kıskançlık krizi

934 27 12
                                    

Sabah perdenin arasından sızan güneş ışınlarının gözüme vurmasiyla uyandim. Bağ evinde bir kaç gün kalıp eve gelmiştik o günden beridir de tatil günü olduğu gibi gerekmediği sürece mertle muhatap olmadım  oda her ne kadar fark edilmediğini düşünse benden kaçıyordu. Keşke diyordum keşke dönmeseydim keşke Fransada kalsaydım ve hiç dönmeseydim hatta hatta hâlâ geç değildi. Hızla yataktan doğrulup uçak biletlerini almak için telefonumu yastığın altından aldım ve tam açacakken şarjım bitti. Dün şarkı dinleyerek yattığım için şarjım azalmış ve şimdi de kapanmıştı. Oflayarak yataktan kalktım ve telefonu şarja taktım. Odadan çıktım ve merdivenlerden yavaş yavaş indim ve direkt olarak mutfağa ilerledim. Buz dolabını açıp soğuk su şişesini aldım ve bardağa boşalttım. Tek nefesle suyu içtikten sonra Atlas bir anda önüme çıktı

Ada:ATLAS APTALMİSİN?

Atlas: KIZIM SEN APTALMİSİN ASİL NİYE HAZIR DEGİLSİN SEN!

Atlas:Atlas bağırma bana!

Atlas:Canim kardeşim neden hazır değilsin?

Ada:Niye hazırlanıyım?

Atlas: Kızım Semanın kınası var ya bugün

Ada:Anaa ben onu unuttum.

Atlas:İrem elli kere aramış seni ulaşamamış sinir küpü gibiydi en son da beni yolladı.

Ada: Şarjım bitmişti ya

Atlas:Tamam al İrem telefonda seni istiyor

Gözlerim iyce açılmış bir şekilde yutkunarak Atlasın elindeki telefonu aldım ve kulağıma koydum.

Ada:Alo

İrem:ADA SEN BENİ DELİRTMEK Mİ İSTİYORSUN-

Duyduğum kelimelerle telefonu kulağımdan çektim ve masanın üstüne fırlatıp yukarıya çıktım. Odama girdiğimde hemen üstüme ne bulduysam geçirdim ve  dolaptaki kına için hazırladığım elbiseyi ve ayakkabı kutusunu alıp odadan çıktımm

Atlas:Kızım sen buna nasıl katlanıyorsun bu senden daha çok konuşuyor!

Ada:Ah ah sen gel bı de bana sor onu

Atlas:Başımın etini yedi

Ada:Öyledir o da senin beni bırakman lazım Semalara

Atlas:Tamam gel yürü

Ada:Al şunları

Elimdekileri Atlasa verdikten sonra ayakkabılarımı giydim ve hızla evden çıktık. Arabanın önüne geldiğimizde ben on koltuğa oturdum Atlas ise elbiseyle ayakkabıları bagaja koyuyordu.  Eşyaları koyduktan sonra o da hızla geldi ve arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.

Semalarin evinin önünde durdugumuzda arabadan indim ve kapıyı çalmaya başladım. Kapıyı bana kafasından dumanlar çıkan ve burnundan solan İrem açtı.

Ada:Çok çok çok özür dilerim telefonun şarjı bitmiş bende uyuya kalmışım kusura bakma

İrem:TELEFONU MASAYA ATİP GİTMEK NE OLUYOR PEKİ ADA!

Atlas seni geberticem

Ada:Ya geç kalmamak için şey yaptım ben Vallaha

İrem:Geç içeri Ada. Elbisen nerde senin?

Atlas:Bende bende alın şunu!

İrem Atlasın elinden elbiseyi ve ayakkabıyi aldıktan sonra yukarıya çıktı.

Ada:Sağol Atlas git hadi

Atlas:Ada

Ada:He?

Atlas:O elbiseyi giymiyceksin

ABİMİN ARKADAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin