Not: Bu bölüm 1063 kelimedir. Oy vermeyi unutmayın. Keyifli okumalar sizi seviyorum<3
Sabahın köründe çığlık sesli alarmım eşliğinde tulumdan çıktım ve bu saatte kalktığım yetmiyormuş gibi kalkar kalkmaz okulun duvarlarıyla göz göze geldim. Kendimi avutmaya hiç vakit ayırmadan lavaboya gidip saçımı başımı düzelttim ve yüzümü yıkadım. Ardından sınıfa geri dönüp tulumu ve eşyalarımı toplayıp dolabıma teptim.
Dolapların yanından dönerken Hyunjin'in sınıfına uğradım. Hâlâ uyuyordu. Fazla masum görünüyordu. Nasıl bu kadar tepkisizken aynı zamanda bu kadar tatlı durabilir ki?
Onun bir fotoğrafını çekip sınıfa geri döndüm.Saate tekrar bakıp çantamda defter var mı diye baktım. Tek bir kağıt bile yoktu. Derslerde yatarım artık. Bahanem hazır zaten.
Telefonumu powerbanka takıp diğerlerinin gelmesini bekledim. Yaklaşık 45 dakika sonra gelmeye başladılar. İlk bebek ekmeğim geldi. Canım ekmeğim beni yalnızlıktan kurtardı.
IN: Nasıl geçti?
Jw: Bol cinli ve lanetli.
IN: Ney?
Jw: Diğerleri de gelsin anlatırım. Böyle tek tek uğraşamam.
IN: Of gelmez ki şimdi bunlar da inadına.
Jw: Gel biz dolaşalım bari kaç saattir aynı duvarları görüyorum.
IN: Hyunjin nerede?
Jw: Sınıfındadır.
IN: Alt katta dolaşalım o zaman.
Yan yana aynı anda aynı adımları ata ata alt kata indik.
Potik potik yürürken merdivenlerden Jisung ve Min-Jun'un söylenmeleri yankılandı.
Mj: Bu merdivenleri kim böyle yapmış ya!
Js: Bu kadar basamak yapacağınıza okul tuvaletine bi sabun alın be!
Jw: Nihayet geldiniz.
Mj: Nasıl geçti?
Js: Gelin sınıfa geçelim.
Sınıfa geçtik ve anlatmaya başladım.
Jw: Şimdi temizliği falan yaptık işte. Sonra bu güvenlik kulübesine gitti. Bende geçtim sınıfa yattım. Gece aniden panikli panikli geldi böyle. Topallaya topallaya falan yürüyordu. Dedim 'iyi misin?' 'bizi izliyor' dedi. Anlamadım baktım öyle anlattı falan işte. Sonra emin olmak için çıkıp birlikte baktık. Ben ilk gerçek sandım sonra o fark etti yanlış anladığımızı.
Mj: Bi gram anlamadım.
IN: Ama sorgulayamam.
Js: Aynen öyle.
Jw: Hoş. Tekrar anlatmam zaten.
IN: Birazdan zil çalacak.
Ve bunu demesinden iki saniye sonra zil çaldı. Bay Song derse girdi ve bende rüyalar alemine daldım.
40 dakika boyunca uzaylılarla çiğköfte partisi yaptıktan sonra çalan zille hepsinin rüya olduğunu fark ettim. Sınıfın kapısından bize cezayı veren hoca beni çağırıyordu. Diğerleri de hocayı gördü. Yumuşacık kambur garantili sıramdan kaktım ve hocanın yanına gittim.
"Hyunjin 'in anlattığına göre işiniz erken bitmiş."
Jw: Evet hocam.
"Okulun anahtarlarını hademelerden alacağım. En geç pazartesi size veririm."
Jw: Tamam hocam.
"Herhangi bi sıkıntı olursa haber verebilirsin. İyi dersler."
Versem çok bir şey yapacak sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pirate Of The Heart | Kalp Korsanı
FanfictionHayatına giren bir yabancı sana dokunmadan, sarılmadan, konuşmadan, duymadan hatta görmeden sevilebildiğini öğretmişken başına türlü olaylar gelmeye başlar. Sıkı dost olduğun yabancının aslında yanı başında duran aşık olduğun çocuk olduğunu keşfeder...