'HER SIRTINI SIVAZLAYANI DOST SANMA, BELKİ BIÇAKLAYACAK YER ARIYORDUR.'
HZ. ALİ
iyi okumalar...
Derin nefes alıp veriyordu ama boştu sanki heran nefesi kesilicek gibiydiAzat boranın eline biraz daha kolanya döktü iyi olması için " oğulum bu gece bu düğün olmicak beli oldu bayılıcam resmen artık ya bu nedir ya " dedi sitemle
Adamın içindeki bitmeyen korku zaten fazlaydı bide bu ikisinin bir araya gelmesiyle
Daha çoğalmıştı oysa narinler yurt dışındaydı 1 saat önceye kadar şimdi nasıl olurda burda olurlardı anlamıyordu
Herşey sarpa sarmıştı ve işler çıkılmaz bir hale doğru gidiyordu ve bu boranı fazlasıyla endişelendiriyordu
Azat göz devirdi arkadaşına karşı daha ortada bişey yoktu ve boran biraz daha endişelenirse farklı planları vardı " dram quuenlik yapma amk bi dur bakıcaz duruma gerekirse bişeyler yaparız ama düğün iptal olmaz " dedi
Ama bu borana asla moral olmuyordu aksine onu daha çok korkutuyordu
Yüzünü ekşiterek " Nasıl yapmim ha 24 yıl sonra bu adam ve kadın bir araya geldiler heleki bawer ağa bu kadar nefretle doluyken
Nasıl yapıcam ya ben ya büyük olay çıkıcak vala ben vermem karımı yedi cihan gelsede vermem lan " dedi
Azat göz devirdi borana karşı endişesini anlıyordu ama biraz sakın olmalıydı yoksa işler daha çok karışıcaktı
Azat derin nefes alıp yüzünü kaşıdı düşünmek adına " işte işi bozanda o ya nasıl yapıcaz ya o değilde yenge nerde asıl ona göz kulak olmalıyız" dedi
Boran kolanyayı tekrar çekti içine derince bu akşam olmasın diye dediği herşey
Beddua olarak geri dönmüştü ona sanki az derdi varmış gibi " Oda yavrum benim merale beraber oturuyor uslu uslu annasıyla babası bir birini yiyecek haberi yok kurban olduğumun " dedi
iç çekerek konuşmuştu onlar kimseye çaktırmadan gelin odasına çıkmışlardı
Çünkü boran anı heycan yapmıştı az daha bayılıcaktı bunu farkeden azata onu buraya getirmişti
O sırada hiç birşeyden haberleri olmayan meral ve zilan güllerek halayı izliyorlardı
Ne kadar istediği bi evlilik olmasada bu onun düğünüydü mutlu olması gerekirdi
Halay çeken insanlar ustaca hareketler sergiliyorlardı çalan zerye şarkısıda uyum sağlıyordu onlara
Meral zilanı dürtü ve yan tarfı gösterdi sesini yükselti biraz çünkü müzik sesi çok yoğundu
Kulağının dibine gelerek " zilan boran nerde ne boran ne azat var ortada " dedi
Zilanda yeni farketmişti yan tarafa baktı harbiden bu adam nerdeydi ortada yoktu bi göz gezdirdi
Etrafta arkadaşlarıyla aylak aylak dolaşan idrisi gördü eliyle çağırdı onu buraya idris boranın en yakın arkadaşının yiğeniydi
Hata borana dayı diye sesleniyordu yani o kadar yakınlardı
Bende seviyordum sevecen genç bir çocuktu yanıma gelir gelmez efendim dedi el hareketleriyle
Yan tarafını gösterdi zilan "dayın nerde idrisim ortada yok azat abinde yok nerdeler biliyormusun " dedi merakla zilan
Başını bilmiyorum anlamı da saladı zilanın içine bi kurt düşmüştü nerdeydi bunlar
Başını tamam anlamında saladı sadece idriste güllerek ayrıldı ordan
Sonra yanına naz geldi naz karanın karısıydı oda boranın en yakın arkadaşıydı
Meraklı bir tavırla " zilan bizimkiler nerde ya birden yok oldular" dedi
Başımı bilmiyorum anlamında saladım ama ' boran elime bir geçsin onu boğacaktım elimden kimse alamicaktı ' dedi içinden
(Yazar: naz diğer yazdığım balet kitabının başrol karakteri)
* Yazar *
Kadının gözleri gelin masasına giti ve yerinde kas katı kesildi bu kadaranı beklemiyordu
Kızı onun doğurduğu o kadar beliydi ki yüzü gözleri herşeyi aynı onun gençliği gibiydi
Hayran kaldı gülümsedi hafif bir şekilde ama gözünden gelen küçük yaşa engel olamadı
Bu 24 yıllık özlemin hasrettin göz yaşıydı ama bir yabancı gibi bakıyordu kızı ona
işte o zaman kadının kalbine bir ağrı saplandı ne diyeceğini ne yapacağını bilmiyordu
Onu bırakmak çok zor olmuştu Ama yapmak zorundaydı yoksa kızını öldürürlerdi
24 yıl önce 09/01/2000
Genç kadının Gözlerinden bir damla yaş daha düştü çaresizce kötüydü çok kötüydü
Ölmek istiyor ama kızını vermek istemiyordu o onun bir parçasıydı o ona ait
Bi insan yaşama sebebinden nasıl ayrı kalırdıki kızı onun canıydı herşeyiydi
Ne kadar zormuş bir annenin evladın ayrılması diye geçirdi içinden
Şimdi anlıyordu asıl hasreti daha kucağındayken kokusu içine sinmişken ayrılığın ne kadar acıtığını
Yaşlı gözlerle annesine baktı belki bir umutla ama yok annesi buna evet diyemezdi
Anneside çok çaresizdi hem kızı için hemde bu küçük yavru için ama yapamazdı
Eğer kıza tamam derse herşey biterdi ikisinide öldürürlerdi o bawer çok iyi tanırdı
Sırf narine kavuşmak için herşeyi yapardı ve eğer bu bebekte ortaya çıkarsa üçünüde öldürürlerdi
Narin tekrar göz yaşlarıyla baktı kızına o kadar güzeldiki tıpkı bir melek gibiydi narine çok benziyordu
vermek istemiyordu kızını kimseye vermek istemiyordu vereceği kişi babası olsada gitse kaçsaydı belki kurtulurdu
Bunu çok düşündü narin hata bir kere denedi ama az daha yakalanıyordu
Ne kaça bilmişti nede kızına doya bilmişti iki döngünün arasında hapsolmuştu
Annesi ağlayan kızından bakışlarını çekip içeri doğru bağırdı " dilşah bebek öldü haber sal " dedi
Ve narinin ağlaması daha çok yükseldi canından can gidiyordu bebeği ölmemişti yaşıyordu
Ondan alıcaklardı bebeğini daha sıkı sardı kızını " daye make daye (Anne yapma anne) " dedi
Ama olmicağınıda çok iyi biliyordu yalvarması boşunaydı kendi annesi canına kıymıştı
Annesi kızının saçını okşadı " Hem delalê min û hem jî delalê min ( Hem canım hemde canımın canı için ) " dedi
Narin çekildi direk annesinin eli havada kaldı " seni asla afetmicem ahım oğullarının üstüne olsun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
deq
Romancebu hikaye 18+ dır sessizlik bedenimi alıp götürücek gibiydi hayatımın en büyük kararlarını daha 24 yaşında benim adıma vermişlerdi bile Doğu'nun en büyük aşiret ağasına gelin gidicektim hepsi abimin sevdası yüzündendi