Kapının ardından duyulan sesle adeta bağırarak uyandı. Bağırmasından dolayı Ömer ve Öykü 'de o anın etkisiyle ablalarının neden bağırdığını idrak edemeden onlar da korku dolu gözlerle ablalarına bağırarak uyandılar.
Eylül derince bir nefes çekti içine sakinleştiğinde kardeşlerine bakarak korkacak birşey yok dediğinde içinden sadece bir kabus diye geçirdi.Ömer ve Öykü ablalarının sözleriyle rahatlamışlardı.
Yüzleri gevşek bir hal aldı. Eylül bunu gördü ve ufak bir tebessümle kardeşlerini izledi.Bu anda ne kadar takılı kaldığını karnının gurultu sesiyle farketti.olay hiç yaşanmamış gibi coşku dolu bir sesle "hadi kahvaltı yapalım kurt gibi acıktım"dedi. Bunu demesiyle Ömer ve Öykü' de " eveeettt" diye bağırdılar.
Ortalığı hızlı bir şekilde toparlayıp kahvaltı yaptılar. Ömer ve Öykü evde çok sıkıldıklarını parka gitmek istediklerini ablalarına söylediler. Eylül yan gözle perdeyi çekip dışarıya baktı.
Korkuyordu dünki yaşananlar onu çok etkilemişti. İçinden derin bir nefes aldı. Sakin ve soğukkanlı durması gerekiyordu. Kardeşlerini korkutmamalıydı.Titrek bir sesle "tamam gidelim" dedi. Ömer ve Öykü o kadar sevinmişlerdi ki ayaklarının üzerinde neşeyle zıplamaya başladılar.
Eylül onların bu hallerine normalde olsa kahkaha atardı. Ama sanki o olaydan sonra bu gibi işlevleri yüreğinden söküp atılmıştı. İçindeki düşüncelerden sıyrılarak ana odaklandı.Ömer ile Öykü yoktu. Eylül bağırdı Ömer! Öykü! . Buradayız abla dediler ikiside aynı anda. Ses çocuk odasından geliyordu. Üst kata yönelerek merdivenleri çıktığı sırada daha merdivenlerin yarısını çıkmıştıki
Ömer ile Öykü karşısındaydı.
Abla biz hazırız dediler ikiside aynı anda. Eylül onlara bakınca hatırladı. Onun daha üstünde yatak pijaması vardı. Apar topar kendi odasına gittiği sırada Ömer ve Öykü'ye bağırdı. "Siz aşağı inin ben de üstümü giyinip geliyorum dedi." Tamam dediler ve merdivenleri inmeye başladılar. Eylül odanın içerisinde adeta volta atıyordu. Korkudan tırnaklarını kemiriyordu.
Tekrar o sesle karşılaşırsa ne yapacaktı? hiçbir fikri yoktu. Aklında farklı farklı senaryolar dönerken sessizliği bozan Öykü oldu. Abla daha giyinmedin mi? ses aşağıdan geliyordu.
Az kaldı Öykü geliyorum. Aslında giyinmişti ama aklı kardeşlerine bu durumu nasıl anlatacağındaydı. Yapacak birşey yoktu eninde sonunda dışarı çıkacaktı. Odasından çıktı ve ağır adımlarla merdivenleri indi.
Bunu farkeden Ömer ve Öykü sonunda der gibi bakış attılar. Görmezlikten gelerek hadi çıkalım dedi. Dışarı çıktıklarında
Eylül'ü içi ürperdi .Hava kasvetli ve bir o kadar da korkutucu görünüyordu.
Hemen eve gitmek istiyordu ama kardeşleri için yapamıyordu. Parka geldiklerinde Ömer ve Öykü doyasıya oynadılar.
Tabii bu kadar koşturmaca üzerine yorgun düştüler. Eve gidene kadar
Eylül etrafı koladan etti. Neyse ki başlarına kötü birşey gelmeden evlerine vardılar.Ömer ve Öykü
yorgun düştüklerinden dolayı hemen uykuya daldılar. Eylül üşümesinler diye üzerlerini örttü ve tekrar dışarıya bakmak için ayaklandı. Camdan dışarıya göz gezdirdi hicbirşey yoktu.O sese dair hiçbirşey bulamamanın üzüntüsüyle tekrar kardeşlerinin yanına gitti. Kafaya taktığı düşünceleriyle bir çözüme ulaşamayacağı anladı. Uyumak
istiyordu bu olay hiç yaşanmamış gibi
Uyumak tek istediği tek dileği buydu.Sabahın güneşi yüzüne vurunca yüzünü
buruşturarak yatakta yan döndü ama bir kere rahatsız olmuştu oflayarak yataktan kalktı. Elini yüzünü yıkamak için odadan çıktı ve koridorda banyoya doğru yürüdü.