Sirius black- Alexa

131 10 14
                                    

Uyarı!!
E/A erkek arkadaşın
Ravenclaw'sın

Ravenclaw ortak oturma odasından ayrılıyordun ki karşına sirius black çıktı. Onun hakkındaki iğrenç söylentiler aklına gelince kaşlarını çattın. Çapkın ve zengin züppe.

"Burda ne arıyorsun, black?" Dedin. Yakışıklı yüzünde anlayamadığın bir ifade vardı. "Ne?" Dedi. "Burda ne arıyorsun dedim." "Öylesine geziyordum." dedi.

"Ravenclaw oturma odasının önünde mi?" Ona katlanamıyordun. Kendini beğenmiş bir pisliğin tekiydi, arkadaşının kalbini kırmıştı.

"Sen dışarı mı çıkıyorsun?" Dedi. Bu sorunun ne kadar aptalca olduğunu o da fark etmiş olmalı ki kendini düzeltti.

"Demek istediğim geri gelmeyeceksin uzun bir süre değil mi?" Dedi. "Neden umrunda?" Kollarını göğsünde bağdaştırıp sordun.

Onun hakkında bir sürü kötü şey duymuştun ama karşında ne diyeceğini bilmeyen küçük bir çocuk gibi kıvranırken bu dedikoduların doğruluğundan şüphe ettin.

"Umrumda değil yani umrumda da o anlamda değil, siktir neden konuşamıyorum." Aptallığına gülümsemiştin, bu hareketin sanki olağanüstü bir şeymiş gibi yüzüne dikkatlice bakıyordu. Bakışlarından utanmıştın.

Sonra diğer tüm kızlara bu şekilde baktığı aklına geldi ve gülümsemeyi kestin. "Gitmem lazım black, aptallıklarınla uğraşamam." diyip uzaklaşmak için bir adım attığın anda arkadan bir patlama sesi geldi.

"O neydi?" Dedin. Black şaşırmışa benzemiyordu. "James'in zaman kavramı yok, çok erken." Dedi. Bunu sesli söylediğini sonradan fark etmiş olacak ki şaşkınlıkla yüzüme baktı.

"Ne için erken?" Dedin. O sırada arkadan birinin bağırış sesi duyuldu sesin geldiği tarafa koştun ama Black seni tuttu. "Önemli bir şey değil, hem senin gitmen gereken bir yer yok muydu?" Dedi.

"Var ama-" bir çığlık sesi daha duyuldu ve o tarafa koştun. E/A'nın ve bir kızın saçının yandığını gördün.

Ne yapsalarda ateş sönmüyordu, bu iksiri biliyordun ve panzehir dışında hiçbir şey etki etmezdi.

"Söndür şunu." Dedin. Onun yada salak arkadaşlarının yaptığını biliyordun. "Gitmen gerekiyordu." Dedi.

"Bunu ne için yaptığını bilmiyorum, büyük ihtimal egondan kaynaklanıyor, ilk defa mı bir kız üstüne atlamadı, black. Kendini ne zannediyorsun bilmiyorum, zengin züppenin tekisin, kendin dışında kimseyi düşünmüyorsun."

Sen bunları söylerken gözündeki kırgınlığı gördün ama durmayacaktın çünkü haklı olan sendin. "Cidden böyle mi düşünüyorsun?" Dedi. Gözleri gözlerinin içine bakıyordu, gözlerinde ne kızgınlık vardı ne de nefret. Sadece üzüntü.

Söylediğin şeyler için kötü hissettin ama geri adım atmadın. "Umrunda mı sanki?" Dedin. Cevap vermek yerine Potter'a durması gerektiğini söyleyen bir işaret yaptı ve ateş söndüğünde E/A'nın yanına koştun.

Görünüşünde hiçbir şey değişmemişti. Ona sarıldın ve arkana geri baktığında Black'in orda olmadığını fark ettin.

...

Akşam parti vardı ve arkadaşlarınla gitmiştin çünkü E/A'nın yetiştirmesi gereken sınavları vardı. Girdiğinde karşında çapulcular vardı.

Black'le göz göze geldiğinde kafanı çevirdin. Ona bakmak dahi istemiyordun. Keskin bakışlarını üstünde hissetmene rağmen ona dönmedin. Arkadaşlarınla içip dans ederken E/A'yı gördün. Üstü başı dağılmıştı ve hiç ders çalışmış gibi durmuyordu.

"Sen burda ne yapıyorsun hani ders-" o anda arkasından bu sabah saçının yandığı kız çıktı. İkisinin içerde ne yaptığı belliydi. E/A'ya tokat attın. "Acınası bir insansın." Dedin. Sen uzaklaşırken bağırdı. "Ne zannediyordun ki, seni sevdiğimi mi?" Dedi.

Arkanı bile dönmedin, değmezdi çünkü. Tam o sırada aklına sabah olan olay geldi. Black biliyordu ve söylediğin şeyler çok ağırdı. Ondan özür dilemeliydin. Tam sen bunları düşünürken birine çarptın.

"Bağırdığın yetmedi şimdi de dövecek misin yoksa, güzelim?" Gülümsüyordu ama gözlerindeki kırgınlık okunuyordu.

"Ben özür dilerim." Dedin. "Önemli değil." Dedi. "Hayır, önemli sana karşı o kadar kaba davrandım ki gerçekten üzgünüm ben kesinlikle bir aptalım." Dedin.

"Hayır, hayır böyle söyleme sorun değil gerçekten. Bana kızgındın ve aklına gelen her şeyi söyledin buna hazırlamıştım kendimi." Dedi.

"Peki neden yaptın?" Dedin. "Neyi?" Dedi. "Sonuçta benimle alakalıydı, öğrendiğinde umursamayabilirdin yada gelip bana söyleyebilirdin neden benim yerime intikam aldın?"

"Zekisin ama bazı konularda çok aptalsın farkında mısın?" Dedi. Bu hakaretin ne anlamda söylediğini anlamadığın için kaşlarını çatmıştın. Bu davranışına sırıttı. "Ne anlamda?" Dedin.

"Senin üzülmendense benden nefret etmeni göze aldım, o pisliğe durması için bir şans verdim ve yapmadı. Sen gelmeseydin daha çok acı çektirecektim ama sen geldin." Dedi. "Neden yaptın?" Dedin. Sanki çok komik bir şey söylemişsin gibi güldü.

"Gerçekten bilmiyor musun?" Dedi. "Neyi?" Dedin sinirlenmeye başlamıştın. "Seni 1. Sınıftan beri seviyorum ve sen farketmedin mi?" Dedi. "Ne?" Affallamıştın bunu beklemiyordun.

"Beni elde etmek için yaptığın bir tür hile mi?" Dedin. Yine güldü. Gülüşü o kadar güzeldi ki diğer kızların niye ağzının içine düştüğünü anladın.

"Geçmişten birkaç anıya ne dersin? Mesela 1. Sınıfta herkesin kazanını suratına patlamıştık ama seninki patlamamıştı, hatırlıyor musun?" Dedi. Hatırlıyordun ama bu geçerli bir sebep olamazdı. "Yada sana hiç şaka yapılmamasını?" Evet, bunu da garipsemiştin ama bu da geçerli bir sebep değildi.

"Sana zorbalık yapan slytherin'li çocuğun bacağının kırılması peki." Bunu bilmiyordun. "Bunu sen mi yaptın?" Dedin. "Evet, çok zor olmadı merdivenden düştü sonuçta." Dedi. Sonra hatırladın sana zarar veren yada seninle kavga eden herkes bir hafta geçmeden özür diliyordu.

"O çiçek de senin miydi?" diye fısıldadın. Sevgilinle yıldönümünüzdü ve çiçek gelmişti, sevgilinden geldiğini düşünüp ona sorduğunda bunu bilmediğini ve çöpe atman gerektiğini söylemişti. "Evet." O da fısıldamıştı.

"Peki niye bu kadar bekledin?" Diye sordun. "Sadece mükemmel olmasını istedim." Dedi. "Sence burası mükemmel mi?" Diye sordun. "Evet, kesinlikle." Dedi. Parmak ucuna çıktın ve dudağının yanına küçük bir öpücük dokundurdun. "Teşekkür ederim." Dedin.

Arkadan Potter'ın ve diğer çapulcuların alkış sesleri geldi, utanmıştın ama Sirius sana sırıtıyordu. "Son bir gösteriye ne dersin?" dedi ve seni dudağından tutkuyla öptü.

Multifandom imagineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin