●○●4. Bölüm●○●

15 2 1
                                    

Ardley tekrardan uyandığında Melodi'nin orada olmadığını farketti. Ve sanırım dedikleri olmadığı için bozulmuş olmalı diye düşündü. Melodiyi büfede bulacağını düşünerek büfeye doğru ilerledi. Büfedeki Luke amcayı çok severdi ona Melodiyi görüp görmediğini sormak için yanına gitti.

-Luke Amca Melodi buralarda mı?

Luke kafasını çevirip Ardleyi gördüğünde çok büyük bir şaşkınlığa uğramıştı. Hemen Ardleyi kenara çekip:

-Ardley senin burda ne işin var ayrıca Melodinin benim değil senin yanında olması gerekirdi.
+Ah Luke amca ikiniz bir olmuşsunuz bana şaka yapıyorsunuz şunu yapmayı kesseniz. Melodi hadi çık ortaya. Diye seslendi Ardley. Durumu anlayan Luke Amca ise Ardleye en baştan anlattı.

-... aslında komutan bendim olanları duymuştum Melodiye yolu gösterip seni almasını istedim ve sen... deyip sen ne yaptın dercesine bir ah çekti.

Ardleyin başı öne eğikti konuşmak için ağzını kıpırdattı ve fısıltıya benzeyen sözler çıktı

-Peki şu anda nerede?
+Bunu ben değil sen bilebilirsin. Dedi Luke Amca işaret parmağını Ardleyin kalbine doğru koyarak. Ardleyin yanakları kızarmıştı, başını kaldırarak

-Bulacağım ! Dedi ama nasıl bulacağı konusunda da hiç bir fikri yoktu.

Ardley giderken Luke Amca ona seslendi.

-Ardley 4 ten önce yola çık. Melodinin gittiğini haber aldıkları için başka bir plan yapıp saat 4 e aldılar kaçış yolu depoda oradan bodruma inmelisin. Dedi Luke Amca ama onları dinleyen gardiyandan habersizdi.

-------

Soğuktu hemde çok karlar heryeri kaplamıştı. Sadece bu da değildi durmadan kar fırtınası oluyordu Luke Amcanın gösterdiği yol hiçte gidilesi bir yer değildi.

Yürümekten ayaklarına kara sular inen Melodinin daha fazla dayanacak gücü yoktu. Tüm yemeklerini bitirdiği için açlıktan neredeyse ölecekti. Dayanamadı ve yere yığıldı.

-------

Ardley tüm eşyalarını almıştı deponun önüne kadar geldi. Burada kaybolan eşyalar olmalı diye düşündü Ardley. Depoyu bir tek dışarıdan gelen güneş ışığı aydınlatıyordu. Daha içeriye girmeden etrafa göz gezdirdi ve güneşin bir tek depoyu aydınlatmadığını farketti. Okunu çıkarıp attı. Ve arkasından gelen gardiyanın bacağını tutmuş bir şekilde şunları söylediğini duydu.

-Ağh Seni küçük yaramaz sen-seni bulacağım ve zindana kapatacağım en kötü kabuslarınla karşılaşacaksın!

Ardley durdu ve gardiyandan kaçmanın saçma olduğu kanısına vardı gardiyanı bacağından vurmuştu ve bir şey yapamazdı evet sadece bacağından vurmuştu çünkü katil olmak istemiyordu. O da depoya tekrar gidip kaçmayı başardı.

------

-Adını biliyor musunuz? Diyen bir hemşireyi ve
+Hayır bilmiyoruz. Diyen çocuk seslerini duydu Melodi uyandığında. Gözünü çok zor açıyordu hatta neredeyse açamıyordu o da zorlamadı ve gözlerini dinlendirmeye karar verdi.

Ve evet karda yığılmışken burda olması ilginçti fakat yığıldıktan sonra sanki içinden gelen bir sesin 'melodi' 'melodi' demesi daha bir garipti. Kafayı yememişti ya. Gerçi hayal meyal hatırladığı annesi ona hep 'sen özel bir kızsın dikkatli olmalısın' derdi. Sırayla gelen 4 tane 12 yaşlarında çocuk onu soru yağmıruna tutmuş ancak küçük olan(8 yaşlarında( soru dolusuna tutmuştu bu sayede de) düşüncelerinden sıyrıldı ve sadece

-Merhaba. Dedi.

-----

- Efendim. Siz buraya hiç uğramazdınız bir sorun mu var? Dedi Luke Amca sakinliğini koruyarak.
Efendim dediği kişi Melodinin gördüğü o uzun boylu kişiydi. Adı Kevindı.

+Uzun zamandır görüşmüyorduk komutan. Dedi aşağılamış bir ses tonuyla. Bunu derken Luke Amcanın boynuna bıçağı dayayıp:
+Melodi ve Ardleyin yerini söyle yoksa !
-Asla söylemeyeceğim. Dedi kendine güvenen Luke Amca.
Ardından bir bıçak sesi yere yığılmış bir adam ve etrafa saçılı kanlar...

Oyşş baya kötü bitti bu bölüm .s

Sırlarla Dolu OdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin