1 Bölüm.

52 5 9
                                    

Merhaba^^

Nasılsınız canımın içleri?

İlk bölümümle karşınızdayımm

Umuyorum ki, bölümü beğenersiniz~~

Keyifli okumalar dilerimm~~

Hani herkes söyler ya artık bitti bu kadardı, yapamayacağım,olmuyor, devam edemiyorum bende artık böyle söyleyenlerdendim. Çünkü ben de yorulmuştum. Çok çabaladım, devam etmeye çalıştım, olmayanı oldurmaya çalıştım ama şimdi boşuna çabaladığıma inanıyorum.

Sebebi ise sevgilim. Daha doğrusu beni terk etmiş olan sevgilim. Şimdi herkes bana söyliyecektir ki, bir sevgili için bunlar söylenir mi ? Ama ben böyleydim işte hayatıma giren ve benim sevdiğim insanları bırakamıyordum.

Sevgilimin ismi Efeydi... İsmini söylerken bile ağlayasın geliyor biliyormusunuz?

Ben onu çok sevmiştim hemde çok fazla. Amma o beni terk etti. Daha yeni tanıştığı bir kız yüzünden. Ve beni asıl üzen o kızın benim en yakın arkadaşım olmasıydı...

Ben hayatımı Efeye adamıştım. Üniversteyi de tıp okumamın sebebi oydu. Nerden bile bilirdim ki daha üniversitenin başlarında beni bırakıcağını?

Ama kararımı vermiştim bile. Artık yeni bir hayata başlayacaktım. İçinde Efe olmayan bir hayata...

(3 gün sonra)

Daha yeni uyandığım sırada gözüm saate kaydı. Saat 07:56 mıydı yoksa ben mi öyle görüyordum? Üniversitem saat 08:30 da başlıyordu ve ben çabucak evden çıkmazsam geç kalıcaktım.

Hemen yataktan kalktığım gibi üzerime siyah kot pantolonumu ve beyaz t-shirtumu giydim. Sonra çabucak banyoya girdim ve ihtiyaçlarımı giderdim.

Banyodan çıktığımda annemin sesini duydum "Kızım hadi ekmek alda gel" diyordu.

"Anne üniversiteye geç kalıyorum gidemem abim gitsin"

"Kızım, abinin işleri var. İki dakikaya git, gel işte"

İtiraz edemediğim için mecburen bakkala gittim. Bakkaldan gitdiğimde yolda birden-bire Yıldızı gördüm. Efenin yeni sevgilisi olan Yıldız... Benim bir zamanlar en yakın arkadaşım olan Yıldız...

Bana yakınlaşıp "Biraz konuşalımmı?" dedi ben ise cevap olarak "Şimdi olmaz" dedim ve bakkala foğru yürümeye devam ettim. Arkamdan geldiğini hiss etdiğimde yavaşladım. Hatta durdum. Daha doğrusu söylediği sözlerle yerimde buz kestim.

"Liza, ben Efeyle birlikte olmak istemedim. İstemiyorumda. Efe beni tehdit etdi. Sence ben sana ihanet edermiyim? He?"

"Yıldız, boşu boşuna konuşma. Efeyle senin sevgili olduğunu da biliyorum, senin Efeyle sevgili olmak istediğini de."

"Hayır diyorum ya hayır." Sesi ağlamaklı çıkıyordu. "Mecbur kaldım dedim ya. Mecbur kaldım..." Artık tamamen ağlamaya başlamıştı. Dayanamadım. Dayanamıyordum. O an gözümden bir damla yaş aktığını fark ettim. Amma o yaşa aldırış etmeden sildim. Ve yoluma devam ettim.

Eve geldiğimde saati fark etmemle minik bir çığlık atmam bir oldu. Saat 08:16 olmuştu. Çabucak saçıma hızlı bir fön çektim ve evden çıktım.

Yolda giderken susadığımı fark ettim ve marketten su aldım. Sonra yoluma devam ettim.

Üniversiteye girdiğimde hemen en arka sırada oturdum. Sonra bi şey oldu. Yanıma bir çocuk oturdu. Tanımıyordum onu. Her halde yeni gelmişti.

"Merhaba"

"Merhaba"

"Üniversiteye yeni mi geldin?" diye soru verdim.

"Hayır." Dedi

"Seni ilk kez görüyorum." Dedim

"Bazı problemlerden dolayı gelemiyordum. Bu günden sonra gelicem ama"

"Ne problemleri?" O an adını bile bilmediğim bir çocukla sohbete daldığımı fark ettim ve cümlemi düzeltdim " Yani özeline girdiysem özür dilerim. Merak ettim sadece"

"Bunları şimdili söylemeyi tercih etmiyorum."

"Tamam. Yeniden özür dilerim" derken hoca içeri girdi. Gökçe hocayı çok severdim. O da beni çok severdi. Hatta onunla bazen kızsal muhabbet etdiğimiz zamanlar da olmuştu.

"Arkadaşlar sınıfa yeni öğrenci gelmiş galiba" dedi Gökçe hoca.

"Evet hocam" söyleyerek cevap verdi herkes. Amma ben doğruyu söylemedim. Yani bazı problemler olduğu için gelmediğini. Galiba o da söylemek istemiyordu.

"İsmini sora bilirmiyiz?" Dedi hoca.

"Kuzey. İsmim Kuzey" demekvki, ismi  Kuzeydi. İsmi de güzelmiş ha.

Tıp okuyordu o da benim gibi. Ne saçmalıyorum ben? Bizimle aynı sınıftaysa tıp okuyordu demek ki. Off

Derslerimiz böyle geçti tam 9 derse girdik. Çok yorucuydu tabi.

Üniversiteden çıkarken onu gördüm. Hala o diyorum ya. Kuzey işte. Kuzey.

"İstersen eve bıraka bilirim. Yağmur yağıyor ve galiba sen arabayla gitmeyeceksin." Dedi. Ayy şimdi kabul edeyimmi? Etmeyeyim mi?

"Olur, çok sevinirim." Dedim birden-bire. Ne kabul mu etmiştim? Ne yapdım ben ya. Abim beni böyle görürse ruhuma El-Fatiha okursunuz anca.

Arabaya bindiğimizde arabanın son model BMW olduğunu fark ettim. Zenginlerdi her halde.

Ben hemen başımı pencere tarafa çevirdim , ve yolu izlemeye başladım.
Sonra Kuzeyin sesini duydum. "Adın neydi senin?" Aa harbi ya o benim adımı bilmiyordu.

"Liza." Diye mırıldandım.

"Güzelmiş"

"Ne güzelmiş?"dedim şokla.

"İsmin güzelmiş"

"Haa evet ya güzel dimi? Seninki de güzel Kuzey."

Arabanı evimin önünde durdurdu. Amma ben o an evimizin önüne baka kaldım... O da neydi öyle? Ben yanlış mı gördüm yoksa onlar polis miydi? Hayır, hayır ne oluyordu?

Arkadaşlar bölüm bu kadardıı^^

Bölümü beğendinizmi?

Peki Kuzeyin ilk bölümde ortaya çıknası?

Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz.🫶🏻

İzler KalıcıdırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin