Ben Arin Park 23 yaşındayım Korede'ki Hanyang Tıp üniversitesinde eğitimimi bitirmiş ve en iyi hastanelerden birinde uzman bir baş hekim olmuştum, İşimden yorucu olmasına rağmen işimi yapmayı seviyordum. Bu benim hayalimdi, hayatımdı doktor olmak için çok emek vermiştim ve sonunda kazanmıştım.
Hayatımdan bahsedicek olursam bir sürü arkadaşlarım, bana hayran olan kimseler vardı ama şunu bilin ki 1-2 arkadaş hariç Yanlızdım, evet tamamen yanlız. Diyeceksiniz ki bu kız deli onca arkadaşı var falan filan, mesele kaç arkadaşının olması değil gerçek arkadaş bulmak. Bana 1-2 arkadaşım denk geldi ama diğerleri sadece şov için benimle Aaa evet ailemi sorucaksınız annem ünlü bir tıp şirketinde çalışıyor Babam ise Yer altının koskoca Mafyası maddi yönden hiçbir sıkıntımız yoktu, bu kadar düşünmeyi bırakıp sanırım güne başlamalıyım
Sabah erken saatlerdi her yer karanlıktı ama bilin bakalım ne olmuştu?? Bir süredir uyku sorunum vardı ve bu da çok kötü bir şeydi uykudan sürekli uyanıyor yada yaklaşık 1-2 saat sonra uyuyabiliyordum uyku ilacı kullanıyordum ama etkisini kısa gösteriyordu. Oflayarak yataktan kalktım ve yerdeki pamuk ve aşırı tatlı gözüken terliklerimi giydim, kapımı annemin ve babamın kapı sesini duymamasını dua ederek yavaşça kapattım. Genellikle uykum kaçtığı zamanlar ya yönetmen olan kuzenimle mesajlaşıyordum ya da telefonda geziniyordum. Çalışma masamın sandalyesine oturdum ve telefonu elime aldım, kuzenim çevrim içi gözüküyordu ona mesaj yazmaya başladım
-Günaydın abi naber?
Anında mesajımı görmüş ve cevap yazmaya başlamıştı.
Ryan: Senaryoları inceliyordum güzelim senden naber?
-Beni de uyku tutmadı yine
Ryan: Bende kendime diyorum Arin hanım yine yazıcak mı acaba diye
Benim kuzenim olmasına rağmen Ryan ile çok yakındık onu abim, sırdaşım olarak görüyordum bana hep ya güzelim ya da bebeğim diyordu.
Ryan: İlacını kullandığına emin misin güzelim hmm?
-Evet Ryan abi
Ryan bana bir kaç dakika cevap vermemişti, genellikle işi çıktığında bana yazmayıp geri dönüyordu. İşi çıktığını anlayıp ona görüşürüz yazdım ve uygulamadan çıktım.
Sandalyeden kaltım, uykum gerçekten çok vardı ama uyuyamıyorum işte olmuyor, Telefonumu açtım ve saate baktım.
6:30 diye geçirdim içimden belki de hastaneye gitmek iyi olucaktı hem arkadaşımı görürüm hem de dosyalara bakarım odamda diye düşündüm. Dolabı ses çıkarmayacak bir şekilde açtım ve kıyafetlerime göz gezdirdim. Üstüme krem rengi crop bir kazak aldım altıma ise siyah kot bir pantolon aldım ,hava serin gibiydi biraz bu yüzden üstüme ceket aldım. Saçımı bitirip kapımı yavaşça açtım ve merdivenlerden indim, kapıya gidip ayakkabılarımı giydim ve arabaya bindim. Özel şöförüm vardı bana neresi diye sorduğunda hastane diye cevap verdim. Hızlıca sürmeye başladı.
Hastaneye geldiğimizde araçtan indim ve kapıyı kapattım. Hastanenin içine girer girmez çoğu doktorlar bana selam verip gülümsemişti bende karşılık verip asansöre bindim. Asansörün tuşuna bastığımda bir elin tuşa yani elimin üzerine değdiğini hissettim ve o yöne baktım.
(...) Kusura bakmayın efendim
-Önemli değil
Hemen elimi çektim, bu durumdan rahatsız olmuştum ne yani sadece dokunma diyebilirsiniz ama hayatımın yarısını biliyorsunuz hepsini değil
Odama geldiğimde asansörden indim ve odama gidip kapıyı kapattım. İçimden bir oh çektim ve masamın sandalyesine oturdum
Acilen dosyalara bakmaya başladım, çok fazla hasta vardı ancak bugünlük sadece 2 hastam vardı. Dosyaları karıştırırken bir dosya dikkatimi çekmişti. Bu asansörde ki adamın yüzüydü, tıpa tıp aynısıydı! Boş vermem gerektiğini düşünüp hastanın dosyasına baktım. Mesleği mafyaymış ve adı Minhoy'muş , kolunda derin kesik varmış. 1. Hasta olduğu için oda numarasına baktım ve sandalyemden kalktım. Kapıyı açıp hastanın numarasının olduğu odaya gittim, kapıyı tıkladım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNHO İLE HAYAL ET
RandomMafya olan Lee Minho'nun Patronunun kızına sevgi beslemesi...