dört

188 16 55
                                    

ne çıkacak ben de merak ediyorum
























-

Günlerden pazar. Hava oldukça güzel ve kesinlikle yataktan çıkmak istenebilecek bir sabah değil. En azından Jungkook için.

"Sikmişim dans kursunu..." Daha tam uyanmadığı için kısık çıkan sesiyle birkaç küfür mırıldandı Jungkook. Dans kursu öğleden önce başladığı için sabah saatlerinde uyanmak zorunda kalması kesinlikle memnun olduğu bir durum değildi. Kim memnun olurdu ki zaten? Tamamen boş olduğun bir günde yataktan kalkmak kadar kötüsü, acı vericisi yoktur. Jungkook da tam olarak böyle düşünüyordu. Belki de daha fazlası.

"Hoseok seni bir yakalayayım oğlum...Hangi akla hizmet kabul ettiysem ben de!" İstemeye istemeye yataktan kalkarken, en yakınlarından olan Hoseok'a -zorla dans kursuna gitmesini sağladığı için- küfürler yağdırmayı da ihmal etmiyordu. Onun açısından bu ettiği küfürler azdı bile. Daha fazlasını hak ediyordu o orospu çocuğu.

Yatakta oturur pozisyona geldikten sonra, vücudunda açığa çıkmaya çalışan bir gramlık enerjisiyle komodinin üstünde duran telefonuna uzandı ve Hoseok'un numarasını aradı.

"Alo abiciğim!" Karşı taraftan duyduğu mutlu, huzurlu ve bir o kadar da enerjik sesle, sinir ve pozitiflik arasında gidip geldikten sonra tarafını seçti ve konuşmaya başladı. Sinir.

"Ulan amına koyduğum. Seni bir yakalayayım var ya... Elektrik direğine bağlayıp uyduların eksenini terk edene kadar sikip sikip bayıltacağım! Aptal sokuk, okulda gözükme gözüme sakın!" Karşı taraftan cevap olarak birkaç saniyelik sessizlik geldiğinde devam etmeye karar verdi. Anlaşılan yeterli olmamıştı.

"Kardeşim konuşsana amına koyayım! Gelip kafanı duvarlara vurmadan önce affettir kendini. Dans kursunun da senin de yedi ceddinizi, varınızı yoğunuzu, ananızı bacınızı-"

"Jungkook iyi misin abiciğim?" Hoseok gerçek anlamda endişeli bir sesle sorduğunda bu sefer Jungkook sessiz kalmıştı. Sessizlik uzun sürmedi.

"İyiyim Hoseok. Çok iyiyim kardeşim! Harikayım!" Laflarının ardından attığı kahkaha Hoseok'un daha da endişelenmesi ve Jungkook'un akıl sağlığını sorgulamasına sebep olmuştu.

"Jungkook kursa gitmesen mi bugün? Dinlen bence. Bak cidden soruyorum. İyi misin amına koyayım?"

"Niye iyi olmayayım hayatım aşkolsun..."

"Jungkook bekle geliyorum. Birazdan kapıdayım. Hazırlan bi' doktor görsün seni." Telefonun karşı tarafından duyduğu anahtar sesi, Hoseok'un ciddi olduğunu gösteriyordu. Evden çıkmış ve kapıyı kapatmıştı bile.

"Saçmalama istersen. Ne doktoru? Mizah ve ironiden anlardın sen eskiden. Ah ah nerede o eski Hoseok..."

"Taşşak mı geçiyorsun sen benimle?"

"Evet"

"Dans kursu bu kadar dert olacaksa gitmeyiver Jungkook..." Hoseok sesine sahte bir üzüntü katarak dalga geçtiğinde Jungkook yine başlamıştı küfürlerine.

"Ulan amına çaktığım! Kaç bin won verdim haberin var mı senin? Oğlum yakalanma sen bana sakın! Yakalarsam uçarak, dönerek, zıplayarak, kayarak veya yapabileceğim her şekilde siker-" Suratına kapanan telefonun ardından küfürlerine ara vermişti.

heart throb | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin