1.bölüm...

30 7 4
                                    

Kardeşlik o kadar yüce bir şey ki anlatamam...

Sevda 19 yaşında olmasına rağmen halen çocuksu hayat dolu şen şakrak güzel bir genç kızdı. Ve dinine bağlı mütevazi bir ailenin küçük kızıydı. Bembeyaz teni ve masmavi gözleri vardı. Ahlakıyla edebiyle enerjisi ve iffetiyle Mahallenin örnek ve en beğenilen kızıydı. 17 yaşına bastığı andan itibaren görücüleri olmuştu. Sevda'nın 22 yaşında Şeyda adında bir ablası vardı. O da çok edepli, iffetli ve bir o kadar da güzeldi. Onu da çok beğenenler vardı. Ve kuran dersi verdiği kuran kursunda bir tane iş arkadaşı vardı. Adı da Sametti. Samet şeydayı hem çok beğeniyor hemde çok seviyordu. Ama utancından bunu şeydaya söyleyememişti. Sametin Günü nasıl geçerse geçsin şeydayla kursta karşılaştığında tüm hüznü geçerdi yerini büyük mutluluk alırdı. Ve Şeyda da onun bu hislerini anlayabiliyordu . Çünkü onunda samete karşı adını koyamadığı hisleri vardı ama henüz o da utancından söylememişti . Günler böyle geçerken bir gün sevda ablasının yanına derse gelince sametin şeydaya nasıl aşk ve utançla baktığını gördü. Ve eve dönünce bu durumu ablasına sordu: Abla bir şey sorabilir miyim dedi?
Şeyda gülümseyerek sor bakalım sevdacım dedi. Ve sevda samette gördüğü şeyleri anlattı. Anlatırken ablasının gözlerine bakıyordu. Sanki sevda sametten bahsedince şeydanın yüzü kızarıp gözleri parlıyordu. Sevda bunu görünce ablasının koluna hafifçe koluna vurup yoksa siz birbirinizi seviyormusunuz dedi. Şeyda hafif bir gülümsemeyle bilmiyorum ki sevda ona karşı olan bu utancımın bu yakınlığımın nedenini bilmiyorum dedi. Sevda gülüp benim ablam aşık mı olmuş o zaman ya seni isterse ve babam seni verirse ve seni yanımdan alıp götürürse hayır hayır hiç kabul edemem benim bir tanecik ablamı benden kimse ayıramaz dedi ve odasında gidip geliyordu. Ve birden buldum dedi. Eğer öyle bir şey olursa yani siz Samet enişteyle evlenirseniz burada yaşamanız için onu ikna ederim nasıl fikir ama dedi ve yatakta oturup ablasının koluna sarıldı. Şeyda sinirlenip gülerek sen böyle neler diyorsun sevda daha ortada bir şey yok ve sen neyin planını kuruyorsun bak seni döverim dedi. Ve sevdaya sarılarak hem zaten merak etme ben senden asla ayrılmayacağım ayrılamam ki dedi. Sevdayla biraz sarıldıktan sonra sevda abladından ayrıldı ve elini tutarak beni hiç yalnız bırakmıcaksın öyle değil mi ya fikrin değişirse yok ben en iyisi işimi garantiye alayım dedi. Şeyda şaşırıp ne yapacaksın dedi.
Sevda: birbirimize söz vereceğiz.
Şeyda: ne sözü?
Sevda : kardeşlik sözü yani şimdi ben ne dersem tekrarlıcaksın tamam mı dedi. Şeyda başıyla onaylayıp sevdayı dinliyordu. Ve sevda sözleri söyledi : durumumuz her ne olursa olsun birbirimizi bırakmayacağız ne kadar kötü durumda olursak olalım birbirimizin arkasında olacağız başımıza ne gelirse birlikte çözeceğiz diye şeyler söyledi. Şeyda da arkasından tekrar ettikten sonra ellerini üst üste koyup havaya kaldırıp söz dediler. Ve sonra Şeyda kardeşine sarılarak seni hiç bırakmayacağım sevda ve sözümü hep tutacağım dedi. Ve böyle günler geldi geçti...

Ve bu gün Samet şeydayı istemeye gelecekti. Şeyda sevdaya sesleniyordu:Sevda sevda gelsene hadi dedi. Ve sevda içeri girip ooo ablişimede bak hele ne güzel olmuşsun böyle dedi. Şeyda gülümseyerek güzel olmuşmuyum. Abartı var mı sence geldiler mi diye sorular soruyordu. Sevda ablasının elini tutup çok güzel olmuşsun abla sakin ol ve hiçte abartılı olmamış ve halen müstakbel Samet enişte gelmemiş. Dedi. Şeyda sevdanın yanağına elini koyup teşekkür ederim kardeşim iyi ki varsın dedi. Sevda gülerek sende iyi ki varsın ablacım ama artık gidip kahveleri yapman lazım birazdan gelirler dedi. Şeyda haklısın inşallah bugün bir sıkıntı çıkmaz öyle değil mi dedi. Sevda : hayır abla merak etme sen ama kahveyi erken yapmazsak sıkıntı çıkabilir diyerek birden gülüştüler. Ve kapı zili çaldı. Şeyda telaşlanıp ben ne yapacağım hadi mutfağa kahve yapmaya gidelim annemle babam açar diyerek mutfakta kahvelerini yaptılar. Ve kahveyi içeri getirdiler. İçeri girdiklerinde sadece Sametin olduğunu gördüler. Şeydanın babası hasan samete bakıp oğlum annen yada baban neden gelmediler diye sordu. Samet ağzını yavarak sarhoş şekilde benim annem yada babam yok onlar öl dü dedi. Hasan bey hanımı Zehra Hanıma bakıp sessizce : hanım bu sarhoş mu yoksa bana mı öyle geliyor dedi..
Zehra Hanım : yok yok gerçekten sarhoş ee ne yapacağız şimdi dedi. Şeyda Sameti daha önce hiç böyle görmemişti. Ve korkarak sevdaya buna ne olmuş böyle dedi. Sevda da bu içkimi içiyor sarhoş bu abla olmaz bu iş dedi. Ve o sırada Samet sarhoş sesiyle konuya girdi Allahın emri peygamberin kavli ile kızınız şeydayı kendime istiyorum dedi. Hasan bunu duyunca bir şey diyemedi ve ona bu soruyu sordu: oğlum sen içtin mi dedi?
Samet birden gülerek içtim tabi babalık hem ne olmuş ailem öldüğünden beri hep içiyorum zaten diyerek yarı kapalı gözlerini hasan beye dikti: ee şeydayla evlenebilir miyim dedi? Ve Hasan bey ona hayır deyip reddetti. Samet sinirlenip ne vermiyor musun onu benden nasıl uzaklaştırırsın o benim o benim diyerek zorla onu hasan bey ittire ittire kapıdan çıkardı. Şeyda bu gördükleri karşısında şok olmuştu. Ve koşarak odasına gitti sevdada arkasından gitti ve ona sarılıp ablacığım ağlama sen böyle olduğunu bilmiyordun ki hadi üzülme artık dedi. Şeyda ağlayarak ben onu sevmiştim ve ona inanmıştım ben sevda hem ben onu harama helale dikkat ediyor diye sevmiştim artık onu sevemem herşeyi mahvetti sevda mahvetti diyerek biraz ağladı o sırada içeri anneleri girdi Şeyda hemen gözlerini sildi. Ve sevda efendim anne bir şey lazım mı dedi. Zehra Hanım :babanız sizinle konuşmak istiyor hadi gelin dedi. Ve arkasından şeydayla sevda gitti. Ve salona geldiler hasan bey kızı şeydaya bakıp kızım hele belde bir din le dedi. Ve Şeyda babasının dizinin dibinde oturdu. Ve buyur baba dedi. Hasan bey : kızım ben senin bu zamanıma kadar hiç bir yanlışını görmedim. Ve biliyorum bu günde bir yanlışın yok ama lütfen bana kızma Sameti sende gördün içmişti ve çok sarhoştu böyle birinden eş olmaz hem sende biliyorsun içki dinimizce haramdır. Ve Samet çoktanda başlamış bu illete o yüzden kolay kolay bırakmaz. Ve ben kabul etseydim eğer sen hiç mutlu olmazdın. Ve o seni hep üzerdi . O yüzden kabul etmedim ama sen yok baba değişir iyileşir diyorsan kabul edelim dedi. Şeyda babasının kini öpüp haklısın baba bende seninle aynı fikirdeyim. O illetten kolay kolay kurtulmaz. Hem her kötülüğün başı içki daha kötü şeyler yapmayacağı ne malum. iyi yaptın baba. deyip babasına sarıldı. Şeyda da ablasını böyle üzgün görünce Dua etmeye başladı :Allahım sen ablamı görüyorsun. O bu duruma çok üzüldü. Tamam biliyorum her şerde vardır bir hayır. Ama ben ablamı böyle görmeye dayanamıyorum. Lütfen ablam sameti unutsun. Ve artık mutlu olsun. Ve karşına da tıpkı onun gibi kusursuz bir delikanlı çıksın. Ve benden hiç ayrılmasın. Hep beraber oluruz inşallah Amin dedi...

...






Evet bölümün sonundasın. Ee sizce nasıl olmuş. Devamını merak ediyormusunuz? Lütfen yorumlara yazın. Birde bölümün uzunluğu nasıl? Aslında tüm hikayelerimde uzun yazdığım için bu hikayemde kısa olsun dedim sizce iyi olmuş mu? Lütfen oylayın ve yorumlayın. Çünkü sizin görüşünüz benim için çok önemli. Ve her zaman dediğim gibi ben size zorla okuyun yada zorla beğenin diyemem ama sizsiz çok zorlanırım. O yüzden desteklerinizi bekliyorum... Bu arada tesadüf aşk'ıda okumayı unutmayın yeni bölümde görüşmek üzere hoşçakalın sizi çok seviyorum 😘❤️🌹

"Candan Öte "❤️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin