𝐂𝐡𝐚𝐩𝐭𝐞𝐫 𝐈𝐈.

119 15 32
                                    

•—🔮—•
dilini kedi mi yedi küçük fare?

"ah! tanrım..."

inlemelerimle tatmin olduktan sonra ağzını tenimde yeniden gezdirmeye başladı. hem göğüslerimde hem de karnımda kızarıklık bıraktı. yaptığım tek şey ise ona her zaman olduğu gibi yalvarmaktı, üzerimde hakimiyet kurmasına izin vermekti.

gerçi pek izin vermeme ihtiyacı varmış gibi de durmuyordu.

bir başkası yapsa onu idama ettirene dek süründürebileceğim bu hakimiyet, o yapınca anlayamadığım bir şekilde hoşuma gidiyordu.

vücudumu dişleri ve diliyle talan ederken kalktı ve kalçamı kavradı. fazla güçlüydü, bu da beni baştan çıkarıyordu.

işaret parmağıyla tangamın kenarından tuttu, kalçamdaki birleşme noktasından çekti ve vajinama doğru geldi. klitorisime değmeden önce, kumaşı aşağıya çekti ve parmağını kumaşın üzerinden aşağı yukarı hareket ettirdi, parmağı vajinamdan sadece bir santim uzaktaydı.

konuşmuyordu. gizlenmek ister gibi, yalnızca vücudumla ilgileniyordu.

"bu sırılsıklam," dedi tam da o anda hırıltılı bir sesle. dudakları tükürüğü yüzünden hâlâ ıslaktı.

"sana bunu söylemekten nefret ediyorum ama bir kadının vajinasını, onun benim için ağladığını hissedecek kadar iyi bilirim. özellikle de karşımdaki benim avımsa." çarpık bir şekilde gülümseyip kıkırdadı.

öleyazıyordum.

"ve benim de tam olarak yaptığım şey bu, küçük fare." sonra tangamı yana çekerek vajinamı tamamen açtı, bütün vücudum uyarılmıştı. gözleriyle tenimi yiyip bitirirken ağzından bir küfür döküldü. dudaklarım tekrar ihtiyaçla titremeye başlayınca onu ısırdım.

bir elini iç çamaşırımın içinde tutarken diğeriyle silahı yüzüme doğrulttu. bir süre gözlerim dolu dolu ona baktım.

"onu emmeni istiyorum." ben henüz bir şey demeden silahın ucunu ağzıma dayadı. silahı dudaklarımın üzerinde ruj sürer gibi kaydırırken konuştu. "em," dedi emrederek.

onun üzerimdeki hakimiyetine boyun eğdim ve ağzımı açtım, silahı dişlerimin arasına doğrultmasına karşı çıkmadım.

"aferin kızıma," dedi sırılsıklam tabancayı dışarı çekerken. beni elleri arasında tüketmesini istiyordum, kalça yanaklarımı talan etsin, tıpkı beni avcı bir kedi gibi ağına, daha doğrusu ağzına düşürmesini istiyordum.

bu sırada tükürüğüm kopana dek bir süre ağzımla tabanca arasında uzadı.

soğuk metalin klitorisimde kaydığını hissettiğimde tüm vücudum kilitlendi. dehşetle karışık bir şehvet üzerime çöktü, eğildi, sıcak nefesi karnıma yayılacak kadar yaklaştı. uzun, kalın kirpiklerinin arasından bana bakarken onu daha iyi görebilmek için doğruldum, koyuluğunda emin olduğum gözleri keyifle parlıyordu. tam ne yaptığını sormak için dudaklarımı araladığımda dilini çıkardı, dilinin ucunda biriken sıvı vajinama damladı.

"asla fazlasıyla ıslak olamazsın, değil mi küçük fare?" ayağa kalkıp tabancanın ucunu vajinamın ağzında gezdirdi, metal tenime kaydı.

"tanrım, ben... lütfe-" silahı içeri doğru kaydırdığını hissedince bütün sözcükler uçtu. sadece ucunu, ama bu boğazımı kapatıp ağzımdan yüksek sesli bir inilti kaçmasına sebep oldu.

zalimce güldü. "bir fare gibi ses çıkarıyorsun." gözlerimi yüzünden kaçırmadım ve sadece silahı içime itmesini izledim ihtiyaçla.

içimdeki silahı yavaş yavaş hareket ettirdi, hem zevki hem de acıyı kışkırtıyordu. silahı ucuna kadar çekmeden önce yarısına kadar itti. tüm namluyu içime sokmadan, nefes almam için bir an durdu. derin bir nefes aldım ve başımı arkaya doğru attım, artık sadece onun elleri arasında ufalanmak istiyordum.

beni kullansın istiyordum.

silahı çıkarıp tekrar soktuğunda, içime yayılan zevk dalgasıyla ağzımdan bir ses kaçtı.

"aferin kızıma," diye yineledi soluk soluğa. "daha geniş aç bebeğim." tangamı yanda tutan eliyle kalçamı dürttü. bacaklarım içgüdüsel olarak daha çok açıldı.

bir aferin daha geldi ama kalp atışlarımdan onu zar zor duydum. "vajinanın benim için ne kadar sıkı olduğunu hissedebiliyorum... dışarı kaydırdığımda silahımı kavrayışı... siktir, tanrıça."

dudağımı ısırdım ama bu iniltimi içimde tutmama yetmedi, sonrakileri de. silahı içime girip çıkarken çıkan sesleri duyabiliyordum ve içim utançla doluyordu.

utanç neredeyse şehvetimin önüne geçmişti ama hiçbiri bedenimin boyun eğmeye zorlandığı zevkten daha güçlü değildi.

aynı noktaya dokunmaya devam ederken hırıltılı nefeslerini duydum, tangam ise iyice gerilmişti. onu çıkarmadan önce göğüs ucumu hoyratça dişleri arasına alıp ezdi, sesim ardından gelen çığlıkta kayboldu.

tangamı çekip bir kenara attı ve elini morartacak kadar sert bir şekilde kalçama attı.

hissettiğim acıyla sızlandım ve zevkle inledim, dişlerini kalçamın iç kısmına geçirdi. acı içinde çığlık attım ama o noktaya tekrar dokunduğunda acı birden zevke dönüştü.

vajinamı emerken hareketleri hızlandı, ta ki orgazmın başladığını karın boşluğuma yerleştiğini hissedene kadar.

"lütfen," dedim ne için yalvardığımı bilmeden. ısırmak için tekrar ağzını araladı, bu sefer daha da aşağıdaydı. vajinamdan çok uzaktaydı.

çok uzakta.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 31 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

haunting cleopatra, taennieWhere stories live. Discover now