•Tanışma

608 42 7
                                    

Selaam uzuun zaman sonra kitap yazmak istedim umarım beğenirsiniz💝

......................................................................
(Gonca Halime'nin başlardaki hali gibi. Saçı yarım açık yani. Bir de Yenişehiri ben haritadan taşıdım artık denize sınırı var hahsksgw)
......................................................................

Gonca koca ormanda bir o yana bir bu yana dolaşır dururdu. Atası ağabeyi ve bacısı kaçırılmıştı. Aslında kendisi de kaçırılmıştı ama bir şekilde kurtulmayı başarmıştı. Şimdi amacı bu ormandan çıkıp civar obalarına gidip yardım istemekti ama nasıl yapacaktı ki? Buraya ilk defa gelmişti. Tüccar bir ailelerdi ve dünyayı gezerlerdi. Büyük pazarlarda çok güzel kumaşlar satarlardı,halleri vakitleri de yerindeydi. Peki ya şimdi?.. Üstündeki kıyafetler-kafasındaki yarım şal dahi gitmişti- ve kılıçı hariç hiçbir şeyi kalmamıştı. Ailesi bile... Gonca kararlıydı ardına 3 5 alp taksa kâfiydi,zaten kendisi de mahir bir savaşçıydı.Gonca bunları düşünürken ormandan sesler yükseldi. Onu kaçıran korsanlar peşine düşmüş olmalıydı. Hemen bir çalıya saklandı. Tek başına onlara yetemezdi. Normalde olsa asla kaçmazdı ama ailesini kurtarmak için kaçmak zorundaydı işte. Korsanları gizli gizli izlerken bu kişilerin onları kaçıran korsanlar olmadıklarını fark etti. Moğol desek o da olmazdı. Temiz kıyafetlilerdi. Az daha yaklaşınca türkçe konuştuklarını fark etti. Biraz daha yaklaşacaktı ki arkasından birinin tutmasıyla neye uğradığını şaşırdı.

-Bulduk beyim!

Neyi bulmuştu bunlar?Bunlar kimdi?

-Ne edersin sen bırak beni! Bırak derim!

-Oo hem suçlu hem güçlü ha?

Gonca hem ardında ki alptan kurtulmaya çalışır hem de onunla konuşan bey olduğunu anladığı adamla konuşurdu.

-Bana bak adam. Sen kimsin, tanımam etmem. Rahat bırakasın beni zaten işim başımdan aşkın.

-Öyle dersin ha? Neymiş derdin Türkleri öldürüp burayı da yakıp yıkmak değil mi? Obamızı zehirleyen kadın da olsa küffar küffardır.Alplar!Tutuklayın bunu!

Gonca duyduğu şeyle afallayıp kalmıştı. Koskoca Yakup Ağanın kızına küffar mı demişti bu bey bozuntusu? Gonca sinirle kurtuldu alptan ve beye doğru yürümeye başladı.

-HADDINI BIL BE ADAM! SEN KİMSİN Kİ BENİ KÜFFAR OLMAKLA SUÇLARSIN!?

Bey hatunun bu hareketine çok şaşırmıştı. Alplar hatuna doğru atılınca durdurdu onları. Dinlemek istiyordu. Hatun o sırada daha da yaklaştı ve devam etti:

-Ben Evellallah Türk Elhamdülillah Müslümanım. Allah'tan gayrı kimse ama kimse benim ne dinimi ne ırkımı sorgulayamaz!

Bey bu sözlerden sonra hipnoz olmuş gibi dibindeki hatuna bakardı. İlk defa yanıldığı için kalp atışları hızlanmıştı. Bu hatun essahtan türktü galiba.

-O vakit bu saatte bu halde ne dolaşırsın etrafta hatun?

-Sen hele bir önce diyesin sen kimsin? Bana dersin amma belki de sen moğolsun ne bilecem?

Aslında anlamıştı bey olduğunu ama hangi bey olduğunu merak etmişti.

Bey oğlu yamuk bir gülüşle:

-Oradan bakılınca anlaşılmaz mı bey oğlu olduğum? Ben Kayı boyundan Osman bey oğlu Alaeddin Bey!

Gonca çok mutlu olmuştu. Demek istedikleri yere varabilmişlerdi. Osman Bey bir kaç hafta evvel Yenişehir pazarını kurmuştu. Yakup Ağa bu güzel pazarın ününü duymuş hemen evlatlarıyla bu pazarda tezgah açmak için Yenişehire yola çıkmışlardı. Az bir yolları kalmıştı ta ki bu korsanlar onlara ulaşana dek...

-İmdi sen diyesin,sen kimsin?

-Ben Yakup Ağa kızı Gonca Hatun. Taciriz biz. Ağabeyim bacım ve babamla diyar diyar gezeriz. Osman Bey'in Yenişehirde pazar açtığını duyan da hemen gelip tezgah açmak istedik. Tabii ki Osman Beyden izin alarak amma...

Gonca ağlamamak için yukarı bakıp dudaklarını birbirine bastırdı ve devam etti.

-Limana yaklaşırken korsanlar tarafından kaçırıldık. Baya zengin bir aile idik. Korsanlar da bunu biliyorlarmış. Tüm mallarımıza el koydular. Hepimizi kaçırdılar. Esir pazarına satacaklardı. Ben kaçtım ellerinden belki civar obalardan yardım isteyebilirim diye ama buralara yabancı olduğum için kayboldum. Yalvarırım Alaeddin Bey bana yardım edin. Ailem benim her şeyim onlara bir şey olmasın. Nolur.

Gonca son cümleleri ağlamaktan zar zor söyledi. Asla ağlamaz olarak bilinen Korkusuz Gonca şimdi bir bey karşısında hüngür hüngür ağlıyordu.

-Korkmayasın Gonca Hatun. Biz bize sığınana elbet yardım ederiz. Hele bir kendine gelesin ve tanıtasın aileni ki sana yardım edelim.

Gonca yere çökmüş ağlarken Alaeddin de yanına çöktü ve mendilini çıkartıp hatuna verdi. O an çok yakın olduklarını fark ettiler. Gonca'nın kalbi hızlandı. İlk defa birinin yanında ağladığı içindi muhtemelen. Alaeddin'in de hızlanmıştı. O da ilk defa bir hatunu düşünmeden yargıladığı içindi,sonuçta hatun masumdu.

Alaeddin kendine geldiğinde ayaklandı. Gonca da ardından ayaklandı ve ailesini anlattı. Kaçtığı yeri her detayıyla anlattı. 'Pek zeki bir hatun' diye geçirdi aklından Alaeddin.

-Gonca Hatun gidecek yerin yoksa bu gece misafirimizsiniz. Saraya gidelim. Alplar iz sürerler.

-Yok Alaeddin Bey olmaz. Ben ailemi bulmadan bana uyku haram.

Alaeddin ısrar etmedi. Hatun haklıydı sonuçta. Alpların yarısını obayı zehirleyen çaşıtın peşine yolladı. Başlarına da Baysunguru koydu. Onunda Alaeddin Beyden bir farkı yoktu nasıl olsa. Kalanlarla beraber Gonca'nın dediği yere gittiler. Alplardan biri atını Gonca'ya vermişti.1 saat süren yolculuk sonunda Gonca'nın dayanacak gücü kalmamıştı. İki gündür yolda bulduğu çeşmelerden içtiği su dışında midesine hiçbir şey girmemişti. Hatun mola vermek istediğini söyledi ve attan iner inmez bayıldı. Alaeddin koşarak yanına geldi.

-Gonca Hatun! Gonca Hatun kendine gelesin!

Alaeddin ne edeceğini bilemeden hatunun yanına çöküp kolları arasına aldı. Alaeddin aynı zamanda tabipti de. Kızı kollarına alan da yumuşacık saçları değdi Bey oğlunun kollarına. Kahverenginin en güzel tonuydu saçları. Alaeddin saçlarına kısa bir bakış atıp heybesini istedi. Bir sürü ilaç vardı heybede. Ayılmak için kullandığı kokuyu Gonca'ya da koklattı. Hatun kendine geldi ama hala çok yorgundu. Zar zor bir kaç kelime söyledi.

-Atam,ağabeyim,bacım. Bulduk mu onları?

-Merak etmeyesin bulamadık,bulacağız amma sen bizle gelmeyeceksin. Çok yorgun düşmüşsün bayıldın. Biz aileni bulup getireceğiz sana.

Hatun gelmek istese de geri çevirecek gücü kalmamıştı. Başını sallamakla yetindi. Alaeddin yiyecek bir şeyler verdi. Kendini toparlayacak kadarını yedi ve el mahkum alpları takip ederek saraya gitti.

-EVEET SELAAM. UMARIM KİTABI BEĞENİRSİNİZ. BİRAZ DEĞİŞİKLİK YAPTIM AMA DEĞİŞİKLİK İYİDİR. BİRAZ HALİMEYE BENZETTİM GONCA'YI AMA OLSUN. BEĞENİRSENİZ DEVAMINI GETİRMEYİ DÜŞÜNÜYORUM.🤍

(Bu arada 15 beğeni de yeni bölüm gelecek :)💝 )

Ağa Kızı~Bey OğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin