(yeonjun-soobin)
ilk insan: hoca biraz beklememi söyledi
akıllı adamın hali başka oluyo amk
buz şeyi getirmiş yanında
senin gibi gerizekalılar sakatlanır diyesoobin: ne çok seviyosun beni ya
şımarırım bak sevme bu kadarilk insan: acıyo mu çok
soobin: acımıyo
ilk insan: yalancı yüzünü buruşturduğunu ta buradan görüyorum
kim dedi sana çadırı biraz daha yukarı taşı diye ya
burkarsın tabi ayağını
dağcı mısın oğlum sensoobin: buraya da arı gelmeye başladı napiyim
alerjin var diye biraz daha yukarı çıkarırım dedim ama çat diye gitti bileğim amkilk insan: ☹️
aptal herif
kıpırdama sakın bak
buz getiricemsoobin: kıpırdayamıyorum zaten güzelim
ilk insan: SENSİN GÜZELİM
yavşak ya
bi tane de ben patlatıcam ayağınasoobin: kıyamazsın ki
ilk insan: izle şimdi şovu bak
soobin: QHXHWJXJWJCS
gelmiyo musun dahailk insan: of salağın biri burnum kanıyo ölüyorum diye geldi
adam onunla uğraşıyodu da gitti şimdi
alıp geliyorumsoobin: tamam acele etme
yolda taş var hep
düşersin
dikkat etilk insan: ederiz canım salak değiliz
düşüyodum lansoobin: atarlanıcağına önüne bak portakal kafa
ilk insan: tamam tamam geliyorum
bekle
Görüldü.**
"Yeonjun sen oyuna gelmiyor musun?" Fuma ateşin başında oturan ikilinin yanına geldiğinde Yeonjun bir ona bir de Soobin'e baktı ve omuz silkip "Pek oyunluk havamda değilim, siz gidin." diyerek cevapladı. "Ama çok istiyordun bu oyunu oynamayı. Üç gün başımızı yedin lan." Yeonjun gözleriyle bir şeyler anlatmaya çalışsa da Fuma anlamayınca gözlerini devirdi ve yerden aldığı taşı fırlatacak gibi yapıp Fuma'yı kaçırdı. "Git oyna lan yokum ben."
Fuma hareket çekip yanından ayrıldı ve tüm sınıf üçerli gruplar halinde oyuna başlarken ormana daldı. Geriye sadece ateşin başında oturan kendisi ve bir ayağında buz torbasıyla Soobin kalmıştı. "Neden girmedin oyuna?"
Ateşten gelen çıtırtılar ortamdaki tek sesken, çok geçmeden Soobin konuşunca ona baktı. "Canım istemedi." dedi omuz silkip. Soobin'in güldüğünü görünce kaşları çatıldı. "Ne gülüyorsun?"
"Tek kalmamam için benimle oturman çok şirin."Gözlerini devirdi ve bakışlarını gecenin karanlığında parıl parıl parlayan yıldızlara çevirdi. Gökyüzü bulutsuz olduğundan yıldızlar rahatça seçiliyordu. "Oyunu her zaman oynarım, seninle oturmak istiyorum." dedi fısıltıyla. Konuşurken Soobin'e bakmamaya özen gösteriyordu. Sanki bakarsa öpmeden duramayacakmış gibi geliyordu.
Soobin gülümsedi ve ellerini ateşin üzerine uzattı. "Bayılıyorum sana." dedi içtenlikle. Yeonjun'un gözleri büyürken, bakışları anında ona döndü. Soobin zaten ona bakıyordu. Yüzündeki gülümseme bir saniye bile silinmezken, ateşten yansıyan ışık boncuk gözlerini daha da parlatıyordu. Yeonjun yutkundu. Soobin gerçekten çok güzeldi.
"Sahte atarlanmalarına, bana lakaplar takmana, tehditlerine, güzel gözlerine, saçlarına, her şeyine bayılıyorum." dedi nefes molası bile vermeye gerek duymadan. Gözlerini bir an olsun Yeonjun'un gözlerinden çekmeden söyledi aklından geçen her şeyi.
"Nasıl bu hale geldim bilmiyorum ama ya gelmeseydim düşüncesi kalbimi durduruyor resmen."
Sözü biter bitmez hareketlendi ve ayağa kalktı. "Soobin otursana şuraya, ayağın kötü zaten." Yeonjun'un telaşlı sesine aldırış etmeden güldü ve hemen yanına oturdu. Ardından vücudunu tümüyle ona döndürdü ve yüz yüze gelmelerini sağladı.
"Bugün burada her şeyi konuşmak istiyorum ben Yeonjun." dedi sessizce. Garipti ki ses tonu Yeonjun'a inanılmaz huzurlu hissettiriyordu. Başını salladı ve fısıltıyla "Konuşalım." diyerek karşılık verdi.
"Benden hoşlanıyor musun?" diye sordu Soobin hızla. Yeonjun gözlerini kaçıracak gibi olduğunda nazikçe çenesinden tuttu ve tekrar göz göze gelmelerini sağladı. "Kaçmak yok."
Yeonjun yutkundu ve kafasını salladı. İstediği cevabı almasıyla Soobin'in büyüyen gülümsemesini ve parıldayan gözlerini izledi hemen ardından. "Çok hem de." dedi gülerek. "Boncuk gözlerini böyle bana dikmenden çok hoşlanıyorum. Aptal gülümsemenden de öyle. Her şeyinden çok hoşlanıyorum."
Soobin güldü. "İkimizin de bunları ilk kez yaşadığını biliyorum. Korkuların ve endişelerin olduğunu da çok iyi biliyorum ama söz veriyorum hiçbir zaman yalnız olmayacaksın Yeonjun. Ben her zaman senin yanında olacağım ve korktuğun ne varsa beraber aşacağız." dedi sakince. Ardından Yeonjun'un omzunu öptü.
"Eğer seninle bir ilişki yaşamaya hazır değilim, istemiyorum dersen anlayışla karşılarım ama benimle olmanı gerçekten çok fena istiyorum. Seni öpmeyi, yorulduğumda omzuna yaslanmayı, seninle gülüp ağlamayı çok istiyorum. Sana çok ihtiyacım var benim."
Yeonjun sanki ağzını açtığı an ağlamaya başlayacakmış gibi hissettiğinden birkaç saniye sessizce bekledi. "Soobin," dedi titreyen sesiyle. Boncuk gözleri biraz daha büyümüştü ve çok sevimli görünüyordu. "Hm?"
"Benim de sana çok ihtiyacım var." dedi tebessümle. Soobin'in gözleri yavaşça kısıldı ve gamzesi ortaya çıktı."Bu evet demek mi oluyor?" dedi gülerek. Yeonjun da onunla beraber güldü ve kafasını salladı. "Eğer beni bırakırsan seni parçalarım haberin olsun." dedi yalandan ciddiyete bürünürken. Soobin daha da fazla güldü ve uzanıp yanağını öptü. "Seni asla bırakmam ama sen yine de beni parçala." göz kırptığında Yeonjun kusacakmış gibi yaptı ancak hemen ardından güldü.
"Sapık herif." dedi Soobin'in omzuna vururken. "Sonunda bendesin," dedi yüzünü Yeonjun'un yüzüne yaklaştırırken. "Hiç gelmeyeceksin diye korkmuştum." Yeonjun kollarını Soobin'in boynuna doladı ve kıkırdadı. "Hiç gelmeyeceğimi düşünmediğine eminim."
Soobin güldü ve ve dudaklarını Yeonjun'un dudaklarına bastırdı. Yeonjun'un gözleri anında kapanırken, Soobin'in boynundaki eller ensesindeki saçların arasına daldı ve yumuşakça saçlarıyla oynarken, öpücüğüne karşılık almaya başladı.
Bu sırada kendi elleri Yeonjun'un beline indi ve tişörtünden içeri sızıp belini okşamaya başladı.
Ateşin başında, yıldızların hemen altında, dünya üzerindeki en çok sevdiği kişiyle birlikteydi ve bu an onun için paha biçilemezdi.
Bunca zamandır nefes aldığını sanıyor olsa da asıl şu an nefes alıyor gibi hissediyordu. Yeonjun kollarının arasındayken dünya tamamen onun olmuş gibi hissettiriyordu. Bu gecenin hiç bitmemesini istedi. Elinden gelse sonsuza dek bu anda kalmayı seçerdi.
_______________
BAŞARDIK BU APTALLARI EVLENDİRDİK BU BAŞARI HEPİMİZİN BİZ KOCAMAN Bİ AİLEYİZ