"Bay Riddle"

-6

Mattheo: Siz?
Draco: Sevgili..?

Ağzıları açık kalmış zar zor kelimeleri birleştiriyorlardı.

- Hayır değiliz.
Tom: Ama olacağız.
- Belirsiz.
Draco: Düzgünce anlatsanıza be.
Tom: Dixie benim olduğunu kabullenene kadar bekleyeceğim ve yakında sevgili olacağız.
Mattheo: Öhm. Aa öyle mi?
Draco: Mattheo?
- Noluyor.
Tom: Mattheo biliyordu.
Draco: Nasıl yani ben bilmiyor muydum?
- Mattheo nasıl bir kaşarsın.
Mattheo: Aa ayıp Dixie öyle denmez.
Draco: Trip.
Mattheo: Ne.
Draco: 1 hafta.
Tom: Bittik, burnumuzdan getirecek şimdi.

Hâlâ olayı çözmeye çalışıyordum.

- LAN ÇIKIN ARTIK ÜSTÜMÜ DEĞİŞEYİM DE ÇIKACAĞIM.
Mattheo&Draco&Tom: NEREYE!?
- Umm, dışarı?
Matt&Dra&Tom: NE YAPACAKSIN DIŞARDA?
- AYNI ANDA KONUŞMAYI NE ZAMAN BIRAKACAKSINIZ.
Matt&Dra&Tom: HİÇBİR ZAMAN.
- AAA YETER ULAN KESİN SESİNİZİ ÇIKIN DIŞARI.
Tom: NEREYE DİYORUM.
- Sabır.. Arkadaşımla buluşacağım Tom.
Draco: Hangi arkadaşın?
- Jasper.
Mattheo: Bir de erkek ha, ve tanımıyorum?
Tom: Çıkmıyorsun.
- Hayır, çıkacağım.
Matt&Draco&Tom: HAYIR, ÇIKAMAZSIN.
- Sizden nefret ediyorum.
Matt&Draco&Tom: Biz de seni seviyoruz.

Hepsi aynı anda konuşuyor, bu çok komik ama sinir bozucuydu. Mattheo ve Draco'da abi korumacılığı Tom'da psikopat korumacılığı vardı. Onlar yetmiyormuş gibi Tom eklendi bir de. Artık dışarı zor çıkarım.

Üzerimdeki Tom'un tişörtünü umursamadan odadan çıktım ve odama gittim. Pansy duştaydı, yatağıma oturdum.

Mattheo'lar izin vermedikleri sürece dışarı çıkamıyorum, yoksa çıktığım gibi mahvediyorlar her şeyi.

Bir keresinde buluşmaya gitmiştim erkek arkadaşımla, onlar gitmeme izin vermedikleri hâlde gitmiştim. Tabii dururlar mı, geldiler hemen, Mattheo garson kılığına girip sıcacık kahveyi çocuğun üstüne dökmüştü, Hastaneye gitmek zorunda kalmıştık 1. derece yanığı olmuştu çocuğun sikinde.

Pansy duştan çıktı, üzerini giyiniyordu.

Pansy: Seni özledim, dün gece neredeydin.

Soğuk davranıyordum ona bakmadan konuştum,

Başka odada kaldım.
Pansy: Neden?
Canım öyle istedi.
Pansy: Kiminleydin?
Arkadaşımla Pansy, arkadaşımlaydım.
Pansy: Neden böylesin.
BİLMEM PANSY BİRAZ DÜŞÜNSEN Mİ?
Pansy: Ben-
ŞUAN HİÇ HAVAMDA DEĞİLİM SENİ DİNLEMEK İSTEMİYORUM PANSY.

Hızla odadan çıktım bahçeye gelmiştim.

Bahçede Lorenzo'yu gördüm tek başına oturuyordu, yanına gitmeye karar verdim.

Beni görünce gülümseyip ayağa kalktı,

Enzo: Selam.
Selam, oturabilir miyim?
Enzo: Tabii.
Enzo: Moralin mi bozuk?
Sayılır.
Enzo: Çok belli, anlatmak istersen dinlerim.
Biliyor musun, konusunu açmak dâhi istemiyorum. Sadece kafa dağıtmalıyım.
Enzo: Dağıtırız.

Enzo çok komik şeyler anlatıyor, her zamanki gibi beni güldürmeyi başarıyordu.

Biz gülüşürken Tom Mattheo ve Draco namıdiğer ölümcüller sikecek gibi bize bakıyorlardı.

Umursamıyordum onları, dışarı çıkmama izin vermedikleri için tripliydim hepsine.
bize doğru yaklaşıyorlardı,

Tom: Hayırdır Enzo ne işin var burda?
Enzo: Ne işim olabilir? Dixie'yle birlikte sohbet ediyoruz.
Draco: Hadi koçum sen yolunu al.
Draco, kes sesini.
Matt: Hadi Enzo, hadi oğlum ilerle ilerle.
Tom: Seninle görüşeceğiz Enzo bey.
Enzo: Elbette Riddle.

Enzo gitmişti, istedikleri de buydu.

MUTLU MUSUNUZ ŞİMDİ!?
Mattheo: Evet.
Draco: Hadi gidelim Matt, şu işi halledelim.
Matt: Tamam hadi.
Ne, ne işi?
Tom: Siz odaya bayan Brave.
Neden?
Tom: Odaya.
Hayır.
Tom: Odaya dediysem odaya.
Kendin geçebilirsin ben istemiyorum.
Tom: Delirtme, yürü odaya dedim sana.
Sabır, ne sanıyorsun sen kendini!?
Tom: Bağırma, odaya.
Gitmezsem ne olur?

Tom hızla beni kucağına alıp hızlı adımlarla içeri götürdü beni.

DURSANA BE SAPIK
Tom: Bağırma
DUR DİYORUM
Tom: Hayır.

Bağıra çağıra odaya gelmiştik.

Ne var niye getirdin beni buraya?
Tom: Eşyalarını topla artık benim odama yerleşiyorsun.
Hayır?
Tom: Evet.
Hayır, nereden çıktı o ben Pansy'le kalıyorum
Tom: Dediklerimi yapmak zorundasın.
Değilim.

Tom bana kitlenmiş bir şekilde bana yaklaşıyordu, o geldikçe geri gidiyordum.

Uzaklaş tekmeyi basarım yavrum.
Tom: Öyle mi?

Tom tek hâmlede hızla beni duvara yasladı, yüzüme yaklaşarak konuştu.

Tom: Biliyor musun, çok farklı tarzım var.
Nasıl yani?
Tom: Benimsin, normâl olarak bunları öğreneceksin.
Anlamıyorum seni.
Tom: Yürü.

Tom karşımdaki duvara doğru ilerledi, yavaşça duvarı ittirmesiyke gizli kapı açıldı sonuna kadar.

Karşımda açılan kapıya doğru yürümemi işaret etti.

Yavaş yavaş içeri girdiğimde ağzım açık kalmıştı.

Odayı bu şekilde hayal edin bdsm room

Tom: Burası oyun odamız diyebiliriz.
Ne?
Tom: Bebeğim, etrafa göz gezdir. Sonra her şeyi konuşacağız.
.
.
.
Selamlar, aktif olamıyorum pek aklıma fikirde gelmiyor. Bozdum mu sizce hikayeyi yoksa böyle devam mı edeyim? yorumlarınızı bekliyorum, aksi takdirde hikayeyi devam ettirmeyeceğim.