...
Başlama tarihi : 03:25:2024
Saati: 23:32...Pazartesi günü
Mardin'de bir başka Aşk Masalı
Yıl: 2001
O Annesini Daha 2 yıl önce kaybetmişti Daha 15 yaşında idi Annesiz Olmak onun için Çok zordu Büyük bir yük binmişti üstüne hatta binlerce yük binmişti Evin bütün işleri Onda olacaktı tüm sorumlulukları O alacaktı üstüne üstlük Babasından şiddet görüyordu Ağabeyi tarafından Hor görülüyordu Küçük kız birde bunlar yetmez gibi Yengesi Tarafından acı Çekiyordu Dayanacak gücü yoktu Ama Dayanıyordu küçücük bedeni hepsini kaldırıyordu Çünkü gidecek bir yeri yoktu onu kurtaracak kimse yoktu Masum küçük kız O cehennemde O zebaniler içinde kalmıştı Bir türlü kaçış yolu bulamıyordu ama şuna çok inanıyordu bir gün kurtulacak Ve İstediği hayatı yaşayacaktı O küçük kız
Roza Atay
Yeşil gözlü beline kadar olan dalgalı saçları pürüzsüz bir suratı vardı Roza'nın Ama O evdekiler onu Canavar gibi görüyordu Her işi ona yaptırıp Birde üzerine herşeyini kısıtlıyor okula dahi göndermiyorlardı Onu
.........
Yine Sabah olmuştu saat 06:00 idi Kimse kalkmamıştı her zaman olduğu gibi Roza kalkıp Hemen Hırkasını çoraplarını giydi elini yüzünü yıkadı ve Saçlarını 2 yandan ördü Ayakkabısını giydi ve Bu karda kışta odun kesmek için Bahçe'ye çıktı Roza O kadar soğuk bir rüzgarlı hava vardı ki Acı acı ediyordu yüzüne Roza'nın bu Sert rüzgar titreye titreye yürüdü Roza İç çekti kendi kendine Eline Baltayı aldı Ve Odunları kesmeye başladı Odunları kestikten sonra Hemen sobayı yaktı ve ardından mutfağa girdi Çay suyunu koydu Ve Hemen Akşamdan hazırladığı hamuru çıkardı Ekmek yapmak için Hemen ekmek yapmaya başladı Ondan sonrasında Güzelce sofrayı hazırladı ve Ev halkı uyandı hepsi oturdu sofraya Ama Roza'nın oturması yasaktı Çünkü O 1 hafta boyunca Yemek yememe cezası almıştı sadece Odasına koyulan Kuru ekmeği yemek zorunda idi
Gözlerini Hırçın ve asabi şekilde Düşmana bakar gibi baktı Kızına Hain marşid Ağa ondan kendi öz kızından Nefret ediyordu Evet kendi kızından kendi kanından nefret ediyordu Onu köle olarak kullanıyordu O evde sadece
"Umarım ki aklın başına gelir... Yoksa daha kötü şeyler olacak bir daha sakın okul diye tutturma Doktor olacaksın da ne olacak sanki" Dedi Marşid Ağa Sinirle bağırarak ve yemeye devam etti
"Hiç işte baba bak jinan Hiç okuyacağım diye tutturmadı Benim karım olmayı kabul etti " Dedi Ağabeyi Beşir
"Herkes benim Gibi Olamaz" Dedi Kendini beğenmiş kibirli Jinan
.....
Ve Roza Kendi kendine oturdu yatağında Düşündü sürekli Babasının ve Ağabeyinin onu dövdüğü anlar gözünün önüne geliyordu çığlıkları ağlama sesleri geliyordu kulağına ve Sürekli aynanın karşısına geçip kollarına bacaklarına Sonra Sırtına karnına bakıyordu Her yeri Yara içinde çizik içinde idi Onu Sopayla Demirle Kemerle dövüp sürekli Dışarıda bahçede yada kömürlükte yatırıyorlardı Ve Roza asla onlara hakkını helal etmiyor ve bir gün onlardan kurtulacağını umut ediyordu Roza