6- Higan

36 8 11
                                    

Aylar birbirini kovalarken. Jimin'in kanser hücreleri azalmaya başlamıştı. Kanseri yeniyordu. Hatta psikiyatriye gitmişti akıl sağlığı düzelirken geçmişte çok kez affettiği Yoongi'ye olan kini artıyordu.

İşte o gün geldi Jimin kanseri yenmişti ve psikiyatri son seansa gidecekti. Mutluydu çünkü artık kimse onunla alay edemeyecekti

"Hyung ben seansa gidiyorum!" Diye bağırdı dış kapıya doğru ilerlerken
Bir ses gelmedi.
Yukarı doğru çıkarken "HYUNG!" Diye bağırdı sesi daha çok çıkmıştı bu sefer. Odasına girmedi bu sefer.
Çünkü biliyordu Yoongi'nin uykusunun ağır olduğunu.

Hemen koşarak psikiyatri merkezinin yolunu tuttu. Yakın olduğu için hemen varmıştı. İçeri girdi ve beklemeye başladı. İsmi anons edildiğinde hemen psikoloğunun odasına girdi.

"Merhaba Jimin. Günün nasıldı?"
Dedi kadın yüzünden gülümsemesini eksik etmeden. "Sabah kalktığım gibi buraya geldim yetişemezdim başka türlü"

"Jimin ilaçların ve seansların bitti bu konu hakkında geliştiğini düşünüyor musun?"

Jimin gülümsüyordu mutluydu çünkü artık arkadaş edinebilecekti.

"Sanki yeniden doğmuş gibiyim. Babam bile sevmezmiş beni akıl sağlığım yüzünden size teşekkür etmek istiyorum çünkü tüm hayatımı kurtardınız."

"Jimin, tatlım bu sadece benim sana yardım etmemle olmadı asıl bunun en büyük katkısı sende sen çok istedin eğer istemeseydin buralara gelirmiydik"

"Efemdim size son bir kez sarılabilir miyim?"

Kadın kollarını açarak gülümsedi

"Ne duruyorsun?"

Jimin içini döktüğü kişiye minnettarca sarıldı. Sonrasında birkaç sohbet ettiler.
Sohbet bittiğinde ise Jimin onu kurtaran yere ve kişiye son birkez bakıp el salladı. Sonrada eve döndü.

Jimin ile Yoongi'nin birbirine aşklarını itiraf etmesinin üzerinden tam 6 ay geçti o zaman diliminde sevgili olmuşlar aynı evde yaşıyorlardı. Jimin'in annesi iş gezisinden daha dönmemişti. Bu zamana kadar öpüşmekten ileri gidememiştiler.

Ama Jimin kararlıydı Yoongi'ye bugün ilkini armağan edecekti. İlki onun için değerliydi.

Jimin öğle yemeğini hazırlarken Yoongi ise gitmek için hazırlanıyordu

" JİMİN! TANRI AŞKINA BENI NEDEN UYANDIRMIYORSUN!?"

Jimin sıçradığı için elindeki tabaklar yeri boylamış kırık parçaları sıçrayarak bacaklarını kesmişti.

"H-hyung birkaç kere sesl-"

"Daha tabakları tutmayı bile bilmiyorsun."

Jimin gözlerinden yaşlar akıtırken, Yoongi'nin kafasina dank etti herşey.

"Jimin güzelim ben özür dilerim. Sabahları ne kadar sinirli olduğumu biliyorsun"

Jimin'e sarılacakken Jimin iki elini Yoongi'nin göğsüne koymuş ve hafifçe ittirmişti.

"Sorun değil hyung haftalardır alışkınım zaten..."

Dolgun dudaklarını Gülümsemek için kıvıyordu.

"Neyse ben şunları alıp çıkıyorum" dedi masadaki dosya ve yemeğini alarak evden çıkmıştı Yoongi.

...

Jimin akşam için mutluydu çünkü ilkini verecekti bu yüzden masayı çeşit çeşit yemekler ile donattı.Yoongi'nin işten çıkış saati gelmişti. Şimdi ise sadece beklemek kalmıştı.

Jimin Yoongi'yi birkaç kez aradı fakat açan yoktu

3 saat geçti...
Saat : 00.00

2 saat geçti...
Saat:02.00

Jimin beklemeyi bırakıp odasına koştu. Masadaki yemekleri toplamadı. Sadece odasına gitti üzerine şort ve tişörtünü geçirip. Yatağına yattı sonrasında ise yorganın altına girip içli içli ağlamaya başladı

~Bölüm sonu~

Higan / Yoonmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin