SERPENT'S ASCENDİNG

Broomstick And Dark Wizards

Bölüm 19; Süpürgeler Ve Kara Büyücüler

Yazın geri kalanı bulanıktı ve Harry'yi hayal kırıklığına uğratacak şekilde hızlı geçmişti, şimdi de akıl hocasına veda ediyordu. Voldemort onu Kings Cross'a kadar götürdü ve bariyerin dışında alnından öptü, "İyi bir çocuk ol Harry," dedi, "Sana sık sık yazacağım ve seni kollarıma almanın bir yolunu bulacağım."

"Evet Tom" diye fısıldadı Harry, "seni seviyorum."

"İyi ol" diye kıkırdadı Voldemort. Son kez Harry'nin yanağını öptü ve Harry'yi bariyerden geçirdi. Hogwarts'a giden tren yolculuğu boyunca Harry'nin aklında Voldemort vardı. Blaise ve Draco kitapçıda olanları dramatik bir şekilde yeniden canlandırdı, Harry ise sadece başını sallayarak eşlik etti. Tom için endişelenmeden edemiyordu. Çoktan Durmstrang'a ulaşmış mıydı ? Güvende miydi ? Arkadaş edinmiş miydi ? Hayır, Karanlık Lord nadiren arkadaş edinirdi ama yeni takipçiler bulur muydu ? Müdür onu tanır mıydı ?

Harry ne olduğunu anlamadan tren Hogsmeade İstasyonu'na yanaştı ve ikinci sınıftakiler, Hagrid'in böğüren sesini takip etmek yerine, Harry'nin şimdiye kadar gördüğü en korkunç atların çektiği arabalara kadar diğer öğrencilerin peşinden gittiler. Uzun boyluydular, iskelet gibi bir vücutları, siyah kösele kanatları ve derileri vardı. Öğrenciler onlara aldırış etmiyor gibi görünüyordu, bu yüzden korkmuş olmasına rağmen, Harry arkadaşlarıyla birlikte bir arabaya bindi ve Hogwarts'a giden yola doğru yola çıktılar.

"Harry ? İyi misin ?" Diye sordu Daphne "Tüm yolculuk boyunca sessizdin."

Harry başını kaldırdı ve kaşlarını çattı, "Üzgünüm," diye mırıldandı, "sadece onu özledim."

"Kimi ?"

"Tom," dedi Harry kendini durduramadan. Nefesi kesildi ve hemen açıklamaya çalıştı "Yani... bak, her neyse söylediğimi unut."

Blaise bir anlığına Harry'ye baktı ve elini tuttu, "Karanlık Lord'un adını söylemen sorun değil," ellerini bir araya getirirken gülümsedi. "Ve senin hatandan bahsetmeyeceğimize söz veriyoruz."

"Teşekkür ederim," diye fısıldadı Harry. "Onun için çok endişeleniyorum. Durmstrang'a gidiyor. O çok uzakta ve... bununla başa çıkabilir miyim bilmiyorum.”

Blaise sırıttı: "Elbette başa çıkabilirsin." “Sen Karanlık Lord'un eşi olacaksın, ha? Karanlık Lord'u tanıyorsun , mektup dışında da bir yol bulur seninle konuşmak için, göreceksin.”

"O da aynı şeyi söyledi," dedi Harry. “Bilirsin-... haklısın, eminim öyle yapacaktır. Ve kim bilir belki tatillerden birini onunla kutlayabilirim, bu iyi olur.”

"Kesinlikle, artık depresyona girmek yok," Blaise başını salladı ve elini alıp yarım sarılışla Harry'nin boynuna attı. Draco izledi ve sessizce somurttu ama Harry sadece gözlerini devirdi ve diğer en yakın arkadaşını da yanına çekti.

Hogwarts'a giden at arabası yolculuğunun geri kalan kısmında Harry çok daha olumlu bir ruh halindeydi. Hem kendisi hem de Tom için yeni bir okul yılının başlangıcıydı. Aslında üzülmeye gerek yoktu, aslında sevinmesi gerekiyordu. Tom onların bir arada olmasının bir yolunu bulacak ve bu arada Harry'nin de Karanlık Büyücü olmak için yapacağı ritüelleri kutlayacak arkadaşları vardı. Belki de tüm arkadaşlarıyla kutlardı.