2. BÖLÜM

424 13 3
                                    


"Bitmişmiydi gerçekten hikayeleri buraya kadar mıydı aşkları, geçirdikleri zaman o bir kaç dakika mıydı?  Emniyetin önüne bir çok ambulans ve gazeteciler gelmişti yaralıları bir an önce hastaneye yetiştirmeleri gerekti. Efeyle birlikte Tuğçe de ambulansa bindi sevgilisinin elini tuttu. Çok kötüydü Efe daha önce hiç böyle görmemişti Tuğçe. İşleri gereği ikiside ufak tefek yaralarla atlatmıştı ama bu sefer ki çok farklıydı bu sefer ölümle burun burunaydılar. Ambulansın içinde ki paramedikler Tuğçe'nin hiç duymadığı latince kelimeler kullanıyorlardı. Anlamsızca, boş gözlerle bakıyordu ne diyordu bu insanlar ne konuşuyorlardı aklında ki tek soru kurtulacak mıydı sevdiği adam. Gözlerini tekrardan Efeye çevirdi vücuduna baktı beyaz gömleği yırtıklarla ve kanlarla doluydu. Dua ediyordu Tuğçe Allahım nolur sevdiği adamı alma diye. Farkında olmadan o kadar çok bağlanmıştı ki Efeye ondan önce napıyordu bilmiyordu. Ambulans hastaneye gelmişti dışarda ki hemşireler ve doktorlar kapıyı açtı hemen Efe'yi sedyeyle acil kapısından içeri götürdüler. Tuğçe ambulanstan yavaş adımlarla indi arkasını döndüğünde ambulansın içi kanlarla kaplıydı yerdeki kanlı spançlarda sevdiği adamı, savcısının kanıydı ellerine baktı elleri de kanlar içindeydi. Kafasını kaldırdı bir anda arka arkaya 4 ambulans geldi yaralı polis memurlarını getirmişlerdi. Bir sürü doktor, hemşire, polis, gazeteci, hasta yakınları vardı. Tuğçe dönerek etrafına bakıyordu. Çıldırmak üzereydi artık neydi bu yaşadıkları. Hastane girişine 3 araç hızlı bir şekilde girip ani frenle durdu. Araçlardan babası, Fırat, Metin Amir, Ilgaz Savcı , Ceylin, Furkan, Umut inmişti.
Eren hemen kızının yonuna koştu. Tuğçe dolu gözlerle babasına bakıyordu.

Eren: Kızım Tuğçe ... Tuğçe kızım iyi misin Efe nerde

"Tuğçe'den ses yoktu hâlâ şok içindeydi. Hiç beklemediği bir anda babasından yüzüne tokat yemişti. Ağlamaklı bir ses tonuyla, eliyle içeri göstererek konuşmaya çalıştı.

Tuğçe: İ...içeri içeri götürdüler. Çok kötü baba çok kötü Efe çok kötü

"Eren hemen kızına sarıldı. Diğerleride Tuğçe'nin işaret ettiği yere acile koşmaya başladılar. Tuğçe babasına sarılarak hıçkırarak  ağlamaya başlamıştı. "

"Acil yaralı polis memurlarıylar doluydu herkes perişan olmuştu durumları çok kritikti. Ordan oraya koşturan hemşireler ve doktorlar vardı. Ilgaz hemen Efe'nin doktoruyla görüşmeye gitti."

Ilgaz: Doktor Bey ben Cumhuriyet Savcısı Ilgaz Kaya içerdeki hasta Cumhuriyet Savcısı Efe Ekrenaz durumu nasıl ?

Doktor: Şuan için net bir şey söylüyemem hastayı hemen ameliyata almamız lazım müsadenizle

"Doktor hemen ayrılmıştı ordan Ilgaz sıkıntılı bir nefes verdi. Dışarda bekleyenlerin yanına geçmek için arkasını döndü. Acilin koridorunda bekliyordu herkes. Eren, Tuğçe'yi orda ki sandalyeye oturtmuştu ağlıyordu. Ilgaz içerden çıkınca hemen ayağa kalktı diğerleride Ilgaz'ın etrafını sardı. "

Ceylin: Ilgaz

Ilgaz : Doktor bir şey demek için erken, ameliyata alıcaz dedi

Tuğçe : Offff offff

"Fırat ağlayan Tuğçeye sarıldı bir abi edasıyla destek olmak için onunda canı acıyordu sabah bu iki çift için evlilik hakkında konuşmuşlardı Erenle. Metin Amir etrafına bakındı çok kalabalıktı acil doktorlar işlerini rahat yapabilsin diye herkes işinin başına dönmeliydi.

Metin : Acilde durarak kalabalık yapmayalım bir an önce bunu yapanı bulmamız lazım adamlar emniyetin önünde bomba patlattı

Ilgaz: Babam haklı. Fırat, Umut, Furkan ve Metin Amir biz sizinle emniyete geçiyoruz. Ceylin sende Tuğçeyle kal.

Eren: Bende gelicem Ilgaz

Ilgaz: Sen Tuğçeyle kal kardeşim onun şuan en çok sana ihtiyacı var yardıma ihtiyacımız olursa haber veririz.

Eren: Bulun o adileri Ilgaz bunu bize yapanı bulun

Ilgaz : Bulucaz kardeşim bulucaz

"Ilgazlar emniyete geçmişti. Tuğçe, Eren ve Ceylinde ameliyathanenin önünde bekliyordu. Diğer polis memurların kapısında da yakınları ve nöbet tutan polis memurları vardı. Emniyette bomba patlatan hastanede de patlatabilirdi. Hastanenin her tarafında ekipler geziniyordu. Televizyonlarda ise sürekli aynı haber dönüp duruyordu. Kaya ailesi haberlerde öğrenmişlerdi olanları çocukları Defneye bırakıp herkes hastaneye gelmişti. Emniyette ise valiliklet, müdürler, savcılar ve memurlar vardır. Bahçede olay yeri ekibinden Göksü ve Anıl vardı. Delilleri topluyorlardı. Elde edilen bilgilere göre sabah ihbara gittikleri minübüsin altına C4 yerleşirmişlerdi bir nevi ortaya atılmış bir yemdi ve bunu kimse farkına varmamıştı. Yakaladıkları adamların bu tuzaktan haberleri yoktu dosyanın peşini bırakmaları için gözdağı vermişlerdi. Hastaneden gelen bilgiye göre polis memurları şehit düşmüştü. Emniyette herkes yasdaydı. Furkan ve Umut minübüsün altına bombayı koyam kişiyi tespit etmeye çalışıyordu. Ilgazlarda hastaneye geçmek için yola çıkmışlardı. "

" Tüm aile ameliyatın önünde bekliyordu kadınlar oturuyor erkekler ayaktaydı. Tuğçe ellerinde ki kana bakıyor sessizce gözlerinden yaşlar akıyordu. Parla arkadaşının ellerine bakarak daha kötü olmasına göz yumamazdı. Tuğçe'nin omzuna dokunarak lafa girdi. "

Parla: Tuğçe ellerini yıkamak ister misin ?

Tuğçe: Gidemem burdan Parla bırakamam onu

Parla: Bırakmıycaksın ki sadece bir kaç dakika. Elini yüzünü yıkayalım kendine gel sonra yine geliriz buraya hadi arkadaşım.

Gül: Kızım hadi git bak hepimiz burdayız ailesi burda hadi kızım hadi

" Tuğçe istemeyerekte olsa yerinden kalktı. Parla'dan destek alarak lavaboya gitti. Suyun altında sürekli ellerinde ki kurumuş kanı çıkarmayı çalışıyordu. Çıkmadığı için sinirleniyordu Tuğçe. "

Tuğçe: Çık artık çık çık

"Parla, Tuğçe'yi durdurur."

Parla: Tuğçe sakin ol tamam bak geçti işte

Tuğçe: Geçmiyor işte Parla geçmiycek de bana sürekli geçicek diyip durmayın geçtiği falan yok 

"Tuğçe ağlayarak içindeki öfkeyi atmaya çalışıyordu."

Tuğçe: Geçseydi biz şuan burda olmazdık Efe burda olmazdı Parla biz burda olmazdık.

"Parla arkadaşına sıkı sıkı sarılır."

Parla: Tamam tamam arkadaşım bak görürsün çıkıcak Efe gidicez burdan

Tuğçe : Korkuyorum Parla çok korkuyorum gitmesin beni bırakıp gitmesin

"Tuğçe ve Parla lavabodan çıkar ameliyathane'nin önüne geçerler ama bir kalabalık vardır. Bitmişti ameliyat ama herkes bir köşede ağlıyordu. Tuğçe olduğu yerde kalakalır. Gitmiş miydi Efe bırakmış mıydı onu. Tuğçe artık her şeyin bitmesini istiyordu uzadıkça çok canı acıyordu hem sevgilisinin canı acısın istemiyordu. Bitsin istiyordu gidicekse gitsin istiyordu yorulmuştu o bir kaç saat yıllar gibi geçmişti. Adımlarını hızlandırdı Parla arkasından sesleniyordu ama duymuyordu kalabalığın içinden geçti herkesi bir kenara  ittirdi doktorun karşısına geçti tüm cesaretini toplayarak o soruyu sordu. "

Tuğçe: Öldü mü?

Bölüm sonu....

EFTUĞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin