Maviş

31 0 0
                                    

Alışverişimiz sonunda bitmişti. Yorgunluktan ayaklarımız kopmuştu. En yakın kafeye gidip içeri girdik. İçerisi oldukça kalabalıktı. İğne atsan düşmez tabiri tamda bunu içindi. Köşede bir masanın boşaldığını gördüm. Hızlı adımlarla Ceylin'in bileğinden tutarak onu masaya doğru çekiştirdim. Tam masaya oturacaktım ki arkamdan biri beni itekledi.
Uyandığımda beyaz bir yatakta yattığımı görünce hastanede olduğunu farkettim. İçeriye bir kaç doktor girdiğinde Ceylin'in de içeri daldığını gördüm. Yanaklarından süzülen göz yaşları benimde göz yaşlarımın dökülmesine sebep oluyordu. Ne yapıyorduk biz. Aman tanrım dedikten sonra ikimizinde saçmaladığını fark ederek ayağa doğruldum. İki doktor karşılıklı konuşmaya devam ederken Ceylin boynuma atıldı. Ne olduğuna anlam veremeden kollarım kısa süre havada asılı kaldığında kollarımın ağırdığını fark ettikten sonra kollarımı Ceylin'in boynuna sardım. Bir süre sarıldıktan sonra tekrar birbirimizi kardeş gibi sevdiğimizi hatırladım. Daha sonra ona "Ne oldu canım" dedikten sonra oda konuşmaya başladı.
"Bana sôz ver sakin olacağına."
"Ceylin lütfen"
Ceylin ağlayarak yüzümü avuçlarının içine aldı.
"Bitanem demin doktorlarla konuştum.
Ceylin'in sözünü kesen içeri giren Keremdi. Kerim koşarak boynuma atladı.
"İyi misin canım." sonra şaşkınca ona baktım. Nerden ben onun canı oluyordum. Alt tarafı bir arkadaşdık. Sabırsızla ve sinirle Kerem'in ellerini boynumdan çektikten sonra
"Biri bana ne olduğunu anlatacak mı yoksa ikinizi de dövücem."
"Sinirlenme tamam anlatıcam. Ama sakin. Biz doktorlarla konuştuk. Kafanda tümör varmış."
Ne diyordu bu kız ciddiymiydi yoksa şaka felan mı yapıyordu. Aklımda ki sorular beynimi yiyip bitirirken doktorun bir tanesi yanıma gelip bana nasıl olduğumu sordu. Sorusu uzun süre cevapsız kalınca sorusunu tekrarladı. Sorusuna
"Neyim var diye " karşılık verdim.
Adam bana tümör deyip deyip duruyordu. Sonunda anladım beynimde bir tümörle mi yaşıyordum yani bu zamana kadar. Kimsenin sorusuna cevap vermeyip sessizliğimi korudum. Kendi kendime konuşmak beni rahatlatıyordu. Gerçekten ölücekmiydim bir nebze bile aşkı tadamamışken. Hastaneden koşarak çıktım. Kapının orada birisine çarpıp düştüm. Kalkıp yoluma devam ettim. Bir ağacın arkasına geçip oturdum ve usul usul ağlamaya başladım. Hayatım da bir kere bile ağlamayan ben şimdi hüngür hüngür ağlıyordum.
Başımı kaldırdığımda bir çift mavi göz bana öylece bakıyordu.
"Neyin var güzel kız"dedikten sonra bir kere daha söylediklerini düşünüp bana iltifat ettiğini anladım.
"Git başımdan" diyerek ondan kendimi uzaklaştırdım.

YİNE DE  SEVİYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin