17

249 17 2
                                    

'HER SIRTINI SIVAZLAYANI DOST SANMA, BELKİ BIÇAKLAYACAK YER ARIYORDUR.'

HZ. ALİ

iyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

iyi okumalar...


Derin nefes alıp veriyordu ama boştu sanki heran nefesi kesilicek gibiydi

Azat boranın eline biraz daha kolanya döktü iyi olması için " oğulum bu gece bu düğün olmicak beli oldu bayılıcam resmen artık ya bu nedir ya " dedi sitemle

Adamın içindeki bitmeyen korku zaten fazlaydı bide bu ikisinin bir araya gelmesiyle

Daha çoğalmıştı oysa narinler yurt dışındaydı 1 saat önceye kadar şimdi nasıl olurda burda olurlardı anlamıyordu

Herşey sarpa sarmıştı ve işler çıkılmaz bir hale doğru gidiyordu ve bu boranı fazlasıyla endişelendiriyordu

Azat göz devirdi arkadaşına karşı daha ortada bişey yoktu ve boran biraz daha endişelenirse farklı planları vardı " dram quuenlik yapma amk bi dur bakıcaz duruma gerekirse bişeyler yaparız ama düğün iptal olmaz " dedi

Ama bu borana asla moral olmuyordu aksine onu daha çok korkutuyordu

Yüzünü ekşiterek " Nasıl yapmim ha 24 yıl sonra bu adam ve kadın bir araya geldiler heleki bawer ağa bu kadar nefretle doluyken

Nasıl yapıcam ya ben ya büyük olay çıkıcak vala ben vermem karımı yedi cihan gelsede vermem lan " dedi

Azat göz devirdi borana karşı endişesini anlıyordu ama biraz sakın olmalıydı yoksa işler daha çok karışıcaktı

Azat derin nefes alıp yüzünü kaşıdı düşünmek adına " işte işi bozanda o ya nasıl yapıcaz ya o değilde yenge nerde asıl ona göz kulak olmalıyız" dedi

Boran kolanyayı tekrar çekti içine derince bu akşam olmasın diye dediği herşey

Beddua olarak geri dönmüştü ona sanki az derdi varmış gibi " Oda yavrum benim merale beraber oturuyor uslu uslu annasıyla babası bir birini yiyecek haberi yok kurban olduğumun " dedi

iç çekerek konuşmuştu onlar kimseye çaktırmadan gelin odasına çıkmışlardı

Çünkü boran anı heycan yapmıştı az daha bayılıcaktı bunu farkeden azata onu buraya getirmişti

O sırada hiç birşeyden haberleri olmayan meral ve zilan güllerek halayı izliyorlardı

Ne kadar istediği bi evlilik olmasada bu onun düğünüydü mutlu olması gerekirdi

Halay çeken insanlar ustaca hareketler sergiliyorlardı çalan zerye şarkısıda uyum sağlıyordu onlara

Meral zilanı dürtü ve yan tarfı gösterdi sesini yükselti biraz çünkü müzik sesi çok yoğundu

Kulağının dibine gelerek " zilan boran nerde ne boran ne azat var ortada " dedi

Zilanda yeni farketmişti yan tarafa baktı harbiden bu adam nerdeydi ortada yoktu bi göz gezdirdi

Etrafta arkadaşlarıyla aylak aylak dolaşan idrisi gördü eliyle çağırdı onu buraya idris boranın en yakın arkadaşının yiğeniydi

Hata borana dayı diye sesleniyordu yani o kadar yakınlardı

Bende seviyordum sevecen genç bir çocuktu yanıma gelir gelmez efendim dedi el hareketleriyle

Yan tarafını gösterdi zilan "dayın nerde idrisim ortada yok azat abinde yok nerdeler biliyormusun " dedi merakla zilan

Başını bilmiyorum anlamı da saladı zilanın içine bi kurt düşmüştü nerdeydi bunlar

Başını tamam anlamında saladı sadece idriste güllerek ayrıldı ordan

Sonra yanına naz geldi naz karanın karısıydı oda boranın en yakın arkadaşıydı

Meraklı bir tavırla " zilan bizimkiler nerde ya birden yok oldular" dedi

Başımı bilmiyorum anlamında saladım ama ' boran elime bir geçsin onu boğacaktım elimden kimse alamicaktı ' dedi içinden

(Yazar: naz diğer yazdığım balet kitabının başrol karakteri)

* Yazar *

Kadının gözleri gelin masasına giti ve yerinde kas katı kesildi bu kadaranı beklemiyordu

Kızı onun doğurduğu o kadar beliydi ki yüzü gözleri herşeyi aynı onun gençliği gibiydi

Hayran kaldı gülümsedi hafif bir şekilde ama gözünden gelen küçük yaşa engel olamadı

Bu 24 yıllık özlemin hasrettin göz yaşıydı ama bir yabancı gibi bakıyordu kızı ona

işte o zaman kadının kalbine bir ağrı saplandı ne diyeceğini ne yapacağını bilmiyordu

Onu bırakmak çok zor olmuştu Ama yapmak zorundaydı yoksa kızını öldürürlerdi

24 yıl önce 09/01/2000

Genç kadının Gözlerinden bir damla yaş daha düştü çaresizce kötüydü çok kötüydü

Ölmek istiyor ama kızını vermek istemiyordu o onun bir parçasıydı o ona ait

Bi insan yaşama sebebinden nasıl ayrı kalırdıki kızı onun canıydı herşeyiydi

Ne kadar zormuş bir annenin evladın ayrılması diye geçirdi içinden

Şimdi anlıyordu asıl hasreti daha kucağındayken kokusu içine sinmişken ayrılığın ne kadar acıtığını

Yaşlı gözlerle annesine baktı belki bir umutla ama yok annesi buna evet diyemezdi

Anneside çok çaresizdi hem kızı için hemde bu küçük yavru için ama yapamazdı

Eğer kıza tamam derse herşey biterdi ikisinide öldürürlerdi o bawer çok iyi tanırdı

Sırf narine kavuşmak için herşeyi yapardı ve eğer bu bebekte ortaya çıkarsa üçünüde öldürürlerdi

Narin tekrar göz yaşlarıyla baktı kızına o kadar güzeldiki tıpkı bir melek gibiydi narine çok benziyordu

vermek istemiyordu kızını kimseye vermek istemiyordu vereceği kişi babası olsada gitse kaçsaydı belki kurtulurdu

Bunu çok düşündü narin hata bir kere denedi ama az daha yakalanıyordu

Ne kaça bilmişti nede kızına doya bilmişti iki döngünün arasında hapsolmuştu

Annesi ağlayan kızından bakışlarını çekip içeri doğru bağırdı " dilşah bebek öldü haber sal " dedi

Ve narinin ağlaması daha çok yükseldi canından can gidiyordu bebeği ölmemişti yaşıyordu

Ondan alıcaklardı bebeğini daha sıkı sardı kızını " daye make daye (Anne yapma anne) " dedi

Ama olmicağınıda çok iyi biliyordu yalvarması boşunaydı kendi annesi canına kıymıştı

Annesi kızının saçını okşadı " Hem delalê min û hem jî delalê min ( Hem canım hemde canımın canı için ) " dedi

Narin çekildi direk annesinin eli havada kaldı " seni asla afetmicem ahım oğullarının üstüne olsun...

deqHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin