SANA İNANMAMALIYDIM

ALIŞVERİŞ

        🦋Merhaba kelebeklerim hoşgeldiniz.🦋
     Uzun zamandır bölüm atamıyorum kusura
  Bakmayın. İki haftadır sınavım vardı. Sonra da    ise bayram telaşı. Bayram demişken Bayramınız kutlu olsun umarım güzel bir                bayram geçirmişsinizdir.
                     İyi okumalarrr.
Şarkılar; kalben; yara, müzik kutusu
Instagram;biryakamozguzeli34

💚🪴🍀

" Ş-şey lunaparka gidemeyiz çünkü yarın benim mezuniyet elbisesi almaya gitmem lazım" dedim.
" tamam beraber gidelim yani sende istersen?"
Ne diyeceğimi bilemedim ama
" Tamam olur " dedim. Geri kalan her şey çok hızlı gelişti beni taksiyle eve bıraktı ve kendisi yürüyerek gitti evi buraya yakınmış saat 13.00'da buluşmak için anlaştık. Sabah saat 10.00'da kalkıp duş aldım sonra biraz bakım yaptım saat 11.00 oldu akşam Eylül eve gelmemişti muhtemelen Kaan' da kalmıştı ve beni o sahilden sonra hiç aramamıştı eve gelince zaten trip atıcaktım. Kendime bir tost ve çay yapıp yiyip içtim . Sonra odamı temizledim ve banyo da saçımı düzleştirdim. Şarjdan çıkardığım telefonu almıştım ki Arda'dan mesaj geldiğini gördüm akşam taksi de vermiştim numaramı.
Arda: ne zaman çıkıyorsun?
Ben: şimdi çıkıyorum.
Arda: tamam merkezin girişindeki cafe de bekliyorum( üzerime bir şey dökmemek şartıyla kahve ısmarlayabilirim;)
Ben: tamam:)
Çantama telefonumu ,kulaklığımı ,evin anahtarını, rujumu ve parfümümü koyup çıkacağım zaman aynadan kendime son bir defa baktım.
" Allah'ım tasarımcı mı olsaydım acaba bu kıyafetlerin uyumu ne ya böyle" dedim.
Aynadan bir fotoğraf çekip evden çıktım.
Kombin:

Yokuştan yukarı doğru çıkarken ağzım da küfürler ile çıkıyordum. Topuğumun kırılmasına az kalmıştı. Sonunda Arda'nın olduğu cafeye gittim. 
" Hoşgeldin. Çok güzel olmuşsun." dedi Arda.
"Teşekkürler sen de çok şık olmuşsun." Üzerine baktığım da siyah tişört ve siyah kumaş bir pantolon vardı. Ayakkabı olarak da siyah converse giymişti. Benim için converse giyen erkek1-0 öndedir.
" hadi gel üzerime kahve dökmeyeceğinin garantisini verirsen kahve ısmarlayacağım." Dedi. Bende yalandan gülerek
" yok ya kusura bakma sende dün bir yanlış anlaşılma yüzünden üstünü mahvettim." Dedim. Aslında az bile yapmıştım. Çünkü inanmamıştım.
" Sorun değil hadi gel girelim. Kahve dedim ama başka bir şeyde içebiliriz ya da kahvaltı etmediysen kahvaltı da yapabiliriz." Dedi. Aslında çok açtım ama kendimi ağırdan satmam gerekiyordu. " Yok ben aç değilim ama sen açsan ben seni bir kahvaltıcı Muharrem abinin yanına götüreyim. Değilsende sana kahve ile tatlı ısmarlayayım. " dedim çünkü ben kimseye kendime bir şey aldırmam hele ki o alan kişi erkek ise asla aldırmam.
" Bir kahve ve tatlıyı sana ısmarlatacak değilum erkeklik bu değil." Dedi. Ben kaşlarımı çattım.
" Sana göre erkeklik bir şey ısmarlamak mı? Bana göre erkeklik ne biliyor musun? Bir kızı insan içinde ezmeyecek , bağırmayacak ve terk etmeyecek. Hele ki bunu yapan kişi bir baba ise o kişi erkekliği geç insan bile değildir." Dedim. Konuşurken sesimi yükseltmemeye çalışıyordum fakat ne fayda sesim bayağı bir gür çıkmıştı.
" Tamam sakin olun doktor hanım tabii ki haklısınız. Bu kadar bağırmanıza ne gerek vardı? Şimdi içeri girelim ve sana tatlı alalım olur mu? Sakinleştirir seni."  Diyerek kolumdan tutup çekiştirdi beni. " Ben alıcam! Seninkisini de!" Dedim. Dediğim şey ile güldü ve sonra
" Tamam sen alacaksın hadi gel. " dedi ve içeri girdik. Camın önüne oturduk.
" Manzara çok güzel değil mi?" Dedim deniz manzarasına bakarak.
" Hep gördüğüm şey deniz." Dedi.
" Nasıl yani vapurlar, balıkçılar aynı yerde mi duruyor? Dışarı bak biraz. "
Hâlâ bana bakarken kafasını denize doğru çevirdi.
" Haklıymışın." Dedi. Memnuniyetle dudaklarım kıvrıldığı anda garson geldi.
" Hoşgeldiniz ne istersiniz?" Dedi. Ben hemen öne atıldım.
" Iıı ben bir menü alabilir miyim? "
" tabii ki ben hemen getireyim."
"Hani aç değildin" dedi Arda.
" Zaten aç değilim."
"O yüzden mi menü istedin?"
" sanane be mide benim pa-"
" Allah için şu gururlu kız şiirini okumayı sonraya saklar mısın ? Söz sonra dinliyeceğim."
Tam konuşacakken garson geldi ve menüyü bıraktı.
" Siz karar verince beni çağırırsınız uygun mudur Efendim?" Dedi garson.
" Tamamdır coşkuncuğum" dedi Arda.
Bir kaç dakika sonra
" Eee karar verebildiniz mi doktor hanım?" Dedi Arda.
" Verdim." Dediğimde Arda elini şıklatarak garson çağırmaya çalıştı fakat garson duymadı.
" Cık cık cık" diye cıkladıktan sonra da
" Garson öyle mi çağrılır? İyi izle." Dedim ve elimi ağzıma götürüp ıslık çaldım. Tahmin ettiğim gibi oldu ve garson geldi. Herkesin bana bakması da var tabi.
" Gördün mü? Bak  doktor bey."
" ben de ıslık çalabilirim ama burada bir namım var benim." Dedi. Gözlerimi devirmemek için kendimi Zor tuttum. Garson geldi ve siparişlerini vermeye başladım.
" Ben bir kahvaltı tabağı alayım yanına da portakal suyu olsun. Bir ızgara salatası, kremalı tavuklu makarna, patates kızartması, tatlı olarak da chesscake, elmalı turta, tiramisu alayım teşekkürler." Garson bana şaşkınlıkla baktıktan sonra gözleri bu sefer gözleri Arda'yı buldu.
" Siz ne istersiniz Arda bey?" Diye sordu.
" Ben bir kahve alsam yeterli teşekkürler. " dedikten sonra garson baş selamı verip gitti.
" İyi ki aç değilmişsin." Dedi gülerek.
" Aç değilim zaten. "
" Tabi tabi hı hı " dediğine aldırış etmedin Arda telefonla ilgilenirken ben de manzarayı izledim.
Telefonu eline alıp manzaraya bakınca önce bir cıkladım ondan sonra da umrumda olmadı.  15 dakika sonra yemeklerim geldi ve hepsinden az az yedim. O sırada Arda' da bana bir yere kaçmıyorlar diyip duruyordu ve şaşkın şaşkın izliyordu.
" yani bu kadar yemene rağmen nasıl zayıf olabiliyorsun anlamış değilim ama artık kalkmamız lazım yemen bittiyse kalkalım."
" doydum kalkabiliriz. " dedim ve hesabı ödemek için ıslık çaldım. Hesap gelince aynı anda ellerimizi uzattık. Arda elini uzatınca eline vurdum ve " bir dahakine artık." Dedim.  Çantamdan çıkardığın cüzdanımdaki parayı koydum. Sonra çıktık 10 dakika aralığı olan abiyeci bir mağazaya girdik. Yol boyunca hiç konuşmadık? Zaten ne konuşacaktı ki? Evli olmasını mı? Tabi ki de inanmamıştım evli olmadığına ama onun yalan söyleyip söylemediğini ancak böyle öğrenecektim. Ona biraz yakınlaşarak.
" Ben bir kaç elbise seçeyim sen de kabin önünde otur. Bana 10 üzerinden puan ver olur mu?"  Dedim.
" Tamam şu an ki kıyafetlerine göre zevkine güveniyorum. " dedi ve gülümseyerek yanından geçtim. Bir kaç elbise seçtim ve kabine girdim kabine girmeden ona gülümsedim. Ben elbiseleri asınca Arda kabinin kapısına geldi.
" Öykü kapıyı çabuk aç!" Dedi. Kapıyı açtım ve içeri girdi.
" o manyak kız yani senin dilinde fok balığı saklanmamız lazım" dedi. Dediği an kabinin kapısı çaldı ben bir an ses ile irkildim ve Arda'nın elini tuttum.

🦋Umarım güzel bir bölüm olmuştur. Sizi seviyorum kelebeklerim. 🌿🪴🍀