Lalisa yatak odasındaki saat ikiyi gösterirken gözüne uyku girmemiş bir şekilde yatağında uzanarak üst kat komşusunun zeminine, kendi evinin tavanına, bakıyordu.
Bünyesini etkisi altına alan uykusuzluk Lalisa için yabancı bir his değildi. Ancak üst komşusunu birebir gördükten sonra ilk defa seslerine şahit oluyordu.
Ve şimdi gözlerini kapattığında kendisini içinde bulduğu durum sadece kulaklarına ulaşan sesler ile kısıtlı kalmıyor gözlerinin önünde istemsizce adamın koca cüssesi gözünün önüne geliyordu.
Lalisa içinde hissettiği rahatsızlık verici hisle yatağının yan tarafında duran yastığı alıp bacaklarının arasına koyarak yattığı yerde yana döndü.
Neredeyse yirmi dakikadır süren ses yavaş yavaş son bulduğunda Lalisa'nın uykusu tam olarak kaçmıştı.
Gecenin örtüsü, Lalisa'nın odasını sarmıştı; sessizlik, zihnini sarıp sarmalayarak onu içsel bir yolculuğa çıkarıyordu. Yatağında dönüp dururken, saatler nasıl geçtiğini anlamıyordu. Başını yastığa koyduğunda, sessizlik adeta bir yük gibi üzerine çöküyor ve düşüncelerini derinlere çekiyordu. Daha demin sanki beynine bir ok gibi saplanan sesler şimdi kendini sessizliğe bırakmıştı ancak bu durum Lalisa'yı daha da rahatsız ediyordu.
Oda, tik-tak sesiyle dolup taşıyor ve bu durum, onun huzursuzluğunu daha da artırıyordu. Zihnindeki labirent, geçmişin anıları ve geleceğin belirsizlikleri arasında sıkışıp kalmış gibiydi. Gözleri kapalı olmasına rağmen, her hafif tıkırtı, her esinti adeta bir fırtına gibi hissettiriyordu. Bedeni, yorgunluktan kıvrılmış ve huzursuzdu; kasları gerginleşmiş, vücudu rahatsızlıkla dolmuştu.
Gözleri yanıyordu, başı hafifçe ağrıyordu; ancak uykuya dalmak bir hayal gibi uzakta duruyordu. Sabahın erken saatlerinde, güne uykusuz bir bedenle başlamanın getirdiği halsizlikle uyanırken, Lalisa için yeni bir gün daha zorlu bir başlangıçla karşılanıyordu. Gözleri hala ağırlık altındaydı, bedeni hala dinlenmemiş hissediyordu. Ancak her gece olduğu gibi, içsel gücünü toplamak için yeniden mücadele etmeye hazırdı.
Uyumanın neredeyse imkansiz bir hal aldığını fark etmesiyle yattığı yerde oturur hale geldi Lalisa. Yatağının sağ tarafında duran komidinin üzerindeki telefona uzandı. Üst kat komşusuna yazmak, içine attığı sıkıntıları birine hayıflanmak istiyordu. Ama eline aldığı telefon ile "Sesine Soktuğum" kişisini engellediği aklına geldi.
Ve Lalisa asla engeli açmak gibi bir geri adam atacak insan değildi. Bu onun kişiliğine tersti.
Oturduğu yerde bacaklarının üst kısmını kapatarak gecenin ayazından koruyan battaniyeyi sıyırarak yatak başlığına astığı geceliğinin üstünü giyinci. Yattığı için hafif dağılan saçlarını aceleyle topuz yapıp evin dış kapısına doğru yöneldi.
Lisa artık kaçan uykularının hesabını sormak istiyordu. Ne de olsa üst komşusu uyumadığını çıkardığı seslerden belli etmiş, Lalisa'nın sinirlerini yeterince hoplatmıştı. Lalisa ev kapısının solunda kalan asansörü kullanmak yerine sinirini çıkarmak adına sağda kalan merdivenlere yöneldi.
Ayaklarını yere vuruşunun kimleri uyandıracağını umursamadan üst kattaki komşusunun evine adımladı. Sinirden gözleri o kadar dönmüştüki kapı zilini çalıp iki saniye bekleyemeden kapıya kendi elleriyle vurana kadar ne yaptığını fark etmemişti bile.
Kapının alınacaklı gibi vurulması ile açılması bir olmuştu. Açılan kapı ile Lalisa yere indirdiği bakışlarını karşısında kendisinden cüssece büyük olan adamın vücudunda gezdirerek yüzüne çıkardık. Adamın gözlerini bulmak Lalisa'nın gözleri için zor olmuştu. Çünkü karşısında duran adam belinin aşağısında, kasıklarını göz önüne seren şekilde, başlayan gri bol eşofmanı dışında hiçbir şey giymiyordu.
Kendine doğru çektiği kapıya yaslanan adamın karın kasları gerilmiş kaburgalarıyla örüntülü bir görüntü çıkartmıştı ortaya. Lalisa istemsizce o bol kıyafetlerinin altında neler saklıyormuş diye düşündü. Ve aklına yatakta sızlayan bacak arası geldi. Ama konuyu dağıtmamak için odaklanması gerek başka duyguları vardı. Mesela siniri gibi.
Zaten çatık olan kaşlarını daha da çatarak "Senin saatten haberin var mı be?" diye haykırdı. Evet bu sadece söylenmek değildi bu tam olarak haykırmaktı çünkü ince sesi gecenin sükunetini bir kurşunmuşçasına delip geçmiş şimdi birilerinin uykularını yarıyordu.
Jungkook karşısında saten geceliğinin üzerine önünü kapatmadan giydiği sabahlığıyla kendisine çıkışan genç kıza anlam veremedi. Kim olduğu hakkında en küçük bir fikri bile yoktu. Ve bu çıkışışına karşı Lalisa'ya hiçte yabancı gelmeyen bir şekilde cevap verdi.
"Pardon?"
Lalisa gerçekten sinirlerinin zorlandığını hissediyordu. Ve bu sefer hiçbir şeyin adama gününü göstermesini engellemeyeceğini umuyordu. Ta ki Jungkook'un karşı dairesinin kapısı açılmaya başlanana kadar.
sınır 10 yorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
your sound , liskook
Fanfictionlisa üst kat komşusunun geceleri çıkardığı seslerden rahatsızdı. lalisa manoban ఇ jungkook jeon