İlk karşılaşma

8 2 4
                                    

                           Melis Kar-Yatıya :)

Sabah alarmın çalmasıyla kalktım saat 7:00 dı.Uyandığımda ilk Tuvalette gittim elimi yüzümü yıkadım ardından üstme siyah bol bir pantolon ve takımı olan blazer giyinip yüzüme hafif bir makyaj yaptım biraz kapatıcı rimel ve dudaklarıma mat bir ruj sürdüm.
Saçlarımı bugün açık bırakmayı tercih ettim.Bugün günlerden Cuma ve çok önemli bir duruşmam var.

Herkesi masum olduğuna inandırmış olan Semih akarsu beni hiç inandıramamıştı tüm ipucular onu gösterirken nasıl olsun ona inanayım ki.Ben Züleyha Akyol Cumhuriyet Savcısı ve aynı zamanda EvA şirketi Patronunun kızıyım.Bir savcı olarak her daim doğruların peşindesin ve yalanlara yer yok.Lakin bir avukatın işi yalandan ibaret müvekkilini haklı çıkarmak için türlü türlü yalanlar aynı anda delil karartma.Yani bir avukat hiçbir zaman adaletten yana değildir insanların düşündüğü gibi çünkü avukatlar müvekkilleri için adaleti yanıltırlar.Savcı lar ise doğrunun peşindedir kim ne yaptıysa cezasını çekmesini sağlar.Konu bir Cinayet bir masum can hemde bir çocuk.

Küçük kız çocuğu Tuğçe sekiz yaşında ve okula gidiyor lakin okul bittiğinde okuldan çıkmıyor ve eve gitmiyor aielesi onu merak edip okuluna gidiyor okuluna gittiklerinde ise karşılaştıkları şey hiçde güzel bir manzara olmuyor kızları Tuğçe kanlar içinde yerde yatıyor hiçbir kamera kayıtı yok tek Bilgi o gün o saatte okulda kalmış olan tek bir kişi var bu ise Semih akarsu kendisi Tuğçenin öğretmeni ve o zamana kadar okulda ne yaptığı sorulduğunda birkaç sınavları kontrol ettiğini ve bu yüzden zamanın ne kadar hızlı geçtiğini anlamadığını söyledi.Ona Tuğçenin sınıftan çıkıp çıkmadığını sorunca Tuğçe nin o gün okula gelmediğini söyledi fakat okul kayıtları da annesi ve babası da Tuğçe nin o gün kesinlikle okula gittiğini onayladılar .Okul sonu saat 12:00 deydi Tuğçenin bulunduğu vakit ise 13:00 du Tuğçe genellikle 12:10 veya 12:20 geçe gibi evde olur ama Tuğçe o gün hâla gelmediği için ailesi merak edip Tuğçenin okuluna giderler olay yerinde Tuğçe bıçaklanmış kanlı bir şekilde yerde yatıyordu.
Kim sekiz yaşındaki bir kız çocuğuna kıysın ve neden?

Tuğçenin ölüm saati ise 12:30  gösterdi yani tam okulun bitmiş olduğu zamandan yarım saat sonra o saatte ise olay yerinde olan tek kişi Semih Akarsu dı.Semih Akarsu son duruşmalarında onun o vakitte sınıfında birkaç ödev hazırladığını ıspatladı.

Kamera kayıtlarına sadece disiplin ve öğretmenler ulaşabiliyor ne hayra alamet ise tam o gün kameralar bozuluyor ve görüntü çekmiyor.Tüm öğretmenleri tek tek sorguya çektik hepsi okul bitişinden direkt gitmiş bulunuyor lardı ve hepsinin bir şahidi vardı fakat Semih ordaydı hemde orada olan görüntülenmiş tek kişi.

Hazırlandığım gibi aşağı indim sabahları kahvaltı yapmadığım için elime sadece bir tas kahve aldım ve hergün ki gibi yine o mutlu aile tablosuyla karşılaştım ,hiçbir zaman ait olamadığım o tablo.
"Oğlum al bundan da ye iyi gelir pekmez " diyerek abime pekmezli bir ekmek uzattı "anne bi git ya küçük çocuk muyum ben"dedi abim annem oğlundan azar işitmesine rağmen gülümseyerek elini kaldırıp abimin yüzünü okşamıştı "tamam oğlum sen nasıl istersen öyle olsun"dedi

Annem asla benim saçımı okşamamıştı:)

Babam kız kadeşime döndü "Kızım noldu mutsuz gördüm bir sorun varsa ben hep yanındayım bil bunu"dedi kardeşime ve masadan kalktıkdan sonra kardeşimin yanağına bir buse kondurdu.

Babam beni hiç öpmemişti,Babam hiç neden mutsuz olduğumu sormamıştı:)

Kardeşim Babama dönüp"Sağol Baba ama bir sorun yok"dedi bu evde görünmez olan bendim her zaman görünmez olan tek görünen şey hatalarımdır,hayır başarılarım değil hatalarım ne yapıysam yapayım görmezler ama bir küçücük hatayı öyle görür ler ki.Hatta küçükken farkedilmek için birşeyleri yanlış yapıyordum kendimi yaralıyordum yada birşeyleri kırıyordum bana kızmalarına bile razıydım en azından beni fark ederlerdi kızarken."Ben gidiyorum bugün önemli bir duruşmam var" dedim tam çıkacakken "Züleyha"dedi Babam,kızım bile diyemiyordu "Bugün akşam ortağımın bir düğünü var seninde gelmen gerekiyor gelirsin değil mi?"dedi bana beni de insana sayıp davet mi etti şuan yoksa bana mı öyle geliyor "Gelirim kaçda evde olmalıyım ?"

Gerçekten Kaçış yokWhere stories live. Discover now