2

95 21 18
                                    

•Iyi okumalarr🤍

-
-
-
-
-
-
-
-

Mileden'

Davet için son hazırlıklarıda tamamlayarak Kelen'in saray gibi olan tarihi evine geldiğimde girişteki korumaların gözüme takılmasıyla derin bir nefes alarak hızlı adımlarla yaklaşmaya başladım.

Neyse ki listede adım vardı.Tabii sahte adım.

"Merhabalar isiminiz?"

Gözlerimdeki gözlüğü kaldırarak kısa saçlarımda sabitlediğimde son derece samimi olmaya çalışarak sahte bir gülümseme sundum.

"Merhaba Julia Pola"

İngilizce iletişim kurduğum görevli karşısındaki ekranda ismimi ararken yanımdan geçen kişiye çarparak gözlüğümün yere düşmesini sağladım.

"Kusura bakmayın çok özür dilerim"

Kadın gülümseyerek yürümeye devam ettiğinde eğilerek yerdeki gözlüğü almaya çalışırken diğer bir görevlide benle eş zamanlı eğilince daha fazla yaklaşarak ikimizinde aynı anda tutmasını sağladım.

Kırdığım dizlerimi düzelterek ayağa kalkınca nazik bir şekilde teşekkür ettiğimde diğer kişi konuştu.

"Evet Julia Pola geçe bilirsiniz"

Yavaşca içeriye doğru adımlarken elimi cebimdeki az önceki görevliden arakladığım giriş kartına götürünce zaferle gülümsedim.

İnsanlar çoktan toplanmış ellerinde içki kadehleriyle şarkı eşliğinde dans ederlerken şüphe çekmemek adına karşımdan geçen çalışanın elindeki tepsiden bir kadeh kaptım.

Toplumun içine iyice giriştiğimde izlenildiğimi hissederek onaylamak için etrafıma bakındım.

Gözlerim uzun boylu,beyaz tenli,kısa saçlı,üzerinde siyah bir takım olan kişiyle kesişti.

Göz kontağımızı bozarak baştan sonra beni süzmeye başlamasıyla anlam veremeyerek tekrar gözleri gözlerimi bulduğunda hayırdır bakışları atmamla sırıtmaya başlamıştı.

Onunla mı uğraşacaktım gerçekten?

Aramıza insanlar girmeye başladığında hızla merdivenlere doğru çıkarak gözden kaybolmayı başarmıştım.

Üst katı boş bulmamla sevinerek şu değerli kolyenin olduğu banyoya gitmek için koridorda ilerlemeye başladım.

Evet banyo.Bir insan neden oraya kolye saklar ki?Ya da saklasa bile birinin bulamayacağını nasıl düşünür?

Aklımdaki sorulara cevap ararken banyonun kapısını çaldığım kartla açınca içeriye girerek küvete doğru yaklaştım.

Çantamdan eldiven ve gerekli şeyleri çıkartınca küvetin içine geçip kenarındaki fayanslarda küvetin bitiş kısmındaki gizli mekanizmayı sökmeye başladım heyecanla.

Kapı sesi duymamla ardından bir kaç adım sesi de yaklaşmıştı.

İçimden sesli bir küfür ederek kapıya doğru dönmeye cesaret edemeyerek işte şimdi sıçmış olduğumu fark ettim.

"Bakıyorum bulmuşsun"

Sesini duymamla bakışlarımı ona kaldırınca aşağıda bakıştığımız kadın olduğunu fark etmiştim.

"Sen kimsin?Ne işin var burada?"

"Kilitleri aça bilen bir tek sen misin?"

Diye sordu küçümseyen bir sırıtışla.

Kapının ardından sesler gelince aniden iki yakasından tutup çekmemle uzanır pozisyona geçerek üstüme çıkmasını sağladım.

Geniş küveti ikimizle doldurduğumda gözükmediğimizi umarak beklemeye başladım sabırla.

Yüzlerimiz arasında milimlik mesafe oluşunca nefesimi tutarak kendimi geriye çekmeye çalışıyordum fakat yer yoktu.

İçeriye birinin girmesiyle çıkması eş zamanlı olmuştu.

Sanırım kapıyı açık görünce kapatmak istedi.

"Üstte olmamda bir sakınca var mı?"

Sorduğum soruya yanıt vermesini beklemeyerek zorda olsa yerlerimizi değişerek üstüne oturmamaya direnirken tekrar işime koyuldum.

"Orada bulamayacaksın"

Bakışlarım onu bulduğunda tekrar yüzüne doğru eğildim.

"Bana nerede olduğunu söylemek ister misin?"

Gözleri yüzümde dolaşırken

"Sol tarafta"

Diye yanıtlamasıyla hızlıca sol taraftakine dikkati vererek açmaya devam ettim.

"Bu gerçekten çok rahatsız edici"

"Alta geçmemi sen istedin sadece söyleneni yapıyorum"

Kasa formundaki kutuyu açınca üzerinden kalkarak altımdan çıkmasına izin verip son kolyenin kendi kutusunuda açtım.

Küvetten çıkarak taşları ışık olmamasına rağmen parıl parıl parlayan kolyeyi oradan alarak tekrar kutuyu yerine bıraktım.

Kolyenin klipsini çözerek tişörtümün içine atmamla kutuyu geri yerine sokup kapağı kapatacakken beni durduran sesi olmuştu.

"Yerinde olsam bunu yapmazdım"

Anlamayarak "Neyi?" diye sorarken aynı zamanda kapağı kapattım.

"Bunu"

Etrafta kırmızı ışıklar yanmaya başlayınca alarmda devreye girmişti.

"Siktir bu planda yoktu"

Hızla çıkmaya çalışırken içeriye silahlı adamların girmesiyle sakin olmaya çalışarak geri adımlayarak ellerimi arkama saklayıp eldivenleri çıkartıp küvete yaklaşarak içine attım.

"Kımıldamayın sakın"

"Hey sakin olun" ismini bilmediğim kadın konuştuğunda içeriye Lydia Kelen dalarak önce bana sonra o kadına bakarak konuştu.

"Bayan Wizard?"

Lydia güvenliklere döndü.

"Bayan Wizard bu özür dileyin"

Güvenlikler özür dileyerek çıktığında Wizard'ın gerçek soy ismi olup olmadığını içimde tartışmaya başladım.

"Ortağım kolyeyi çok güvenli bir yere kaldırdı"

"Fakat alarm sisteminizde sanırım bir sorun var çok geç devreye girdi"

Şaşkınlıkla dediklerini dinlerken bana doğru dönerek

"Öyle değil mi?" diye sordu.

"Evet evet çok geç devreye girdi"

Tekrar Lydia'ya dönerek

"Bence bir kontrol edin" dedi.

Onlar konuşurken küvete attığım eldivenleri hızla alarak çantaya atıp çantamıda alıp yanlarına yaklaştım.

"Gidelim mi?" diye bana soru yönelttiğinde gülümseyerek onaylayıp önden yürümeye başladım.

Kolumdan tutarak durdurup nazik bir şekilde beni geri çevirmesiyle sorgular bakışlarıma yanıt verdi.

"Bir şey unutmuyor musun?"

Başımı iki yana salladığımda kaşlarını çatmasıyla sinirimi belli etmemek için gülümseyerek arkamı dönerek kolyeyi oradan çıkartıp onun gözlerine bakarak Lydia'ya uzattım.

"Ne yapmaya çalışıyorsun señorita beni soymaya mı?"

Lydianın gülerek söylediği şeye hala ona dönmeden karşımdaki kadına bakarak sırıtarak yanıtladım.

"Aklımdan geçmedi değil"

-
-
-
-
-
-
-
-

•vote atmayı unutmayın seviliyorsunuz herkese iyi günlerr🤍

𝐒𝐞𝐧̃𝐨𝐫𝐢𝐭𝐚Where stories live. Discover now