Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar. : )
_
Apartmandan çıktığımda, sonbaharın serin rüzgârı yüzüme çarptı. Üzerimde bol bir kot pantolon ve bol bir kazak, kazağın üzerine de siyah montumu giymiştim. Yürüyerek durağa giderken Pelin'le konuşuyordum. "Bugün bir planın var mı?" diye sordu. "Annemin iş yerine gideceğim." dedim.
"Bende bugün bizde toplanalım mı diyecektim." dedi. "Başka zamana artık." diye yanıtladım. "Tamam o zaman ama yarın kesin bizde toplanıyoruz. Defne bize bir şeyler anlatacakmış." Merakla gözlerimi açtım. "Ne anlatacağını biliyor musun?" diye sordum. Sinirliymiş gibi bir ses tonuyla "Bugün buluşsaydık anlatacaktı işte." dedi ve güldü. "Neyse ben kapatıyorum çıkacağım şimdi." Konuşurken durağa varmıştım. İleriden otobüsün geldiğini görünce, "Benimde otobüsüm geldi zaten. Görüşürüz." dedim. Telefondan hışırtı sesleri geldi. "Görüşürüz." Telefonu kapatıp otobüse bindim.
Fakülte annemin evine bir buçuk saat uzaklıktaydı. Babamın evine ise yarım saat. Lisede okuduğum okul annemin evine daha yakın olduğu için annemin yanında kalmaya başlamıştım. Şimdi ise babamın evine daha yakın olduğu için annem istersen babanın yanına gidebilirsin diyor. Şu an burada iyi olduğumu söylemiştim. Düşüncelerimi bir kenara atıp her zamanki gibi kulaklığımı kulağıma taktım. Ogün Sanlısoy'un Saydım şarkısı çalmaya başladığımda yolu izlemeye başladım.
Bir buçuk saat sonra fakültemin yakınındaki durağa vardım. Otobüsten inip fakülteye doğru yürümeye başladım. Saat dokuz elli altıydı ve ders on bir de başlıyordu. Hızlı adımlarla önünde İSTANBUL HUKUK FAKÜLTESİ yazan kapının içine girdim. Sınıfımın olduğu kata çıkmak için merdivenlere yöneldiğimde sağ tarafta Batur ve Çınarı gördüm. Onlara doğru yürümeye başladığımda Batur beni fark edip gülümseyerek el salladı. Bende ona gülümseyerek ona el salladığımda Çınar arkadaşının baktığı yere kafasını çevirince beni gördü. O da gülümseyerek el salladığında yanlarına vardım.
Üniversiteler açılalı 1 hafta olmuştu. Pek kimseyle konuşmazdım. Çınar ve Batur dün yanıma gelip ders notlarımı verip veremeyeceğimi sordular. Bende onlara çoğaltıp verebileceğimi söyledim. Dün eve giderken babamın iş yerine onu ziyaret etmek için gittiğim ders notlarını yazıcıdan çıkartmıştım.
Çantamı açıp ders notlarını çıkartıp çantamı kapattım. Kağıtları yarı yarıya ayırıp ikisine de uzattım. Batur "Çok sağ ol valla sen olmasaydın hiçbir yerden bulamazdık. Senden önce en az on kişiye sorduk ama hepsi cimrilik yapıp vermedi. Bu salakta yazmamış." derken arkadaşını gösterdi. Çınar "Sen yazsaydın." dediğinde Batur "Sen salak mısın?" deyip elini gösterdi. "Elim çatlak. Aa tesadüfe bak buda senin yüzünden oldu. Üzerime atladığın için sağ kolumun üstüne düştüm." dediğinde şaşkın gözlerle ikisine bakarken Çınar omuz sikti "Sen kaçmayı bilmiyor musun? Kaçsaydın üzerine düşmezdim" Batur" Allah'ım sen bana sab-" derken sözünü kettim "Tartışmanızı bölmek istemezdim ama derse geç kalacağız." yürümeye başladık.
Çınar "Ee annen baban ne iş yapıyor?" diye sorunca konuşmaya başladım. "Babam avukat, annemde iç mimar." Çınar benimle sohbet başlatınca Batur da konuşmaya başladı. "Hukuk okumaya ailenin isteğinle mi karar verdin yoksa kendi isteğinle mi?" dediğinde "Annem Hukuk okumayı pek istemezdi. Çünkü babam girdiği davaların bazılarında tehdit alıyor. Bu yüzden başıma bir şey gelmesinden korkuyor onu ikna etmem üç ayımı aldı ama sonunda ikna oldu. Babam ise zaten bir avukat olduğu için en başından beri destekliyor." Çınar lafa atladı. "Annen üzerine çok mu titriyor." diye sorduğunda güldüm. "Aslında katı bir ailem yok. Ya da delilik derecesinde benim her yaptığımı kontrol etmiyorlar. Sadece ben 3-4 yaşlarındayken babamın içinde olduğu bir dava yüzünden kaçırılmışım da o yüzden." dediğimde ikisi de şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Batur "Ciddi misin?" dediğinde kafamı salladım. Çınar hiç korktun mu peki?" diye sorunca kafamı iki yana sallarken "Hayır." dedim ve devam ettim. "Çünkü babam o zaman önlem almış ve hemen kurtarılmışım. Eğer önlem alırsak bir şey olmaz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜF
Teen FictionOrtaokulda aynı sınıfta okumuş sekiz öğrenci. Serap, Pelin, Eylül, Defne, Baran, Batur, Çağdaş ve Çınar. Ortaokulda dörtlü gruplar halinde takılan. Ortaokuldan sonra birbirini görmeyen kız ve erkek grubu, seneler sonra tekrar karşılaşırlar. Bu bir T...