Şu an yattığım yer neresi bilmem ama böyle bir rahatlık yok. Çok rahat. Dün akşam ne olduğuna dair bazı şeyler hatırladığım da aklıma ağlamam geldi. Hızla doğrulup bir çığlık attım. Ben o adamın yanında nasıl öyle ağlarım, nasıl öyle çirkin ağlarım ya.
Anam çıldıracağam haaa
Etrafa baktığımda güzel sade bir oda da olduğumu fark ettim. Nerdeyim lan ben. Dün en son Kaan'nın kucağındaydım. Sadece bunu ve ağlamamı hatırlıyorum.
Bulunduğum odanın kapısı bir hışımla açılınca yorganı kendime koruma duvarı yaptım. Aynen buda beni ne korurdu ya.
Gelen kişi Kaan dı ve oldukça endişeliydi. Niye endişeliydi ki?
"Noldu bir şey mi oldu,neden çığlık attı?" Doğruya çığlık atmıştım."Şey..ben nerde olduğumu bilmediğimden dolayı korktum çığlık attım" masumca yüzüne bakmaya çalıştım. Umarım su aygırı gibi gözükmüyorumdur.Rahatlamış bir ifadeyle derin bir nefes verdi. "Ben sesler gelince bir an bir şey oldu sandım" anladım dercesine kafamı salladım. "Peki ben neden burdayım,neresi burası?"
"Benim evim" oldukça rahat bir ifadeyle söylemişti. Benim bunun evinde ne işim var. Allah'ım,ben neden bir şey hatırlayamıyorum.
"Evime bırak beni" kaşları çatık bir şekilde bakmaya başladı. "Ne bakıyorsun ya evime bırak beni hadi"
Hala aynı yerde durmuş orangutan gibi bana bakıyordu.Bıkkın bir nefes verip "hiç bir yere gidemezsin" dedi. Arkadaşlar gözüm seğiriyo elim ayağım titriyor. "Ne diyorsun sen be. Çabuk evime götür beni" kapıya doğru yürüyüp çıkmaya çalıştım. Bakın çalıştım çünkü Kaan davarı beni ensemden yakaladığı gibi yatağa firlatmıştı. Evet arkadaşlar bas baya fırlattı uçtumda denilebilir.
Göklerde Kartal gibiydim...Davar beni öyle tutup firlatınca ağzımdan kaçan çığlığa engel olamadım. Yüzüm yatağa gelince çığlığım da yarım kaldı. Hızla yerimden doğrulup Kaan denen gerizekalının saçına yapıştım.
"Aağ kızım napıyorsun bırak saçımı"
Bir yandan beni itmeye bir yandan da saçını kurtarmaya çalışıyordu. Tabi ben bos dururmuyum bu sefer de kafasını ısırmaya başladım.Saçımda bir el hissedince onunda benim saçımı çektiğini anladım. Ben ne kadar hayvan gibu çekiyorsam o benim tersime hafif çekiyordu acıtmacmdan. Oysaki benim saçımı şu ana kadar kim tuttuysa koparmak için tutmuştu.
Biz bir birbirimize girmişken kapı birden açıldı. Giren Mehmet'ti, o bize şaşkınca bakmaya başladı. Bu çocuk bizi hep farklı şeylerde mi basıcak.
"Pardon abi yenge hanım ben ses duyunca bakmak istedim. Siz devam edin ben geldiğim gibi çıkıyorum"
Telaşlanmış bir ifadeyle kapıyı açtığı gibi kapatıp çıktı.Mehmet çıktıktan sonra Kaan'a döndüm. Onun zaten bana baktığını gördüğümde saçını bırakıp kendime geldim. Son zamanlarda iyice çirkefleşmiştim."ben evime gidiyorum" bir şey demesine müsade etmeden odadan dışarı çıktım. Biraz etrafa bakındıktan sonra merdiveni bulmuştum. Merdivenlerden inip dış kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı açıp dışarı çıktım ve etrafima baktım çünkü burayı ilk kez görüyordum. Çok güzeldi. Bahçenin kapısından çıkacakken bir korumanın beni durdurduğunu fark ettim. "Üzgünüm yenge hanım abimin izni olmadan seni dışarı çıkaramam".
"Yenge senin babandır. Çekil önümden senin o ayı abinin iznine ihtiyacım yok" ben çıkmaya çalışıyorum adam beni durduruyordu. En sonunda Kaan gelmiş olmalı ki herkez ellerini önünde birleştirmiş kafasını etmişti.
Sinirle arkamı döndüm " çek şu adamlarını" bu adam her seferinde beni sirlendirmeyi biliyordu. "Mehmet Ebrar Hanım'ı gideceği yere kadar bırakın" dedi ve gözlerime son kez bakıp eve doğru girdi. Neydi bu tavırlar birden bire.
"Buyur yenge hanım gidelim" eliyle arabayı gösterdi. Tabi ki de binicektim, binemem tavırlarına giremem sonuçta bildiğim bir yer değildi. Eliyle gösterdiği arabanın arka koltuğuna oturdum. Mehmet'te bindikten sonra yola koyulmuştuk.
En sonunda evime gelebilmiştik. Mehmet'e teşekür edip arabadan inip eve girdim. Zaten eve girer girmez kendimi yatağa attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya'nın Modeli
ChickLitGenç kızın evden kaçmasıyla değişen hayatı ve bulduğu aşkı...