Arkadaşları ile birlikte eğlenmek için dışarı çıkan Yuji'nin olacaklardan onun ve arkadaşlarının hiçbir haberi yoktur.
Beğenmedin mi? Bu kadar basit okumayın. shipi sevenler için. keyfini çıkarın
yazım hataları var
!küfür var!
!smut var!
ne söyleyeceğim? ondan hoşlanıyorum evet demek istiyorum ama gojo sensei ve diğerleri ne söyleyeceğim?
"suku...çok sarhoşsun,bunu sonra konuşalım olurmu?" dedim. sukunanın dudakları bükülmüştü ve gözleri dolmuştu. kafasını farklı bir yere çevirdi. nE lanetlerin kralı ağlıyormuydu?(ağlattın koskoca adamı lan daha ne)
"suku! ben çok üzgünüm. affet beni" dedim telaşla. kafasını kendime çevirdim, göz yaşlarını sildim ve ellerimi saçlarında gezdirdim
"Hayır demedim sadece bunu sonra konuşuruz dedim" gözlerinin içi parladığında gülümsedim.
"Sonra evet mi diyeceksin?" dediğinde panikledim. Hayır dersen ne olur? (Yalan yükleniyor...)
"Bak Sukunaevet demek isterdim ama gojo sensei ne diyecek ya da diğerleri? Onlara ilişkimiz olduğunu daha söylemedim." dedim olabildiğince sakın sesle.
*gojo* ismini duyduğunda parlayan gözleri söndü, damarları belirginleşti, hatta beni tutuşu bile sertleşti.
"O aptaldan ve diğer aptallardan izin almak zorunda değilsin! buna gerek yok." dedi sesini yükselterek, dişlerini sıkarak
"Of şükür hep böyle olursan çocuklarımızı korkutabilirsin" dedim. Bir dakika ne dedim lan ben az önce. Sukuna tekrar gülümsedi.
"Haha doğru unutmuşum, üzgünüm" dedi ve kafasını boynuma gömdü. Hemen uykuya daldı bende gözlerimi kapatıp kendimi tekrar uykunun kollarına bıraktım.
Bugün gojo sensei ve diğerlerine sukuna ile uzun zamandır olan ilişkimizi açıklayacaktım.
Ayağa kalkıp üniformamı giydim. 2 dakika geç kalmıştım. Kola koşa sınıfa gittim, kapıyı açtığımda tüm gözler bana kaydı.
"Yuji yine herzamanki gibi geç kaldın" diyerek beni azarlamaya başladı sensei, gözlerimi devirmeden duramadım
"Sensei sizle birşey konuşmam lazım. Herhangi bir kafe de" diyerek 3'ünede teker teker baktım.
"Ama ders işleme mız lazı-" "Hemen!" diye bağırdım. Hepsi çok şaşırdı, onlara asla bağırmadığım için şaşırmaları normaldi.
"Üzgünüm stresten bağırdım" gojo sensei: "Sorun değil demek çok önemli, hadi gidelim" dedi
bir taksi çağırdık. çok geçmeden taksi geldi. Kafeye girip bir yer bulup oturduk. Kahve sipariş ettik.
"Söyle bakalım çakma prens ne bu sözde çok önemli konu?" diye sordu kugisaki.
"Uzun zamandır sizden sakladığım bir sırrım var ve artık söyleme zamanım geldi" Herkes beni dikkatle dinlemeye başladı
"Benim ve sukunanın uzun zamandır ilişkimiz var ve evlenmek istiyoruz!" çokmu hızlı söyledim acaba?
Sukuna zihnimde kahkaha atmaya başladı, megumi içtiği kahveyi püskürttü, kugisaki sanırım bayıldı, gojo sensei nin ağzı tamamen açılmış bana bakıyordu ve bağırdığım için herkes bize bakmaya başladı.
yine aynı senaryo, işte şimdi başlıyoruz.
"İyi iş çıkardın sevgili taşıyıcım" iyice kızarmaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.