5

60 17 9
                                    

Şey selam.fosilleşti burası galiba aylar sonra yb geldi 😞

İyi okumalarr🤍

-
-
-
-
-
-
-
-

Mileden'

Sonunda onlardan uzaklaşarak bana ayrılan odaya geldiğimde odaya göz gezdirmeye başladım.

Yatak,eşyalar için dolap,küçük bir masa ve gerekli olan,yeterli her şey vardı.

Yatağın kenarına oturduğumda dirseklerimi dizlerime yaslayarak derin bir nefes verdim.

Tamam her şey iyi hoşta benim aslında en büyük düşmanlarına çalıştığımı öğrendiklerinde ne olacaktı?

Evet her şey planlanmıştı buraya bilerek gönderilmiştim.

Onlar beni avladığını düşünürken kendi ağlarına katılmışlardı.

Fakat haklarındaki her şeyi öğrenmek için onlara yakın olup yardımcı olmam gerekiyordu.

Gerçekte kimlerdi?Ne iş yapıyorlardı?Buraya nasıl gelmişlerdi?Merak ettiklerim bunlardı fakat öğrenmem gerekenler değil.

Başımı kaldırarak etrafıma boş boş bakınmaya başladım.

En iyisi gidip oyalanmaktı.Belki masayı kurmaya yardım ederdim.

Ayağa kalkarak kapıya doğru yürümeye başladım ağır ağır.

Kapı kulpunu tutarak açmadan önce yüzüme sahte bir gülüş kondurarak çıktım.

Koridorla düm düz ilerlerken sağdan gelen bir bedene çarpınca geriye doğru sarsıldım.

Kısa affalayıştan sonra yüzümü kaldırarak karşımdaki kişiye bakınca Hakan olduğunu gördüm.

"Kusura bakma göremedim"

"Sorun değil bende görmedim"

Sorun olmadığını belirttiğimde farklı yönlere yürümeye başladık.

Merdivenleri bulunca inmeye başladım.

Ada ve Ege salonda oturmuş televizyondan açtıkları diziyi izliyorlardı.

Beni fark ettiklerinde ikiside gülümseyerek yanlarına davet etmişti fakat mutfağa gideceğimi söyleyerek geçirtirmeyi başarmıştım.

Mutfağa girdiğimde ocak başındaki Lidyayla karşılaşmıştım.

"Açıktın mı Melissa?"

"Yok odada canım sıkıldı"

"Hmm iyi çünkü daha var hazır olmasına"

"Yardım ediyim mi?"

"Olur valla bu evde kimse bu teklifi kimseye yapmaz"

Güldüğümde ciddiyim bakışları atmıştı.

"Ne kadar süredir berabersiniz?"

"Uzun zaman oluyor sanırım 4 yıl tabi bu süreçte kaybettiklerimiz ve kazandıklarımızda oldu"

Ocağın altını kısarak tezgaha yöneldiğinde salata için çıkarttığı malzemeleri yıkamaya başladı.

Çekmeceden bir bıçak çıkartarak o yıkayıp kenara bıraktıkça alıp doğruyordum.

"Kaybettikleriniz?"

"Görevlerde"

Dedi değişen ses tonuyla.

"Başınız sağolsun"

"Dostlar sağolsun"

"Kazandıklarınız peki?"

"Sen"

Dedi gülümseyerek.

Ben.

Beni kazanmışlar mıydı? Böyle mi düşünüyorlardı gerçekten?

"Bize katkı sağlayacağından eminim"

Ben değilim..

"Umarım"

"Bu arada dikkatli ol Melissa ve hata yapma sakın"

"Nasıl bir hata?"

"Kaya vardı aramıza sonradan katılmıştı ve bize ihanet etmişti onun yüzünden Sılayı kaybetmiştik.Mete asla göründüğü kadar sakin biri değil.Gözümüzün önünde Kayanın kafasına silahı dayayarak beklemeden ateş etti"

Hissettiğim acıyla bıçağı elimden bıraktığımda Lidya bana dönerek az önce dalgınlık yüzünden kestiğim kanayan parmağıma baktı.

"Dikkatli ol"

"Gel şuraya yıkayalım"

Elimi çekerek muslukta suya tuttuğunda dalgınlık değil korku olduğunu fark ettim.

"Açlıktan öldük"

Pat diye içeriye dalan Ebrarın sesine irkilirken elimi Lidyanın elinden çektim.

"Ebrar kız elini kesti yemek diyosun"

"Ay sakın kan falan bulaştırmayın oralara"

"Git acil yardım çantasını getir gerizekalı"

Metenin yanında ciddi kendi aralarında komiklerdi.

Ebrar çantayı getirince Lidya parmağımı sarmaya başladı.

"Nasıl becerdin onu bebek misin?"

Diye soran Ebrara döndü bakışlarım.

Gıcık.

"Oldu işte ayrıca ne alaka sen hiç kesmedin mi?"

"Hayır"

İnanmadığım için Lidyaya baktığımda o sadece gülmüştü.

Parmağımı halledip tekrar yemek yapmaya döndüğünde tekrar neden bu işe giriştiğimi düşündüm.

Yakalanır mıydım? Hayır işimde iyiydim ama onlarda iyiydi.

"Siz geçin sofraya"

Düşüncelerimden kurtaran Lidyanın sesiyle kalkarak masaya oturmuştuk.

Masaya bıraktığım telefonum çalmaya başladığında Ebrarla eş zamanlı gözlerimiz ekrana kaydı.

Hızla telefonu masadan çekerek sessize alıp cebime attım.

Kaşlarını çatarak bana baktığında açıklama gereği duyarak dudaklarımı aralıyordum ki ilk o konuştu.

"Ne o?Sevgilin mi arıyor?"

"Hı evet konuşmak ister misin?"

"Yok kalsın"

Gözlerimi devirdiğimde Lidya sofrayı toparlamış diğerleride gelmeye başlamıştı.

Aklım arayan kişideydi bizimkilerden biriydi fakat numarayı kaydetmemiştim.

Herkes yemeğe başladığında görev hakkında konuşmaya başladılar.

Dinlediklerim bir kulağımdan girip diğerinden çıkıyordu aklım burada değildi ta ki Metenin bana seslenmesine kadar.

"Melissa"

"Efendim"

"Sen iyi misin?"

"Evet evet iyiyim"

"Peki burayı dinler misin önemli"

"Dinliyorum"

"Dikkatli olun ve unutmayın bizde aileye yamuk olmaz"

Onlarda aileye yamuk olmazdı..

-
-
-
-
-
-
-

Devamlı bölüm atmaya çalışıcam güzel olmadı ama olsn öpenzi iyi geceler 🤍

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 15 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

𝐒𝐞𝐧̃𝐨𝐫𝐢𝐭𝐚Where stories live. Discover now