"Ne zaman geliyorsun kızım"
Dolabımdaki kıyafetlerimi valizime koyuyordum. Telefonu makyaj masamın üzerine koydum ve anneme cevap verdim.
"Saat 5'te çıkacağız annem, valizi hazırlıyorum"
Pantalonumu katladım ve valize yerleştirdim.
"He iyi iyi Özge, Özge de geliyor değil mi kızım?"
Annemin Özge demesiyle yeni aklıma geldi hazırmıydı bilmiyordum. Annem kapattıktan sonra onu aramayı aklımın bir kenarına not ettim.
"Gelecek tabii annem, söz verdi sana gelmez mi"
Annemin kıkırdadığını duyduğumda gülümsedim. Annem benim hayatımdaki herşeydi onun mutluluğu için elimden geleni yapardım.
"Tamam kuzum, bak kalın şeyler getir yanında, o crop mudur cop mudur onları getirm. Buz gibi buralar, İstanbul'a benzemez. Hem o kısacık şeyleri giy hele abin burnundan getirir senin"
Annemin nasihatlarını dinlerken askılı croplarım katlıyordum. Valizimin kalan kısmına koydum onlarıda.
"Tamam anne tamam, hadi kapatıyorum annem. Hazırlanacağım ben, görüşürüz"
Annem bir şeyler mırıldadı sonra vedalaştım ve telefonu kapattım. Ardından Özge'yi aradım.
"Güzellik hazır mısın??"
Telefonu açar açmaz bir şeylerin düşme sesini duydum ardından da Özge'nin ağzından kaçan küfürü.
"Hay ananı-"
Yine sakarlığı tutmuştu belli. Sakarlığına güldüm ve valizimin tam olduğuna karar verince yavaşça kapattım.
"Of İdil hiç hazır değilim, Nurgül ablaya aldığım vazo kırıldı."
"Bir şey olmaz yavrum ya yabancıya gitmiyoruz anneme gidiyoruz. Hediye felan gerek yok."
"Ne gerek yok İdil, sanki her gün Rize'ye gidiyoruz. Hediye alayım dedim onunda içine ettim. Her zaman ki gibi her şeyi mahvettim ya"
"Özge alırsın bir şey sorun etme ya, Rize'ye kadar 13 saat yol gidene kadar alırsın bir şey"
"İyi öyle yapacağım artık. Neyse ben hazırım sen hazır mısın?"
Son kez etrafıma bakındım, eksik bir şey var mı diye. Son anda aklıma gelen şey ile çekmeceme yöneldim, içinden resmi aldım.
Fotoğrafa baktım ve gülümsedim. İşte şimdi hazırdım. Resmi aldım ve sırt çantama sıkıştırdım.
"Hazırım Özgi almaya gelirim şimdi, çıkarız yola."
Özge beni onayladıktan sonra telefonu kapattık. Valizimi aldım ve kapıya çıktım. Arabaya doğru yürüdüm. Arkamda duyduğum sesle yola baktım. Bana doğru yürüyen Yiğit'e baktım.
"Vay İdo nereye böyle?"
Gülümsedim ve valizi arabanın bagajına koydum.
"Annemlerin yanına gideceğim."
Anlayarak kafasını salladı. Yiğit benim mahalleden arkadaşımdı İstanbul'a taşındığımızdan sonra en yakın arkadaşım olmuştu.
"Ne kadar kalacaksın?"
"Kalırım 2 hafta felan, her zaman gitmiyorum ya kalayım biraz diyorum."
Gülümsedim, omzunu sıvazladım.
"Çok özleme beni"
Dediğim şey ile güldü ve arabanın yanına yaslandı.
"Özletme o zaman kardeşim, erken dön"
Kıkırdadım sonra bagajı kapadım
"Tabii canım tabii"
Bir süre sessizlik oldu aramızda, sonra ona döndüm ve konuşmaya başladım.
"Neyse ben gideyim artık"
Kafasını salladı, yere doğru baktı sonra yerdeki bir şeyi aldı ve bana uzattı.
"Senin mi bu?"
Endişeyle fotoğrafa baktım, nasıl düşürdüm ben bunu? Ya Yiğit bulmasaydı? Benim için çok önemliydi bu fotoğraf.
Çocukluk aşkımın fotoğrafıydı.
"Ah evet, teşekkür ederim Yiğit"
Vedalaştıktan sonra arabaya bindim ve Özge'nin evine doğru yol aldım.
~~~
"Ya açtığın şarkıya bak değiş yaa"
Özge ile şarkı kavgası yapıyorduk, ben diyorum Müslüm Gürses o diyor Güneş. Bir insanla müzik zevkimiz bu kadar mı uymaz ya.
"Ya Özgi 'Seni yazdım kalbime' varken 'suçlarımdan biri' ne ya"
Ben arabayı kullandığım için biraz kaybediyordum, Özge'nin eli hep radyodaydı ama benim ki direksiyonda...
"Yav 13 saat Müslüm Gürses dinleyemem ben İdil, aşk acısı mı çekiyorsun ya"
Yüzüme sahte bir üzüntü koydum.
"Ah ah ne aşk acısı ama"
"En son 10 yıl önce gördüğün kişinin acısını çekiyorsan ben öleyim kardeşim"
"Acı mı acı, acının zamanı mı olur"
Özge'nin iç çekişlerini duydum, benimle inatlaşmayıp önüne döndü.
~~~
Nerdeyse 6 saat geçmişti, biz şimdi Sinoptaydık tahmini yarın sabah 6 gibi Rize'de olacaktık, ben yorulunca direksiyona Özge geçmişti. Ayakkabılarımı çakarmış koltuğa iyice yerleşmiştim. Özge kendi kendine şarkı söylüyordu, bense telefon ile uğraşıyordum.
Telefona bakarak konuştum.
"Gördün mü Su Burcu Yazgı ile Burak Deniz partner olmacakmış lan bi dizide"
Özge şaşırarak bana döndü.
"Ciddi misin? Oha!"
Olumlu anlamda kafamı salladım.
"Evet aşırı saçma ya, yakışmıyorlarda. Nasıl partner yapmışlar bunları"
Özge önüne döndü, bir süre sessiz kaldı.
"Evet garip olmuş"
Sohbetimiz burada son bulmuştu, yavaştan esnemeye başlamıştım. Telefonu kapattım ve çantama koydum.
"Ben yatıyorum valla Özgi yorulunca uyandır ben sürerim"
Tamam anlamında kafasını salladı, ben de kendimi uykunun kollarına bıraktım.
~~~
Hikayemin ilk bölümü umarım beğenirsiniz♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
05.03// Barış Alper
FanfictionAilesinin yanına Rize'ye gelen İdil'in çocukluk aşkı ile karşılaşması.