Bölüm 1

5 0 0
                                    

Uyanmak. Ah, en nefret ettiğim şey! Neden bir insan uyumaya ve sonrasında uykusundan uyanmaya ihtiyaç duyar ki? Neymiş şarj oluyormuşuz, hepsinin yalan olduğuna yemin edebilirim. Sadece vucüdümuz gerektiği kadar enerjiyi alıyor o kadar. Bizde çevremiz yüzünden uyumayı sadece şarj olmak olarak görüyoruz. Her neyse, adım 2 neydi? Ha, hatırladım! Ayağa kalkıp elini yüzünü yıkamak. Kurulu motor gibiyiz resmen. Yatakta hala gözlerim açık tavana dikmişken ayağa kalkmak için yatar pozisyondan oturur pozisyona geçtim. Ayağa kalkacakken biri belimden tuttu ve yatağa oturtturdu. Sanki kim olabilirdi de biri diyorum. Sevgilim tabiki. Kaç yıldır aynı yerde aynı ortamda yaşıyoruz. Ama dur, romantikliğe kapılıp böyle durmamam lazım.

" Doğukan, gerçekten kalkacağım. Hadi, sende kalk." dedim yüzüne dönerek. Kapalı gözlerini araladı ve bana baktı. " İşe mi gideceğiz bu saatte? Güzelim ne güzel şirketinin yıldönümü işte. Kafanı dinlendirmeye odaklansana. Çok yoruluyorsun zaten, bari bugün dinlenelim. İkimiz?"

" Kafamı dinlendirmek için uyumak gerektiğini kim söyledi? Uyumak bedeni dinlendirmek için yapılır. Bedenini dinlendireceksen uyuyabilirsin!" dedim ve yanağından öptüm. Yataktan geri kalkmışken " Tamam, geliyorum!" diye bir ses duydum. Gülerek yürümeye devam ettim. Ebeveyn banyosuna girdiğimde musluğu açtım ve yüzümü yıkadım. Saçlarım birazda olsa dağınıktı. Tarağımı aldım ve üstünden biraz taradım. Saçlarımı tararken kapı tıktıklandı ve Doğukan " Müsait misin?" diye sordu. " Girebilirsin." dedim ve tarağı bırakarak saçlarımı elimle düzelttim. Doğukan banyoya girdiğinde üstü yoktu. Kasları baya belirgin olmuştu. Uzun zamandır onu işler yüzünden böyle görmemiştim. Arkamı dönerek onunla konuşmaya başladım.

" Görmeyeli kaslanmışsın." diyerek kaslarına dokundum. Kendini daha da sertleştirdi ve daha belirgin hale getirdi. " Eskiden sıkarak aldığım görüntü şimdi sıkmadan aldığım görüntü."

Gözlerimi kaslarından çekip gözlerine diktim. " Farkettim. Benle birlikte spora gitmediğinden beri gelişmişsin. Bir sıyır bakayım bacakları da görelim ne kadar gelişmişsin." dememle birlikte bacaklarını sıyırdı ve bacak kası pozu verdi elimi bacaklarından yavaşça dudağına götürüyordum. Ben hamle yapacakken o hızlı davrandı ve beni duvara yasladı.

" Bakıyorum da sende ayrıntılı görüşmeyeli cesaretlenmişsin." dedi ellerini boynuma götürerek.

" Öyle mi olmuş? Bu cesaretin karşılığında bir şey olmalı bence. Peki ya senc-"

Lafım yarıda kalmışken dudaklarıma yapıştı. Ufak bir karşılıktan sonra geri çekildik. 

" Daha sık buluşmalıyız."

" Basın görecek korkusuyla hareket ediyoruz. Eve bile bambaşka yollardan geliyoruz; ben yeraltından sen de normal yollardan."

Doğru ya, basın görecek korkusuyla. Ne zamana kadar bu korkuyla yaşayacaktık bilmiyoruz ama bir gün bitecekti. İkimizide hem ünlü hem de çalışan insanlardık.

" Doğru ama bu bir gün bitmeli. Biliyorsun değil mi?" dedim arkamı dönüp saçlarıma sprey sıkarken. Arkamdan sarıldı ve o da konuşmaya devam etti. " Bir gün bitecek ama biteceği gün ne bugün ne de yakın bir zaman. Neyse, hadi saçına su saçma sapan sulardan sıkmayı bırak da kahvaltı yapalım." 

Yüzümü tekrar ona çevirdikten sonra onu cimcikledim. "Saçma sapan su değil, sadece ikimiz bi kaç eurosu."

" Her neyse hadi güzelim bitir şu işini seni bekliyorum."

Son sıvı saç kremimi sıkınca arkamı döndüm ve " Saçma sapan suları kafama sıkma işlemi bitti Doğukan Bey. Gidebiliriz tabi işlemlerinizi hallettiyseniz."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 23 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Mavi YolWhere stories live. Discover now