-1

164 11 6
                                    

Selamlar, yeni kitaba başladım aklımda bir sürü fikir var umarım sizlerde beğenirsiniz öneri/şikayetlerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz, ricam oy ve yorum yapın lütfen.
.
.
.
Gözlerimi açtığım gibi telefonuma uzandım, saate baktığımda saat henüz 8 bile olmamıştı.
Whatsapp'a girip gruba "günaydın" mesajı attım, Mattheo mesajıma yanıt vermişti. diğerlerinin henüz uyanmadığını düşünüyorum.

Bugün uzun yıllar sonrasında Hogwarts'a dönüyordum, bazı ailevi sebeplerden dolayı ara vermek zorunda kalmış evime dönmüştüm, arkadaş grubumu çok özledim bu yıl benim için çok iyi olacaktı.

Ben bu düşüncelere kapılmış tavanı izlerken gruba mesajlar yağıyordu, sanırım 10 dakikadır kendi kendime düşünüyordum..
Telefonu elime aldım mesajları okumaya başladım;

Theodore: Günaydın.
Pansy: BUGÜN DİXİE GELİYOR ÇOK MUTLUYUM
Mattheo: Bende öyle, ilk defa erken uyanmışsın Pansy: Dixie gelecek diye heyecandan uyuyamadım bile.
Draco: Sayenizde bende uyandım, sersemler az mesaj atın şu gruba, bildirimleri duymak istemiyorum.
Dixie: Bizim ki tersinden kalkmış yine.
Mattheo: Bari bugün mutlu uyansaydın.
Theodore: Draco'nun mutlu uyandığı gün hepimiz öleceğiz.

Telefonu bırakıp duşa girdim, fazla vakit geçirmedim, duştan çıktığımda saat 8 buçuğa geliyordu, trenim saat 10'daydı.
.
.
Üzerime beyaz gömleğimi giyinip siyah mini eteğimin içine soktum gevşek bir halde kravatımı saldım, saçımı ve makyajımı hallettikten sonra kahve yapmak için mutfağa indim.

Sabahları kahvaltı yapmayı sevmezdim sadece kahve.. Kahvemi yapmış yudumluyordum, bu sırada Mattheo aradı;

M: Dixie, napıyorsun hazır mısın?
Evet hazırım, kahve içiyorum.
M: 10 dakikaya kapıdayım, aradığımda çık.
Tamam.

Telefonu kapatıp ihtiyacım olan şeyleri çantama attım, ayakkabılarımı giyinirirken telefonumun çalmasıyla Mattheo'nun geldiğini anlayıp hızla evden çıktım.
.
.
Trene bineli 10 dakika olmuştu, vagonumuza biri geldi, uzun boylu kapkara gözlere sahipti çok etkileyici görünüyordu.

Mattheo: Hoşgeldin Tom, bizde sen ne zaman geleceksin diyorduk.
Tom: Geldim işte.

Karşıma Mattheo'nun yanına oturmuştu, hâlâ kim olduğunu çözmeye çalışırken, kimse bana onun kim olduğunu söylemiyordu, dizimde yatan Pansy'e baktım fakat çoktan sızmıştı.

Bir kaç dakika sonra Mattheo;

Ah unutmuşum! Dixie bu Tom, o da bizim grubumuza yeni katıldı anlaşacağınıza eminim.

Boğazımı temizleyerek konuştum,
Selam, Tom.
Tom gözlerini yere dikmiş, bana bakmadan soğuk ve samimiyetsiz bir tonla "Selam" dedi.
.
.
.
Yolculuk bitmişti, odalarımıza gittiğimizde başkalarının olduğunu gördük, sanırım yine odalar değişmişti. Yeni odalarımızı öğrendik
-
Mattheo - Theodore
Draco - Amber (kız kardeşi)
Pansy - Dixie
Tom ise yalnız kalacaktı.
-
Odalarımıza yerleştiğimizde, yorgunlukla yatağa uzandık, Pansy Tom'dan bahsetmeye başladı;

P: Sert ve kaba biri pek sevgi dolu değil ama bir olay olduğunda bizi ölümüne savunuyor gerçekten korumacı bir arkadaş.

Eminim sizi seviyordur ama sevgisini belli etmeyi sevmiyordur dedim. Havadan sudan sohbet ederek vakit geçirdik.
.
.
Kapının tıklanmasıyla ikimizde kalkıp kapıya yöneldik..

Draco geldi.
D: Ne yapıyorsunuz siz, yemeğe gelmiyor musunuz?
P: Tamam tamam, sen git bizde hemen geliyoruz.

Hazırlanıp ortak salona gittik yemek başlamamıştı henüz.

Tom karşımda oturuyor, ben Mattheo ve Theo'nun yanında oturuyordum. Pansy ortadan kaybolmuştu muhtemelen tuvalete gitmiştir.

Dumbledore yeni bir öğrenci geldiğini duyurdu, herkes merakla kapıya doğru baktığında o içeri girdi.
.

Tekrardan merhabalar, nasıl buldunuz bölümü? önerileriniz ve yorumlarınızı yazarsanız çok sevinirim. Bu arada 50 oy gelmezse devam ettirmem.

"Bay Riddle"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin