Hyunjin x Seungmin
Hyunjin
SeungminMüsaitsen sahilde biraz oturup konuşabilir miyiz (22.35)
Seungmin
Tabiiii neden olmasınİçecek bir şeyler getireyim mi
Hyunjin
Alkolsüz olabilirSeungmin
TamamdırStay büfenin orada buluşalım
~📸~
Büfenin önüne geldiğinde gördüğü bedenle heyecanla o tarafa ilerledi Seungmin. Onu görünce kalbinin hızlanmasına engel olamıyordu. Sonuçta yıllarca onu beklemişti. "Selam!" Dedi gülümseyerek.
Hyunjin ona nazaran daha sakin bir şekilde "Selam." Diye karşılık verdi. Yüzünden üzgün olduğu az çok belli oluyordu.
Birlikte biraz yürüyüp kumlara oturduktan sonra Hyunjin'in gözlerine bakarak dudaklarını araladı Seungmin. "Nasılsın diyeceğim ama iyi gibi de görünmüyorsun."
Kafasını sallayarak derin bir iç çekti Hyunjin. "Değilim." Diye mırıldandı. "Aslına bakarsan seni de bunu konuşmak için çağırdım. Biraz bodoslama girmişim gibi oldu ama."
Hafifçe gülümsedi Seungmin. Bu Hyunjin'in ona güvenmeye başladığı anlamına geliyordu. "Yok canım. Birlikte dertleşiriz işte ne güzel. Tek derdi olan sen değilsin sonuçta." Diyerek omuz silkti.
"Öyle tabi." Diye tereddütle cevap verdi Hyunjin. Onu çağırmıştı ama şu an bu kararı onu düşündürmeye başlamıştı.
Ondaki gerginliği fark edip teşvik etmek için "Ne sıktı canını?" Diye sordu Seungmin. Bu sırada yanında getirdiği karton kutudaki meyve suyunu Hyunjine uzattı.
Meyve suyu gülümsemesini sağlarken daha fazla düşünmeden içindekileri aktardı Hyunjin. "Bilmem. Yani genel olarak kötü hissediyorum. Arkadaşlarım da pek yardımcı olmuyor bu konuda. Aslına bakarsan onları bunlarla boğuyormuşum gibi hissediyorum."
Kaşlarını çatıp sahte bir kızgınlıkla dudaklarını araladı Seungmin. "Saçmalama arkadaşların onlar senin. Tabiki kendini açacaksın. Ben arkadaşlarımın bana kendilerini açması için neler vermezdim."
Son dedikleri aklına takılmıştı Hyunjin'in dudaklarının arasından pipeti ayırıp "Siz konuşmuyor musunuz hiç böyle şeyleri?" Diye sordu merakla.
Seungmin bu soruyla kendini hafiften kötü hissetti. "Genelde goygoydalar. Konuşsak bile sonunda söylediklerimden dolayı suçlu benmişim gibi hissediyorum."
Bu garibine gitti Hyunjin'in. O ve arkadaşları genelde birbirlerine anlayışla yaklaşmaya çalışıyor ve birbirlerine yardımcı oluyorlardı. "Neden böyle düşünüyorsun?" Diye sprdu bu yüzden.
Burukça gülümsedi Seungmin. "Sıkı bir rekabet halinde olduğum kişiyle arkadaşım Chan sevgili olma yoluna giriyorlar galiba. Onu binlerce kere uyarmama rağmen beni dinlemedi hiçbir seferinde. Bu da ister istemez düşündürtüyor, acaba kötü olan ben miyim diye."
Düşündü biraz Hyunjin. Eğer arkadaşları onu bu şekilde uyarsaydı ister istemez o kişiden uzaklaşacağını görebiliyordu. Ama tabi kimin haklı olduğundan da bihaberdi. Yine de "Senin de kendine göre bir nedenin vardır eminim ki." Diyerek onu desteklediğini belirtti.
O sırada fark etti Seungmin. Eğer ona kendini açarsa belki de güvenini kazanabilirdi. Hem belki onu Hyunjin anlardı, değil mi?
Hafif kararsız olsa da elindeki meyve suyu kutudunu kenara bırakıp dalgalanan suyu izlerken konuşmaya başladı. "O kişiyle eskiden arkadaştık aslında. İsmi Jeongin. Üniversite hayatım full onunla geçti. Bunu söyleyeceğim için kendimden utanıyorum ama o anları çok özlüyorum. Sadece... O da bana asla kendini açmazdı. Arada tedirgin olduğunu hissetsem bile asla anlatmıyordu bana. Aynı yerde işe başlayınca da bir anda uzaklaştı benden. Anlamadığım bir şekilde düşman olduk. Ben ne hedefliyorsam o da onu hedeflemeye başladı. O zaman bile hala arkadaş olduğumuzu sanıyordum. Benim gizli çekimlerimi kendininmiş gibi paylaşana kadar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hype Boy °Hyunmin° ✓
FanfictionJeongin ile bir rekabet içerisinde olan Seungmin'in dokunulmaz model Hyunjin ile bir fotoğraf çekimi yapması gerekiyordu.