''Sonunda şu saraydan çıktım . Bazen cidden kafa bırakmıyorlar .'' Ben kendi kendine konuşan kimisine göre deli bir insanımdır. ormanda hafif yağan yağmurun arasında gezerken yüksek bir gürültünün kopmasıyla kafamı ormanın derinlerine doğru çevirmem bir olmuştu bacaklarım benim tepki süremden çok daha hızlı bir şekilde harekete geçmişti kendimi sesin geldiği yöne doğru koşarken bulmuştum bir elimle hançerime uzandım diğer elim ise gizliliğe önem verdiğim için yanıma aldığım şala gitmişti. Şalı gözlerim hariç tüm yüzümü kapatacak fakat saçlarımı kapatmayacak şekilde bağladıktan sonra hançerimi hızla çektim. etrafa bakındım, ses o kadar yüksekti ki tüm hayvanlar yerinden sıçramış yaklaşık bir dakika kadar koşuşturmuşlardı. Bense bunu fırsat bilerek en çok hareketin olduğu bölgeyi hedef aldım. Bir sınır boyunca hayvanlar dizilmişti sanki bir şeye bakıyorlardı , onların baktığı yöne yüzümü çevirdiğimde küçük bir kraterin içinde gece gökyüzü kadar siyah bir şey yatıyordu büyük ihtimalle sesi çıkaran şey bu kraterin içindeki şeyin yere çakılmasıydı onun bana zarar veremeyecek kadar sarsılmış olduğunu düşünerek ona yavaş ve temkinli adımlarla yaklaştım. İçeride boyu yaklaşık 6-7 karışım kadar olan görece küçük bir ejderha baygın halde yatıyordu. hiç düşünmeden onu sırtladım , ne yaptığımı bende bilmiyordum, tuttuğumu bile fark etmediğim nefesimi verdim. Aklıma hemen Kraliyet Sarayı ile köy arasında bulunan ve ailemin de sık sık kapısını çaldığı, Kahin-Büyücü Onyx vardı. O bu tarz egzotik canlılar ile ilgilenmeyi severdi hemen onun yanına koştum. Kraliyet Sarayı, orman ile köy arasında bulunduğundan oraya muhafızlara yakalanmadan gitmem gerekiyordu yoksa muhafızlar beni ve sırtımdaki ejderi görürse beni yatağıma onu da hakkın rahmetine kavuştururlardı. Yolum biraz uzayacaktı ama sorun değildi. ''ejderler göründüklerinden daha hafiflermiş'' diye homurdandım. arkamdan ''sen bide abimi gör hafif mi ağır mı o zaman karar verirsin'' diyen bir ses vardı arkamı aniden döndüm ama kimse yoktu. sırtımda hafif bir kıpırdanma hissettim. sırıttığını belli eden ama aynı zamanda çok yorgun olduğunu gösteren bir ses tonuyla hafif çocuksu o sesi tekrar duydum '' cidden aklına hiç, bir ejderhanın konuşabileceği gelmemiş miydi?'' o an konuşanın sırtımdaki ejderha olduğunu anladım şaşkınlığım yüzüme vurmuştu ama o sırtımda olduğu için bunu fark etmemişti sadece zannediyordu. Bense ağzımdan çıkanları seçerek soğukkanlılığımı korumaya çalıştım - ne kadar beceremesem de- '' Açıkcası aklımdan geçmemişti, ama şaşırmadım'' biraz daha yalan söylersem pinokyodan farkım kalmayacaktı.
Ejder uzun bir bekleyişin ardından ''Beni nereye götürüyorsun merak etmedim değil?'' dedi omurgama yaslı kafasını kaldırıp yolu izlemek için omzumun üstüne dayadı. Ben tam konuşmak için ağzımı araladığımda lafa girdi '' aramızda bir bağ olup olmadığını bilmiyorum ama damarlarındaki asil kanı hissediyorum '' dedi bana merakla bakarken. Sanırım nereli olduğumu sormaya çalışıyordu. onu ''Eldoria'' diye yanıtladım. Şaşkın bir ifadeyle hala sersem olduğunu düşündüğüm kafası bana dönerken yanlışlıkla çeneme çarpmıştı. olabildiğince yüksek bir sesle '' ne Drakonos Spire'lı değil misin yani?'' diye sordu bu sersemlikle nasıl o kadar yüksek ses çıkarmıştı anlamasam da ''orası neresi ki ?'' diye sordum. yanıtlamayınca üstüne daha fazla gitmedim, zaten neredeyse gelmiştik onyx'in bu diyaloğa şahit olmasını istemiyordum.
L.S.-''İhtiyar şu sivri dişli dostumuza bir el at istersen''
ONYX-''agh... P-prenses s-s-sizi bu-bu-burda gö-görmek n-ne hoş''
Ec-''kekeme mi?''
Kaşlarımı çattım susması için
Ec-''O beni duyamaz salak.''
o Onu duyamaz mıydı çok merak ediyordum ama Onyx'in bilmemesi gerekliydi bende şu an için bu merakımı bastırdım
L.S.-'' Bu durumu yarın ailemden birinden duyarsam kendine yatmak için bir mezar taşı seç'' dedim sertçe .
L.S.-''Yarın sabah erkenden buraya geleceğim eğer o burada olmazsa fena olur''
Onyx-''T-T-Tabi p-p-p-prenses b-b-bana gü-gü-güv-güvenebilir-si-si-siniz''
Şu ihtiyar korkunca daha da beter oluyor.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obsidiyen Kanatlar
Fantasiasi bir prensesin öyküsü ; ana karakterimiz Eldoria Krallığının prensesi ve ikinci varisiydi. Bir abisi -Draco- iki tane ona göre küçük erkek kardeşi -William ve Chris- annesi -Kraliçe wish- ve babası-Nathan- ile kraliyet sarayında yaşayan g...