Cehennem Külü

ⁿᵉʳᵉᵈᵉˢᶦⁿ, ᵃⁿⁿᵉ?

"Anladın mı Dazai?"

"Hm hm, peki peki. Senin için bir tatlılık yaparım madem benim acımı üç yıldır çekiyorsun."

Chuuya iç çeker.

"Tatlıları kime yaptıracaksın? Bu üç güne tam yüz tatlı yapacak birini tanıyor musun?"

"Ahh~ Kesinlikle evet! Merak etme sen! İstediğin bir şey var mı?"

"Sadece bu hafta sonuna kadar bitsin yeter."

"Hm hm, merak etme. Onlar hemen hepsini yaparlar!"
...............

"Hmm~ Kanlı ay tutulmasına çok az kaldı. Sence o gün için ne giymeliyim, Fyona."

"..."

"Fyona. Fyona!"

"!?"

Kahve saçlı oğlan, Fyona'ya yaklaşır.

"İyi misin?"

"Ah- Hm? E-evet. Evet iyiyim, abi."

"Ah, iyi o zaman bana yardım et."

"Peki... Tam olarak ne konuda edecektim?"

"NE- Aman Tanrım, sen iyi misin!? Cidden ateşin falan mı var, başın mı ağrıyor? Az önceden beri kanlı ay gecesi için giyeceğim şeylerden bahsediyorum ve sen beni hiç dinlemedin mi yani!?"

"... Neden şimdi bunu düşünüyorsun? Kanlı ay gecesine daha iki ay var."

"Çünkü (sevgili Fyona) senin yanında iyi gözükmem gerekiyor! Her kanlı ay balosunda sen çok güzel görünüyorsun ama ben senin yanında çok sönüğüm."

"Kimin umrunda ki?"

"Benim yerimde olsan anlardın! Bütün kızlar seninle ilgileniyor. Bu gidişle kendime hiç iyi bir eş bulamayacağım."

"O zaman yanımda gezme?"

Kahve saçlı oğlan, Fyona'nın yanaklarını sıkar ve çekiştirmeye başlar.

"Olur mu öyle şey? Sonra da etrafına erkekler dolaşır."

Bir and kapının gölgesinden her zamanki sırıtışı olmayan Nikolai çıkar.

"Nikolai, dostum! Görüşmeyeli uzun zaman oldu! Ne yapıyorsun bu aralar? Niye yüzünde o meşhur sırıtışın yok? Hayırdır?"

Nikolai kafasını kaldırdı ve kahve rengi gözlere baktı.

"Viktor, seninle özelden çok acil bir şekilde konuşmamız gerekiyor."

"Aww, sonrayı bekleyemez mi? Kız kardeşim ile çok fazka vakit geçiremiyorum! İlk defa fırsat buldum!"

"..." Nikolai yutkundu. "O zaman bu akşam saat 18:00'de hemen N**** Bulvarında ol. Bu çok acil bir durum."

Nikolai gibi biri bile durumu ciddiye alıyorsa cidden acil bir durum var demektir.

"... Peki orada olacağım."

Nikolai bunları dedikten sonra Fyona'ya bakarak gölgelerde yine kayboldu.

"Vay be! Nikolai'ı bile endişelendiren bir durum görecek kadar yaşayacağımı sanmazdım. Değil mi, Fyona?"

"Hm!" Fyona hemen ağabeyi Viktor'a baktı. "Oh, evet... Hm hm..."

...

"Ben... Benim gitmem gerek." Fyona söyledikleri ile beraber hemen odadan koşar adımlarla gitti.

"Fyona!"

Viktor hiç bir şey anlamamışcasına kız kardeşinin arkasından baka kaldı.

"... Onun cidden nesi var?"