Love born of betrayal

3 cü Bölüm ( Evlilik şoku)

Oy vermeyi unutmayın bebişler. Teşekkur ederim şimdiden. Iyi okumalar guzellerim❤️

Jungkook Jimininin kolundan dışarıya çekiştirerek arabaya bindirdi. Kendiside şöför koltuğuna oturarak mekan yerinden uzaklaştı.

Jiminin ağzından:

" Kokun güzelim.... Kokun beni kendine çekiyor"

Kulağıma fısıldayarak söylediyi söz irkilmeme sebeb olmuştu. Kokumun güzel olduğunu biliyordum ama yabancı bir adamın heleki beni öldürmek isteyen birinin böyle söylemesi garip hiss etmeme sebeb olmuştu. Gozlerime bakıyordu. Hıç goz kırpmadan kırmızı gözleriyle bana bakıyordu. Baştan aşağı beni süzdükten sonra korkutucu ve alaycı bir gülümseme sundu. Telefonuyla birini arayıb:

"Tamam geliyoruz. Herşeyi hazırla"

Bunu söyler söylemez kolumdan tutarak hızlıca mekandan dışarı çıktık. Beni arabaya bindirdikten emin olduktan sonra kendiside şöför koltuğuna oturdu.

" Beni nereye götürüyorsun "

"Ahh kücük omega konuşmaya başlamış.

" Seni tanımıyorum. Birden ortaya çıkıb beni öldürmek istiyorsun ve benimle evlenmek istiyorsun . Kimsin sen? Ve beni neden öldürmek istedin ki?"

Bir anda nefessizce söylediyim cümlelerden dolayı gözlerim dolmuştu. Derin bir nefes alarak gözlerimden akan yaşı sildim. O tepkisizce yola bakıyordu. Beni duymuyormuş gibi yapıyordu. Elini uzatarak radioyu açtı . Yaptığı şey saygızızlıktı. Radioyu kapatarak koluna vurdum

"Sen çok saygısız bir herifsin. Anlaşılan ailen sana hiç terbiye vermemiş"

Söylediyim sözle birlikde bogazıma yapışan el bir olmuştu . Gözleri daha da kızarmış, beni öldürücekmiş gibi bakıyordu. Suratıma yaklaşarak:

"O küçük ağzını bidaha açarsan yarın gözlerini açamaycaksın omega"

Boğulucaktım. Elimle eline bir kaç kez vurdum. Elini bogazımdan çektiyinde derin bir hava içime çekmiştim . Bu adam gerçekten deliydi. Artık ne yapacaksam dikkatli yapmam gerekiyordu. Akıllıca davranmalıydıım. Sebebini öyrenmeli ve bu durumdan kurtulmalıydım.

Yol boyu hiç konuşmadık. Jungkook bir ormanlık yola girdiyinde artık yola bakmamak kararına geldim. Çünkü hiç tanımıyordum ve sıkıcıydı. Uykum gelmişti . Telefonuma baktığimda Taeden ve Hoseok hyungdan çok fazla cevabsız arama ve mesaj olduğunu gördüm. Tabii saat 02:25 ti ve ben onlara bir açıklama yapmadan ordan ayrılmıştım. Tae benim çocukluk arkadaşımdı. Beni en iyi taniyan o olduğu için buna inanmayacağını biliyordum. Hoseok hyung ise son 2 yıldır taniyoruz. Oda benim yakın arkadasım ve benim böyle habersiz bişey yapmayacağımı iyi biliyor.
Taeye mesaj yazmak istiyordumki hızlıca telefonu elimden almasıyla korkmuştum.

"O küçük beyninle bana oyun oynamaya kalkarsan ve arkadaşlarına yada başka birilerine bu olanları söylersen olucakları biliyorsun"

"Hiçkimseye bişey söylemiycem"

"Aferin"

Kurtulmam için bişeyler yapmalıydım. Ama çok uykumda vardı. Içdiyim şerab halaa midemi kötü ediyordu. Saatlerdir yolda olduğumuz için midem bulanıyordu. Pencereyi açmak istiyordum ama parmaklarım bir türlü haraket etmiyordu. Bayilacak gibiydim. Gözlerim kendi kendine kapanıyordu.

Jungkookun ağzından:

Telefonunu alib cebime koydum. Az kalmıştık varmaya ki omeganın belirsiz haraketleri gozüme çarptı. Camı acmaya çalışıyordu ama açamıyordu. İçtiyi şeraptan dolayı midesi bulanmıştı. Gözleri kapanarak haraketsiz uzandığında çabuk arabayı durdurdum. Kapısını açıb kucağıma alıb yerde oturtdum. Haraketsizdi . Su almak için bagajı açtım . Yuzüne su serptiyimde yavaş yavaş kımıldamaya başladı.
Mor gözlerini kırpıstırarak bana bakıyordu.