulması gerekiyordu. İçinde saf nefret, hırs, inat ve arzudan başka hisse yer yoktu.
Ya da o öyle sanıyordu.
Bir çift yeşil göz, yıllardır taşlaştırmak için uğraştığı kalbinin duvarlarını yıkmış, alev alev yanmasına sebep olmuştu.
Elbette siyahların dostu olan bu genç, yıllardır bunun gibi duyguları bastırdığı için yeşil gözlerin sahibine karşı hissettiği duyguların sadece arzu olduğunu düşünüyordu. Sarışın kızı istiyordu ve elde edecekti çünkü o Taner'di. Bir şeyi isterse o şeyi elde ederdi.
Elde ettikten sonra da diğer kızlara yaptığı gibi bir köşede bırakacaktı. Dediğimiz gibi, onun hayatında herhangi bir zaafa, küçük bir zayıf noktaya dahi yer yoktu.
Fakat hayat bu, en istemediğiniz ot bile burnunuzun dibinde, en istemediğiniz hisler ise kalbinizin üstünde bitiverirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kış Hikayesi (Mevsimler ve Aşklar Serisi)
ChickLitMevsimler ve Aşklar Serisi: Bir Kış Hikayesi Aşklar da Mevsimler gibidir. Kimi zaman çiçekler açar, kimi zaman sert rüzgarlar eser. Taner gizemli ve belalı bir tipti. Kardelen ise belaları üstüne çeken ve gizemlerden olabildiğince uzak durmaya çal...