- 1 -

1.6K 67 22
                                    

Multimedya / Bölüm Şarkısı: The Antlers - Kettering

---

Arabella

ODANIN KAPISI YAVAŞÇA AÇILIYOR VE ANNEMİN SESİNİ DUYUYORUM. Keder dolu ve konuştuğu her an canı daha da yanıyora benziyor. Kafamı arkaya çeviriyorum ve bana baktığını, bakışlarının direkt olarak önüme, dizlerimin üzerinde konuşlandırdığım ellerime kitlendiğini farkediyorum. Kahverengi irisleri camdan süzülen ışık hüzmeleri altında parlıyor ve sol gözünden bir damla yaş süzülüp yanağının kıvrımlarında gezinerek aşağı iniyor. 

'' Ne yaptın kendine ! '' annemin sesi tizleşiyor ve kulaklarımı tırmalıyor, duyan da kendi canımı ilk kez yakışım sanar... 

Annem gözünün önüne düşen sarı buklelerden birini hızla kulağının arkasına atıp ellerini ellerime götürüyor, narin parmakları benim bakımsız ve kanlı yaralarla dolmuş derimde gezindikçe ürperiyorum. İşaret parmağının yaralardan birinin tam üstüne gelmesi ile cılız bir haykırış göğsümden yukarı çıkarak dışarı süzülüyor, annem aniden elini çekiyor ve kafasını bana çeviriyor. 

'' Ara, neredeyse bir ay oldu. Bu saçmalığın durduğunu sanıyordum. ''  Saçmalık?!  '' Niye acını daha fazla acıyla gidermeye çalışıyorsun? '' Annemin gözlerinden süzülen yaşlar daha da artıyor ve annem sessizce hıçkırıyor. 

'' Belki de onun hakkında düşünmekten beni alıkoyan tek şey budur anne. Belki de odasının kapalı kapısının önünden her geçtiğimde içimde yeniden kızışan alevi gideren tek şey budur. '' Aniden ayağa kalkıyor ve bağırmaya başlıyorum, ne kadar ses çıktığı veya aptal komşuların ne düşüneceği umrumda bile değil. '' Ama sen bunu düşündün mü? Tabi ki hayır. Sen sadece onun ölümünü gizledin, kalp kriziymiş, sikerim kalp krizini. '' 

'' Söylediğin laflara dikkat et Ara, karşında duran, ne olursa olsun, annen. '' 

'' Hah, tabi. '' göğsümden yükselen ani bir dürtü ile kahkaha atıyorum. '' Anne

'' Ben başımız belaya girmesin diye ne yapmam gerektiyse onu yaptım. Sence polisler onu o halde bulsalar ne olacaktı? Bizim başımızın belaya girmeyeceğini mi sanıyorsun?! '' 

Ağzımda biriken tükürüğü dilimle arkaya itiyor ve yutkunuyorum, boğazım yanıyor. '' Çık odamdan. '' derken bir saniye bile tereddüt etmiyorum, kelimeler ağzımdan öylece dökülüveriyor.

----------

Nasıl bu kadar sığ olabiliyor, inanmakta güçlük çekiyorum. Her neyse, istediğini yapabilir, her şeyi komşulardan hatta polisten bile gizleyebilir ama yapamayacağı tek bir şey var. Benim hafızamı ve gördüklerimi silemez. Beyninde yer etmiş resimleri, Theon' un kanlı ve bilinçsiz bedeninin sandalyenin bir köşesine yığılmış şekildeki görüntüsünü benden alamaz. Ne olursa olsun, kardeşimin başına gelen her neyse bulacağım, ve bunun bedelini biri - ya da birileri - ödeyecek. 

'' Bunu onun için yapmak zorundayım. '' diye fısıldıyorum kendi kendime. Fısıltılarım odanın siyah duvarlarından yankılanarak kulaklarıma dönüyorlar ve bana görevimi hatırlatmaya devam ediyorlar. 

'' Bunu onun için yapmak zorundayım. ''




TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin