Hera Krallığı

36 4 1
                                    

Gözümü açtığımda her yer aydınlıktı. En son ne olduğunu hatırlamaya çalıştım. Omzumda acı hissettiğimde her şeyi bir bir hatırladım. Sızlanarak kalktım omzumda ok yoktu ama onun olması gereken yerde delik vardı . Nerede olduğumu anlamak için etrafıma baktım . Yerde yatan Kyrell'ı gördüm. Yanına çömelip omzunu dürttüm . İrkilerek kalktı. "İyi misin ?!"dedi . Telaşla omzuma baktı "iyi gözükmüyorsun " dedi. Zorlukla "Şu an önemli olan kolum değil ." dedim . Omuzumu tutarak ayağa kalktım ve etrafıma bakınmaya başladım. "Geçit nerede ?"Diye sordum . Daha sonra gözlerim Kyrell'a kilitlendi "bir dakika senin burada ne işin var ? Arkamdan mi geldin !"dedim . "Aslında tam olarak öyle değil . Sen düştükten sonra kimin yaptığına bakmaya çalışırken beni biri geçide doğru ittirdi . " Dedi. "Sonra?" Dedim."kırmızı ışıkların aradından geçip yeri boyladım. Sen yerde baygındın , olduğum yerden kalkamadım ve... Devamı yok " dedi . Çok şaşırmıştım . Kim bizi ittirebilirdi ki ? . "Yarana bakacak birini bulmalıyız." Dedi . Etrafımız ormanlarla kaplıydı . Kolumu tutup kendi omzuna attı ve yürümeye başladık.
Hâlâ yürüyorduk. Üstüne basıldığı belli olan çimenlerden geçerken meraktan çatlamak üzereydim. Burası neresiydi? "Buradan daha önce biri geçmiş " dedi . Yeri inceledim ."Hayvan da olabilir" . Tam o sırada bir ses duyuldu . Kafamı kaldırdığımda ses kesildi . Olduğum yerde durup Kyrell'a döndüm. Çatık kaşlarıyla ileriye bakıyordu. "O neyd..." dediğim anda beni yürüdüğümüzün tam tersi yöne çekiştirmeye başladı . Koşuyorduk . Saniyeliğine arkasını dönüp baktı .Bir hışımla bizi sağdaki ağacın arkasına çektiği anda üstümüzden kocaman bir ejderha geçti . Donup kalmıştım. "Kyrel..." dedim. "Burdan kurtulmanın yolunu bulmalıyız" dedi.
Saatlerdir yürüyorduk . En sonunda ağaçlar seyrekleşmeye başladı ve boş bir araziye ulaştık . Önümüz uçurumdu. Uçuruma kadar yürüdüm. Uçuruma vardığımda Kyrell beni "Çok uca gitmeyelim" diyerek uyardı. Uçurumdan baktığımda karşımda orman yerine kocaman bir kasaba vardı. "Oraya gidelim" dedi Kyrell. Arkamızdan bir ses duyuldu. "Hey! Sizin yerinizde olsam oraya gitmezdim. " dedi . Arkamızı döndüğümüzde benimkiler gibi beyaza yakın sarı saçları olan bir adam yanında da kahverengi saçlı çok güzel bir kız vardı. "Merhaba, buranın neresi olduğunu biliyor musunuz? " diye sordum. Kızın ince sesi duyuldu " Sizi evimizde misafir edelim , orda konuşalım. " . Kız güler yüzlü ve samimi duruyordu. Kyrell'a baktım. O da bana baktı. "Bence sorun olmaz" dedi. Kafamı olumlu anlamda salladım. Ne de olsa buraları bilmiyorduk. Başımıza ne geleceği belli değildi.
Yanlarına doğru yürüdük. Adam 23 yaşlarındaydı, kız da o civarlardaydı.Adam "Adım Lucius. Yanımdaki de eşim Aidan. " dedi. "Ben de Reyna yanımdaki de çocukluğumdan beri arkadaşım olan Kyrell" dedim. Adının Aidan olduğunu öğrendiğim kız " Memnun olduk. " dedi. "Bizde" demekle yetindim. Yürürken Lucius ve Aidan durdu. Bizde onlara ayak uydurduk. Önüme baktığımda tahtadan yapılmış sağlam bir ev olduğunu gördüm. İçeri geçtik. Evin içi orta derecede büyüktü. Lucius oturmamız için öndeki koltuğu işaret etti. Kyrell ile koltuğa yerleştiğimizde hemen karşımızdaki koltuğa da ikisi geçti.Tam çok mutlu bir çift olduklarını düşünürken bir anda ikisi de düşünceli bir şekilde birbirlerine baktılar.Aidan ayağa kalkıp arka odaya girdi. "Siz buraya nereden geldiniz. " diye sordu Lucius. Kyrell'a bakıp konuşmaya başladım."Geçit gibi bir şeye benziyordu."kaşlarımı çatıp daha detaylı hatırlamaya çalıştım. O sırada Aidan içeriye elinde ilk yardım çantasıyla geldi. Yanıma diz çöküp ilk yardım çantasından bir şeyler çıkardı. Kıyafetimin kol tarafını yukarı kaldırdım.kyrell "bir saniye siz nasıl yaralı olduğunu nasıl anladınız."dedi. "Kolundaki kan kıyafetine geçmişti"diyen Aidan'a döndüm. Kaşlarını çatmış ve bir şeyleri anlamak istercesine bana bakıyordu.En sonunda dayanamayıp merak ettiği soruyu sordu."Bu yara nasıl oldu?"."Biri biz geçidin önündeyken beni okla vurdu ve o geçitten içeri düştüm.Düşerken gördüm, ağacın arkasında elinde okla duran bir kız vardı . Daha sonra sanırım aynı kız Kyrell'ı da içeri ittirdi."Diyerek açıklama yaptım.Lucius başını düşünceli bir şekilde salladıktan sonra"size birer ejderha bulmalıyız" dedi. Kyrell'ın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. "Bize ejderha bulmak mı ? "

DEVAM EDECEK...

Ben HYDRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin