Tabii ya !! En önemli zamanda ped almayı unuttum. Benim kanamam fazla oluyordu, şimde ne yapacağım ?!
HANNAH~ Hyunjin.
HYUNJIN~ Hm ?
HANNAH~ Şey..... Ben ......... Ped almayı unutmuşum.
HYUNJIN~ Unutkan karım benim. Merak etme benim çantamda var.
HANNAH~ Ciddi misin ?!
HYUNJIN~ Evet, istersen aç bak karıcım.
HANNAH~ Bir de bana karıcım demeyi bırak.
HYUNJIN~ Neden ? Çok güzel.
HANNAH~ 私はあなたを悩ませています。 (Sana gıcık oluyorum.)
HYUNJIN~ 私も言いません (Bende söylemem)
HANNAH~ Japonca biliyor muydun ?
HYUNJIN~ Evet, biliyorum.
İkimizde birbirimize kilitlenmişken Hyunjin'in ağzından kelimeler dökülmeye başladı. Ama bilmiyor ki, ben onu anlayabiliyorum. :)
HYUNJIN~ 당신은 이 옷을 입고 나를 흥분시키고,나는 당신의 입술에 묻히고 싶습니다. (Ehe- siz çevirin)
HANNAH~ Ne dedin ?
HYUNJIN~ Çok güzelsin, beni cezbediyorsun, dedim.
HANNAH~ Kıyafetlerim mi ? Dior'dan aldım kötü mü ?
HYUNJIN~ Korece biliyor muydun ya ?
HANNAH~ Hm biliyorum. Neyse çantan nerede ?
HYUNJIN~ Hemen şurada.
Çantayı alıp tuvalette gittim, işim halledip geri döndüm. Oturur oturmaz Hyunjin söze girdi.
HYUNJIN~ Ağrın var mı ?
HANNAH~ Yok, ama şimdi sessiz ol uykum var. Artık yemek gelince kaldırırsın.
HYUNJIN~ Tabii canım kaldırırım alarmım ya ben .!
HANNAH~ Sen benim alarmımsın, var mı itiraz ?
HYUNJIN~ Yok olur mu hiç.?
HANNAH~ Olamaz zaten.
Yaklaşık 2 saat sonra kendiliğimden kalktım, Hyunjin oturmuş film izliyordu. Yavaşça doğrulup Hyunjin'e sokuldum.
HYUNJIN~ Günaydın prenses.
HANNAH~ Günaydın, ne izliyorsun ?
HYUNJIN~ Korku filmi izliyorum, izleyecek misin ?
HANNAH~ Olur, eğer korkudan bir şey yapamazsam bütün işleri sen yaparsın.
HYUNJIN~ Yok ya, korku izlemeyelim korkarsın. Titanik izleyelim.
HANNAH~ Hayır, olmaz.
HYUNJIN~ Neden ? Güzel film aslında.
HANNAH~ Duygusal, sonlara doğru ağlıyorum.
HYUNJIN~ Oh benim prensesim duygusalmış, Felix'ten hiç bir farkı yokmuş.
HANNAH~ Hey ! Dalga geçmeyi bırak.!
Sinirle arkamı döndüm, uyumaya çalıştım ama bir gram bile uyuyamadım. Uçuş süresinde yemek verdikleri zaman kalktım, onun haricinde saatlerce uyudum. Uçaktan inip pasaport kontrolüne girmiştik.
GÖREVLİ~ I'll do your passport control. (Pasaport kontrolünüzü ben yapacağım)
HANNAH&HYUNJIN~ Of course, here are our passports (Tabii buyurun pasaportlarımız)
GÖREVLİ~ Here you go, no problem. So why did you come to America ? (Buyurun, sıkıntı yok. Peki Amerika'ya neden geldiniz ?)
HYUNJIN~ We came here for a honeymoon (Balayı amaçlı buraya geldik)
GÖREVLİ~ Okay, So why don't you have a return ticket? (Neden geri dönüş biletiniz yok ?)
HANNAH~ We want to stay here for a honeymoon for a while, so there is no certainty when we will return. (Bir süre burada balayı için kalmak istiyoruz, yani ne zaman döneceğimizin bir kesinliği yok)
GÖREVLİ~ Well, passport control was it, you can leave. (Peki, pasaport kontrolü bu kadardı gidebilirsiniz)
Kontrol odasından çıkıp arabaya bindik, yaklaşık yarım saat sonra eve vardık. Kapıyı açtığımda hiç beklemediğim bir şey oldu .................................................
NASILDII ??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Aşkı
FanfictionHannah babasından şiddet gören bir kızdı. Ona para getirmek için her işe gitmesine rağmen babasının gözünde hayırlı bir evlat değildi. En sonunda yediği dayaklara, küfürlere, dayanamadı ve evden kaçtı. Bakalım Hannah bu hayatın geri kalanında neler...