2.3 [FİNAL]

43 3 37
                                    

Minho

Çoktan sabah olmuştu ve Minho kalkar kalkmaz Jisung'un yokluğunu fark etmişti. Kendinden önce uyanırdı Jisung ama bugün hiçbir yerde yoktu yine Changbin'in yanında olabilir diye Minhwa'nın telefonundan onu aramıştı ancak Changbin bugün dersleri olmadığını söylemişti. Minho yine durmamış bütün evi araştırmış ama Minhwa'nın odasında bulduğu notu görünce babasının planını anlamıştı. Yoongi haklıydı dün buradayken almış olmalıydı bu notu ama kim verebilirdi ki? Bütün çalışanları sorduruyordu şu an.

"Bu kim?" diye sormuştu Minhwa'ya çünkü daha önce görmediği birini almıştı içeri ve kendisi daha yeni böyle bir çalışanlarının olduğunu öğreniyordu. "Sana söylemeyi unutmuş olmalıyım, bu yeni korumamız. Demiştin ya Batı kanadı boş kaldı diye onu-" Minhwa'nın sözünü kesen Minho'nun sinirli sesi olmuştu. "Siktirtme Batı kanadını Minhwa, bana sorman gerekirdi." bakışlarını Minhwa'dan çekip karşısında duran korumaya yöneltti.

"Çıkart maskeni" diye çıkıştı. Karşısındaki koruma hiçbir şey demeden maskesini çıkarttı, yüzündeki sırıtış Minho hariç herkese saçma ve garip gelmişti. Maskeyi çıkartır çıkartmaz "Hizmetinizdeyim Minho Bey" diyerek kahkaha atmaya başladı. Buna karşılık Minho da gülmeye başlayınca herkes ikisine delirmiş gibi bakmaya başladı. Ardından hiç kimsenin beklemediği bir şey olmuştu.

Minho silahını çıkartıp karnına doğru ateş etti. "Kim Seungmin! Jisung NERDE!?" diye bağırmış yerde acıyla inleyen adama karşı. Seungmin yine sırıtmaya başlayınca Minho sinirle karnına bir tekme geçirdi, ağzından fışkıran kan Minho'nun ayakkabısına sıçramıştı. "Söyle yoksa o çok sevdiğin sevgilini bu evin avizesinden aşağı sarkıtırım! Duydun mu beni?!" öyle bir bağırıyordu ki kardeşi bile korkmuştu bundan ancak Seungmin hala gülüyordu. Öksürerek "Bilemedim" diyip sırıtışını bozmadan Minho'ya göz kırptı.

"Minhwa onu nereye götüreceğini biliyorsun" dedi ama hala siniri geçmemişti. Minhwa korumalara onu kaldırmasını söylediğinde Seungmin durmalarını işaret ederek Minho'ya baktı. "Minho, onu alamayacağını biliyorsun değil mi?" öksürükle karışık söylediği sözler Minho'yu daha da sinirlendirmeye yetiyordu.
"Kes sesini, hiçbir bok bildiğin yok. O aptal sevgilin seni buraya para için yolladı ama bundan da haberin olmadığı kesin" dişlerini öyle bir sıkıyordu ki Minho konuşurken arasından çıkan gıcırtı sesleri ortamı daha çok geriyordu.

"Chan'ı kim umursar ki? Sen kendi haline bak, 2 günün kaldı babanı boş bulabileceğin bir sürü anın vardı ama sen aptal bir hırsın peşinden giderek hayatını mahvediyorsun. 2 gün sonra kardeşin ölünün başında ağlayacak Minho, bana yaptığın iyilikler karşılığında sana söyleyeceğim tek şey Jisung'a güvenme" öksürük krizi onu mahvetmişti ve sürekli kan kustuğu için konuşmasıda bölünüyordu. Minho "Doktoru çağırın. ÇABUK!" diyerek korumalarına bağırdı.

Yerde yatan Seungmindeydi hala gözü, ona ne kadar nefret beslediğin düşünsede babasıyla kalırken Seungmin ona çok yardım etmişti, tabi ki Seungmin de ona.

"Seninle işim bitmedi, ölmemeye çalış" dedi. Ardından arkasına bile bakmadan çalışma odasına doğru yöneldi. Yoongi ile buluştuğundan beri telefonunu bir türlü bulamıyordu bu yüzden bilgisayarını kullanmak zorunda kalıyordu.

Bilgisayardan mesajlara girerek babasını buldu, ona yazmıştı. Bekliyordu zaten hep bu günlerde ona yazıp bu "aptal planlarından" vazgeçmesi gerektiğini söylüyordu.

+82******

Seninki kaçmış, gitmek de istemiyormuş. Ne yapsam oğlum?

Öldüreyim mi onu yoksa o mu seni öldürsün?
(4:56)

Lust Of Wine | Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin