okulun ilk günü

51 1 0
                                    

23 yaşında bir köye sınıf öğretmeni olarak atandım. Adım Duru. Duru öğretmen derler bana. 1.60 boyundan 50 kilo bir kadınım. Annemi hiç görmedim ama babam melek gibi bir adam.

Köye babamla beraber taşındık. İlk iş günümdü ve çok heyecanlıydım. Okul tek katlı dışı resimlerle kaplı tatlı bir binaydı. Daha sınıfa girmeden sınıf kapısında duran polisleri fark ettim. İkisi erkek biri kadın tam giyimlilerdi. Yanlarına gidip ne olduğunu sormak istedim.

"Komserim bir sorun mu var? "

Üçüde bir an bana baktı. İçlerinden biri kumral ela gözlü tahminimce 1.85 boyunda olan adam karşıma geldi. Gözlerimin içine bakıyordu.

"Öğretmen hanım biz çocuklara bilgi vermek için geldik. Müdür beyin haberi var"

Güler yüzlü bir adamdı. Anlayışla karşıladım. Bu ders çocuklarla tanışacaktım. Sonraki derslerde gelip  eğitim vereceklerdi. Sınıfa girdiğimde hem öğrenciler hemde veliler vardı. Tahmin ettiğimden de güzel geçmişti. Çocuklarla çok iyi anlaşmıştık. Bugün okulun ilk günü olunca ders işlenmedi. Tenefüste dışarıda otururken yanıma memur bey geldi. Onu görünce ayağa kalktım. O ise oturmamı istemişti.

"Öğretmen hanım eğer izin verirseniz şimdiki sınıf sizin sınıfınız. "

"Tabi tabi gelebilirsiniz. Bu arada ögretmen hanım yerine Duru öğretmeni tercih ederim memur bey. "

"Bende memur bey yerine Murat polisi tercih ederim Duru ögretmen. "

İkimizde gülüşmüştük. Sert bir adama benzese de komik bir adamdı. Sınıfımdaki kız öğrencilerim geldi yanımıza. Bana hoşgeldin öğretmenim için çiçek getirmişlerdi. Çocukları çok seviyordum.

"Kaç yıldır öğretmensin Duru öğretmen? Genelde okula yeni atanmış öğretmenler gelir. Sende yeni gibisin"

"Evet daha ilk okulum. Peki siz buraya ne zaman geldiniz. "

"Ben burada doğdum zaten. Bende bu okulda okumuştum. Sonra lise için ayrıldım. Buraya polis olarak atandım. "

"Memleketinde polis olmak çok mutlu edici olmalı. "

Evet anlamında başını salladı. Zil çalınca sınıfa geçmiştik. Ben girdikten bi beş dakika sonra Murat polis ve arkadaşları girdi sınıfa. Çocukların hepsi ayağa kalktı. Hep bir ağızdan "Murat polis Murat polis " diyorlardı. Demekki tanınır bir adamdı. Ders sonuna kadar anlatacaklardı. Bende böyle konulara meraklıyımdır. Pür dikkat onları izledim. Güzel bir anlatım olmuştu. Zil çalınca tüm çocuklar sınıftan çıkmıştı. Murat polis ve arkadaşlarıda teşekkür edip çıktılar. Çocuklara alınacak listesi hazırlamıştım. Köy yeri olduğu için internet çok nadirdi. Bu yüzden listelere numaramı yazmıştım. Veliler ulaşmak ister diye. Okuldan çıkınca bende not defteri kalem gibi malzemeler almak için köyde olan tek kırtasiye ye gittim. Boş olması benim işimi kolaylaştırdı. Alışveriş yaparken Murat polisle denk geldik.

"Duru öğretmen kime alıyorsun bunları?" diye sordu

"Kendime. Öğretmen olunca öğrenci gibi alışveriş yapıyoruz. Peki siz kime alıyorsunuz? "

"Sizin sınıfınızda yetim bir kız var ona alıyorum. "

Bu adam gerçekten de iyi kalpli biriydi. İkimizde alışverişi tamamladık. Murat polisle sohbet ede ede evime kadar gelmiştik. Babam bahçede çiçek ekiyordu. Bizi görünce sohbete dahil oldu.

"Kızım bu memur bey kim?"

"Köyün polislerinden babacım okulda tanıştık. Sohbet ediyorduk. "

Murat polis de babamla tanıştı. Akşam yemeğine kalmasını istedim ama reddetti. Babam ekime devam ederken bende yemek yapmaya başladım.

Yemek yemiştik. Ben odaya gidip yarın için hazırlanmaya başladım. Müdür bey bana ders programını atmıştı. İnternet zorluğu yüzünden velileri tek tek arayıp ders programını veriyordum. Kiminin annesi kiminin babası vardı. Fakat bir öğrencimin velisinin numarası yoktu. Ona yarın veririm düşüncesi ile hazırlanmaya devam ettim. O sırada telefonum çaldı. Bilinmeyen bir numaraydı.

"Alo buyrun "

"Duru öğretmen rahatsız ettim affedin. Ben Murat polis. Ders programını alacaktım. Bu numara benim numaram. Elif'in veliliğini ben yapıyorum. Size de uygunsa ders programını bu numaraya atar mısınız? "

Elif'in babası yoktu. Annesi ise hasta bir kadındı. Murat polisin bu davranışı beni etkilemişti.

"Tabiki Murat polis bu numaraya atarım. Elif de yarın için hazırlıklı olsun lütfen"

"Onu ben hazırlarım Duru öğretmen. İyi akşamlar"

Telefon kapanınca numarayı kaydettim. Ardından SMS yoluyla ders programını attım. Hazırlıklar bitmişti. Yarın yorucu bir gün olacağından dinlenmem gerekiyordu. Dişlerimi fırçalamak için kalktım. Babam çoktan yatmıştı.

Dışarıdan garip sesler geliyordu. Camdan baktığımda siyah giyimli adamlar bizim eve doğru geliyordu. Neler olduğunu anlamadan kapı çaldı. Açtığımda karşımda esmer siyah gözlü kaslı kalıplı ve kollarının belli yerlerinde dömeleri olan yaklaşık 1.90 boyunda bir adam vardı. Adam beni görünce şaşırmış ve süzmüştü. Karşısında atletim kısa şortum ve dağınık saçımla duruyordum. Arkasında dört adam daha vardı. Korkmuştum bu adamlardan.

"P-pardon kime bakmıştınız? " sesim titremişti. İlk defa böyle bir adam görüyordum.

"Sende kimsin , ev sahibi nerede? " sesi gür ve kalındı.

"Ş-şey ben öğretmen olarak atandım da e-ev sahibi nerede b-bilmiyorum. "

Adam üzerime doğru bir adım atmıştı. Korkudan dona kalmıştı. Kalın ve damarlı eli ile yüzüme dokundu. Geri çekildiğimde eli boşa çıktı. Üzerime doğru bir adım daha yaklaştı.

Ardından karanlık sokağı polis arabasının lambaları aydınlattı. Evin kapısından Murat polisi görünce rahatladım. Bu durum adamların hoşuna gitmemiş gibiydi. Murat polisi gören adam geri çekildi. Murat polis ve arkadaşları kapıya geldiğinde adamla göz göze geldi Murat. Sinirli olduğu belliydi. Murat polisin gözleri beni buldu.

"Duru öğretmen iyi misin, bir sorun mu var? "

Korkmuş şekilde hayır anlamında kafa salladım. Elleri omzumdaydı. Adamlara yöneldi.

"Ev sahibi burayı kiraya verdi Ateş Parslan. Alacağını ondan al insanları rahatsız etme. "

Adam Murat polisi pek umursamamış gibiydi. Yanıma yaklaştı elimi tuttu ve kibarca öptü. Ellerim titriyor ve bunun farkındaydı. Kafasını kaldırıp gözlerime baktı.

"Rahatsızlık için özürlerimi dilerim leydim."

Korku ile elimi geri çektim. Murat polis sinirle Ateş dediği adama baktı. Adamın kolundan tutup kendine doğru hafifçe çekti. İkiside göz göze geldiler. Birbirinden nefret ettikleri belliydi. Normaldi de biri polis biri mafya...

"Saçmalıkların bittiyse gidin artık insanları yeterince rahatsız ettiniz."

Polis ile biraz daha bakışan adam sonunda adamları ile gitti. Murat polis arkadaşlarını gönderdi ve benimle konuşmak istedi. Onu içeri aldım. Odamda oturmaya başladık.

" Duru lütfen kendine dikkat et. O adam bir mafya. Ne yaptıysak atamadık içeriye. Sana bakışlarını fark ettim. Takıntılı olmasından endişeleniyorum. "

"Tamam dikkat ederim. Eğer bir sıkıntı fark edersem yardım isterim. "

Beni başını sallayarak onayladı ve evden çıktı. Ben ise yaşadığım olayın şokunu atlatıp uyudum.

Tehditkâr Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin