1.Bölüm

117K 3.7K 464
                                    

Hayat dönüm noktalarıyla doludur, ilk dönemece girdiğinizde artık nereye gitmek istediğinizin bir önemi kalmaz.

Tam şu an da ise genç adam o dönemecin karşısında olduğunu hissediyordu. Zorla sokulduğu yolun, mecbur kaldığı dönemecine dönmek üzereydi...

Son kez üzerinde görünmeyen tozları silkeleyip, kendinden emin bir şekilde Denetimli Serbestlik binasına doğru yürüdü. Omuzlarını dikleştirdi, buraya gelen diğer insanlar gibi olmadığını herkes anlamalı ona göre muamele göstermeliydiler.

Ege, basık binanın mimari işkencesine daha fazla maruz kalmamak için merdivenleri ikişer ikişer çıkarak, elindeki kağıtta yazan odayı aramaya başladı. İnce, uzun koridor yeni silinmiş, beton kokusu tüm havayı esir almıştı. Bu binada geçirdiği her dakika mimarlık bilgilerinin ucundan adeta küçük bir kurtçuk gibi kemiriyordu. Hangi mimar iki kişinin bile sığamayacağı kadar küçük bir koridor yapardı ki? Bu mimar ya üniversitede ölçüm yapmayı bile öğrenemeden mezun olmuştu ya da kördü yoksa bu durumun başka bir açıklaması olamazdı.

Genç adam, kapıyı çalarak bir kaç saniye bekledi. İçeride ki ince gir sesini duydu ve kapıyı açtı. Önündeki dosyalardan Ağrı Dağının küçük bir modellemesi yapılmış masanın önüne geçti. Önündeki kağıtlara notlar alan orta yaşlı kadın, hiç istifini bozmadan konuştu.

"İsim soy isim öğrenebilir miyim?"

Ege alışkın olmadığı bu tavırdan rahatsız olarak cevap verdi.

"Ege Tekin."

Kadın başını dosyadan kaldırıp Ege'ye baktı.

"Oturabilirsiniz ayakta beklemenize gerek yok."

Kadın bilgisayarda işlem yaparken, Ege sinirlerine hakim olmaya çalışarak rahatsız olduğu belli olan sandalyeye oturdu. O Murat'ı ilk gördüğü yerde öldürmekten beter edecekti, ama yok bir sefer daha onun yüzünden ceza almayacaktı, malum denetimli serbestlik sürecindeydi yeni bir dosya burada pek işine yaramazdı. O yüzden onu öyle hassas noktasından vuracaktı ki, Murat yaklaşamayacaktı bile.

"Şimdi sizin daha önce görüşme formunuz doldurulmuş. Ben sizin kamu görevi yapacağınız kurumu ayarlıyorum. Normalde bir yerde çalışıyor olmanız bu görevden muaf olmanızı sağlıyor ama hakim size vermiş olduğu cezayı kamu kurumlarında çalışma şartı koyduğu için çalışmanız gerekiyor. "

Ege kadının dediklerini avukatından bir kaç yüz bin defa daha dinlemiş olduğundan onaylarcasına kafasını salladı. Son derece dişli olan avukatı en az ceza için tüm maharetlerini döktürmüştü.

"Ben sizin imzanızı dosyanıza aldıktan sonra siz çalışacağınız hastaneye gideceksiniz. Özel bir konuda bir kamu çalışanına ihtiyaçları varmış. Tabii hastane de size kendi görüşme formlarını doldurtacaktır. Bu göreve uygun olup olmadığınıza onlar karar verecek. Yoksa standart olarak yine hastane idaresi size hangi görevi verirse ona uyacaksınız."

Kadın yazıcıdan çıkan kağıtları uzattı. Ege cebinden çıkardığı dolma kalemi ile kağıtları imzaladı.

Kalemi cebine koyduktan sonra ellerini istemeden yumruk halini almıştı. İçinden bir yerlere vurmak geliyordu ama şimdi burada kontrolü kaybedemezdi. Tüm bu yaşadığı saçma sapan olanlara bir küfür yolladı.
Hayatımız da bir psikologumuz eksikti. Hızla dışarı çıkmak için koridorun sonuna doğru yürüdü. Kapıyı çarparak sessiz binanın içinde büyük bir sesin yankılanmasına izin vererek binadan çıktı. Girişin yakınına park ettiği arabasının kapısını hızla açıp arabaya yerleşti. Son kez içinden her şeye lanet etti. En sevdiği arabası hurdaya çıkmıştı, tüm bunlar yetmiyormuş gibi birde kamu yararına çalışma cezası yemişti. Başkaları için çalışmaktan nefret ederdi, şimdi ise boş yere saatlerini saçma bir iş yaparak heba edecekti ve hala ne iş yapacağını bile bilmiyordu. Aslında cezayı yazan polise bunu aramızda halledelim diye ısrar etmeseydi şimdi bu cezayı almış olmazdı. Direksiyonu ellerini acıtmasına sebep olacak bir sinirle yumrukladı. Acıyan ellerini umursamadan, başını direksiyona dayadı. Kendini sakinleştirmek için sakin bir gün batımı hayal etmeye çalıştı. Denizin kenarında uzanmış gün batımında dalgaların sesini dinliyordu. Gözlerinin önüne gelen görüntü bir süreliğine sinirlerinin yatışmasını sağladı. Ama gözlerini tekrar açtığında şehrin boğucu görüntüsüyle karşılaştı, vücudundan akan sinir tekrar başına toplandı. Bu işi en kısa sürede halledeceğim ve hayatımda böyle bir şey yaptığımı sonsuza kadar unutacağım.

Yaklaşma (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin