Merhaba nasılsınızzzz?
Sizler için yeni bir kurguyla geldim umarım beğenirsiniz.
Keyifli okumalarrrr ♥♥
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Simsiyah bir gece, kapkaranlık. Issız, sessiz, sakin. Ne insan sesi, ne de bir araba sesi. Kuş sesleri, çalılıklardan gelen çekirge sesleri... İnsan huzur bulduğu yerden ayrılmak istemezmiş. Bende istemiyorum pek ama hayat şartları buna izin vermiyor, maalesef. Bazen kendi kendimi sorguya çekiyorum. Neden varım, amacım ne, ne için burdayım.
Gereksiz, boş sorularla kafamı doldurmaktan bıkmayan biriyim. Çoğu zaman içime kapanık, sessiz, sakin. Fazla sesten nefret eden...
Yine balkonumda ormana karşı manzaramda, daldım. Bu aralar bu dalmalarım çok fazla olmaya başlamıştı. Acilen bir hastaneye gitmem gerekliydi, yoksa böyle daha fazla ilerlemeden kafayı yerdim.
Ne güzel işte deliler hastanesi kapıları açıldı.
Birkaç adım atıp, mutfağa girdim. Baya üşümüştüm, bir şeyler hazırlayıp tıkındım. Çok yemek seven biri değildim. Ve buda işimi kolaylaştırıyordu. Çok üşengeç biriydim, karnımı doyururken bile...
Hayat yorucu oluyor insana, en çokta bana sanırım. Bana göre. Aslında pek bir şey yapmayan biriyim. Köpeğimi gezdirir, evdeki işlerimi yapar, günlüğüme belli notlarımı alır ve uyurdum. Masumdum aslında, dıştan bakılarak.
Odama geçtim. Üzerime sıkı tutacak bir şeyler aldım ve yatağa uzandım. Gözlerimi kapatmamla uyumam bir olmuştu, bugün fazla yorgun düşmüştü bedenim. İş, iş, iş...
İşler, insan bedenini hem zihinsel hem de fiziksel olarak çok yorar fakat yine de yapmaktayız. Neden, çünkü geçinmek, isteklerimizi yapmak isteriz.
Bazılarımız yapar, bazılarımız yapamaz. Hayat böyledir işte, bir varız, bir yokuz misali...
Güneşin ışıkları odamın yarısını aydınlatıyordu. Açık gri tonlarında olan odam yavaş yavaş turuncu sarı karışık kıvamını alıyordu...
En sevdiğim melodiyle birlikte telefonum çalmasıyla uyandım.
"Bu saatte kim arıyor beni." Diyerek ufak bir küfür savurdum. Telefonu açtığımda tanımadığım bir ses.
"Alaf Kalendar demek, sonunda buldum seni." Diyerek telefonu suratıma kapattı.
Neydi bu şimdi nereden biliyordu ismimi, kimdi neyin nesiydi.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yeni kurgum nasıl beğendiniz mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALAF
Novela Juvenilİşler, insan bedenini hem zihinsel hem de fiziksel olarak çok yorar fakat yine de yapmaktayız. Neden, çünkü geçinmek, isteklerimizi yapmak isteriz. Bazılarımız yapar, bazılarımız yapamaz. Hayat böyledir işte, bir varız, bir yokuz misali...